cumhurbaşkanı için zorunluluktur. cumhurbaşkanı bir diktatör değildir yani meclisin 2 kez görüşüp onaylanması için önüne gelen yasayı veto etme hakkına sahip değildir yani millet iradesinin üstünde değildir cumhurbaşkanı ki zaten görevi daha çok simgeseldir, devleti temsildir.
Not. abdullah gül'den nefret ederim ve bana göre akp'nin cumhurbaşkanıdır, benim değil.
ikinci gelişinde onaylamak zorundadır cumhur başkanı, eğer belli sayıyı tutturamadılarsa referanduma da götürebilir lakin bu ihtimal de sayıdan dolayı geçersizdir. bilmeden atan mallara duyurulur..evet mallar diyorum ve içim hiç acımıyor.
meclisin ustunde hic bir guc yoktur, cumurbaskaninin meclisi hukumeti yonetmesini mi bekliyorsunuz, ustelik butun partilerin isbirligi ile cikmis bir yasa bu , chp yada mhp de anayasa mahkemesine gidebilir ki ortada anayasaya aykiri bir durum da yok ,
gulun bu asamada baska yapacak bir seyi yok ama butun partilerin sike batakligina gomuldugunu gormemiz acisindan iyi olmusdur.
zorunlu bir eylemdir efendim. Bunu bilmeyen cahil cühela takımı daha sonra kıvırmak için "ama anayasa mahkemesine gitmeli yeaaa" diye serzenişte bulunmaktadır ama bilmezlerki; anayasa mahkemesine gitmeden önce o yasa teklifini cumhurbaşkanı onaylamak zorundadır. Daha sonra eğer kanunun anayasa'ya aykırı olduğunu düşünüyorsa o kanunu ancak kabul ettikten sonra anayasa mahkemesine götürebilir. Lakin, Eğer o kanunu anayasaya aykırı olarak görmüyorsa ve daha önce veto gerekçesi olarak açıkladığı "kamu vicdanı" olgusunu, meclisin herşeye rağmen göze alıp ikinci kez meclisin onayından geçtiğini görerek, yasa yapma yetkisinin asli sahibi meclise saygı duyarak, anayasa mahkemesine de gitmeyebilir. Bu 2 yüzlülük değil, halkın yüzde 90 küsürünü temsil eden bu meclisin iradesine saygıdır.
