O kadini o'nun kadar kimsenin sevemeyecegi erkektir.
unutmayin ki; bir kadin agliyorsa uzulmustur. Bir erkek agliyorsa o kadini o erkek gibi kimse sevemeyecektir!
erkek güçlüdür. Dirayetlidir. Ama ayrılıklar olunca, gözyaşları dostu olur. Çok sevebilmiştir. O kadına kendinden daha çok değer vermiştir. Başının tacı etmiştir. Velakin gitme vakti gelmişse kadın için erkeğin vazifesi gibidir ağlamalar..
ben çocukken sevdiğim bir oyuncağım kırıldığı zaman onu dolap gibi vitrin gibi bi yere saklar, yahut yüksek bir yere koyardım. onunla artık oynamasam da bir süre onunla paylaştığımız zamanların hatrına ona uzaktan bakardım.
bizim peder beyin ilk almanya ziyaretinden dönerken bana getirdiği bi porche model oyuncağı var mesela. çizik içinde boyası. annemin ojeleriyle kapatmaya çalışmışım. tekerlekleri kopmuş başka bi arabadan teker söküp japonla yapıştırmışım. tabi dönmüyor haliyle. koltukları kopmuş direksiyon kırık. şuan bile masamın üzerinde duruyor. aynı şekilde bi bmw m3 var. fluence var.(görece çok daha yeni oyuncakla oynayacak yaşı geçmiştim o zamanlar.)
ama hep saklarım mesela. sergilerim. saklayıp sergilerim. garip.neyse. kimisi ise hiç oynamaz. hiç dokunmaz. aldığı gibi saklar çiziksiz. anısız. hikayesiz. insandan insana değişiyor.
söyleceğim o ki mahalleden bi arkadaşım vardı. görece çok boktan oyuncakları vardı allah affetsin. plastik kamyonla para verseler ben oynamam. oynamazdım o yaşta yani. şimdi bi düşünürüm diye söylemiyorum. hala oynamam. sanırım. neyse. insanın kendisine saygısı olacak biraz. bu sarı tutku, pardon sarı kamyonun kasası kırılmış bi gün. kum doldururken heralde. çocuk feryat figan ağlamaya başladı. ama nası ağlamak. tornavida yemiş gibi bebe. ya bidaha hiç bi plastik sarı kamyonu olamayacağını düşündüğünden, ya artık kumunu eliyle taşımak zorunda olduğundan bilemem. garip olan ne biliyor musunuz;? sen o kadar ağla ağla, sonra git kamyonu çöpe at. sanki hiç senin olmamış gibi.