eskiden katılmazdım hiç, artık dünyanın en mantıklı işi olarak düşünüyorum, evlenmek/sevgili olmak vs ayırt etmeksizin. kafa yapısı bir olmayınca olmuyor evet ama; kafa yapısı bazen meslek ile hacimleniyor, biryerden sonra uçuş, öyle anlamsız. adam x işinde diyelim, mesleki deformasyonu var; konuştukça konuşuyor haklı olayım diye, ama olayın ilişkiyle ilgisi yok tamamen iş kalıntısı, haklı çıkayım diye çıldırıyor her alakasız konuda. senin böyle bir çaban yok halbüki işte burda olay gidiyor o vakit. izliyorsun sadece karşında ne kadar ufalabileceğini. ve yol veriyorsun.beynin orada seninle küfürleşip taşınıyor tamamen. herkes kendi mesleğiyle anlaşsın demek ki.
diğer meslekleri bilmem de öğretmenin öğretmenle evlenmesi mantıklı gibi. tatilleri uyuşur en azından. öğretmenin tatili çok olduğu için tatili az bir işte çalışanla uyuşturmaya çalışması zor olabilir.
Büyük şans. Bir insanın iş yerinde yaşadığını bilmek, tecrübelerini paylaşmak, kendinizi saatlerce anlatmak zorunda kalmamak, liste uzar gider.
Kıymetini bilin vallahi.
bence büyük sorun, birde aynı yerde çalışılıyorsa günün 24 saati aynı kişiyle geçirmek, ileride çok büyük sorunlara, kavgalara vs. dönüşür. tavisye edilmez.
Aslında olay şu: bir mesleği yapmaya başladıktan sonra yavaş yavaş o mesleğin kafasına sahip olmaya başlıyorsunuz.
Örneğin öğretmen kafası diye birşey vardır. Veya polis kafası, doktor kafası, mühendis kafası, hakim-savcı kafası gibi.
insan karşısındakinin de hayata kendisiyle aynı pencereden bakmasını bekliyor. Üniversite öğrenci işlerindeki memur bu bakış açısı yüzünden arçelikteki mühendisle anlaşamaz. bizim toplumda aynı mesleği yapan insanların birbiriyle evlenmesindeki en büyük nedenlerden biri kesinlikle bu.