insanoğlunun varoluşundan bu yana yaşayıp ölen insan sayısı, yapılan araştırmalara göre yüzon milyar kişi. şu andaki dünya nüfusunun ise yaklaşık yedi milyar olduğu tahmin ediliyor. her insan farklı bir dna ya, farklı parmak izine ve farklı bir simaya sahip. bunlar insanları birbirinden ayıran en önemli özellikler. peki diğer özelliklerimiz yani karakter yapılarımız, duygu ve düşüncelerimiz, korkularımız onlarda farklı mı.? aslında pek farklı gözükmüyor. bu özellikleri karakterize edebilir ve gruplara ayırabiliriz ama iş düşünceler boyutuna girdiğinde aslında insanlar geçmişten günümüze hiç değişmedi. aynı korkulara ve günlük yaşamda yaşadığımız dönemle ve çoğrafya ile paralel aynı davranışlara ve düşüncelere sahip.
bunu anlamak için sözlük te açılan başlıklara bakmanız bile yeterli aslında. birimizin daha önce aklına gelen bir entryi bir başkası muhakkak önceden girmiştir bile. yada ulen böyle şeyleride sadece ben mi düşünüyorum yada sadece ben mi böyle davranıyorum dediğimiz şeylerin çoğunu şu yirmibeşbin tane yazar kitlesi olan uludağsözlükte görebilirsiniz. bu en basit bir örneği. bu örnekleri sayfalarca çoğaltabiliriz.
şimdi bunu kalkıpta herkesin dünya görüşü, yaşam felsefesi aynıdır. herkes aynı inanca sahiptir gibi algılamayın. onlar tabiki farklılıklar gösterebilir. burada mevzu bahis olan temel düşünceler ve davranış biçimleri, insanoğlu denilen varlığın özünde aynı olduğudur. çocukken hepimiz gecenin bi köründe gök gürültüsünden uyanıp tırsmışızdır, hepimiz ölümden korkarız, hepimiz saçma bir şekilde uyanıp bir yere odaklanarak baka kalmışızdır, hepimiz ağlar, hepimiz güleriz ve sonunda hepimiz ölürüz.
esasında varmaya çalıştığım nokta; bu kadar kavram kargaşasının olduğu, farklı düşüncelerin ve farklı inanışların olduğu dünyada aslında aynı kaç kişiyiz.
