bugün

sevgililer için yakında ayrılmaları için ihtimali cok yüksek olan bir durum..bi de bunu çağdaşlıgın modernitenin bi ölçüsü saymazlar mı?..
ilerleyen zamanlarda aynı evi paylaşanların sadece onların olmayacağının göstergesi kişilerdir.
ya kardeştir ya sevgili, yada kardeş kadar yakın ev arkadaşının sevgilisidir. diğer durumlar istisnadır.
sevgili olma ihtimali yüksek olan öğrenci tipidir.*
farklı boyutlara gidebilecek arkadaşlıktır.
eğer türk öğrenci evi ise bu , kız ev arkadaşının kötü ve ağlamaklı olduğu bir anda herşey bambaşka bir yöne kayabilir..
sevgilidirler. aileleri bilmemektedir. kiralık ev bulmaları yaşadıkları kente göre değişir. kimi yerlerde kolaylıkla bulurlar kimi yerlerde zor bulunur. ama heveslenilmesin bildiğim kadarıyla temizlik yemek bulaşık gibi işler ortaklaşa yapılmaktadır. eve misafir gidilebilir. yani öyle yok biz evli gibiyiz ya hani öğrenci arkadaşımız olamaz demezler. arada bir yemeğe bile çağırılırsınız. tabii gider mal mal oturursunuz evde o ayrı. kız sizin tanıdığınız değilse soğuk karşılanırsınız bir süre. tavsiye odur ki el boş gidilmeye. yengenin gönlü alına. aslında evli bir çifte misafirliğe gitmekten farklıdır.
olaya hep dışardan baktığım için yazabileceklerim bunlarla sınırlı kalmaktadır.
aslında hep bir hayranlıkla bakılır beraber yaşayan kız ve erkeklere gizliden gizliye.
sonra da düşünülür arada resmi bir sözleşme olmadığı için,
acaba her gün yapıyorlar mıdır? diye.
üçüncüleri şeytandır.* ama ne yaptıkları kendileri ve aileleri dışında kimseyi ilgilendirmez. evli olup daha beter işler çevirenlerden iyidirler.
yüksek lisans yapan evli bir çiftse herhangi bir kınamayı gerektirmeyecek eylemdir.
günler geçer ve erkeğin içindeki vahşi duygular yavaş yavaş açığa vurur. Geceleri kız uyuyunca kapısının aralığından onu dikizler, sabahları o kalkmadan kalkıp kahvaltıyı hazırlar. ama sonuç 0.
s.kimin modernitesidir.

bu moderniteye kaç iffet katliamı yapılmıştır kimbilir?.
zamaninda 1,5 ay boyunca icerisinde oldugum durum. Bazilarinin sandigi gibi gecmiyor gunler. ilk 2 gunden sonra pek de bir farki yok ev arkadasinizin cinsiyetinin. Hala da gorusuruz kendisiyle arada bir.
yakında aynı yatağı paylaşacak kız ve erkek öğrenci.

(Gözlem)
bir dönem sonra insanı karşı cinsten soğutan olay.
nadiren mümkün olmakla birlikte genellikle;
(bkz: abazanların en büyük hayali)
(bkz: abazan fantazisi)
üniversitede son 2 sene yaşadığım olay. gayet güzeldir hatta süperdir. helede benim gibi kızın evine taşınırsan bulaşık derdi olmaz, yemek hazırlama derdi olmaz ama diğer dertleri yanında getirir. dağınık olmamak lazımdır, evin erkek işlerini yapmanız gerekir. ve tabi asla 2 sene kadar uzun olmamalıdır. en iyisi 6 ay. inanın ilk 6 ay hiç bir şeye karışmazsınız sizi misafir gibi görür ve isteseniz bile yardıma gerek yok der. ama 6 ay sonra sıkılır sürekli sizin arkanızı toplamaktan.
edit: yukarıda yazılanlar arkadaş olarak aynı evde kalan kız ve erkek öğrenciler için geçerli tecrübelerimdir. sevgili olursa işler değişir.
aynı evi paylaşan ama aynı odaları paylaşmayan öğrencilerdir. eğer zaten aynı odaları paylaşırlarsa sevgililerdir. birlikte isyan ederler eğitim sistemine.
her erkek ogrencinin ruyasi.
eninde sonunda sevişecek olan insanlardır.
kızın babası biraz rahat galiba.
dört sapın aynı evi paylaşmasından daha sağlıklı ve normal olan durum...
(bkz: ardından da ayşeler fatmalar ömerler)
Kardeş kardeş geçinmek yerine bu konudaki düşüncem Kardeş Kardeş geçirmek olsa gerek.
okul bittiğinde ev nufusunun çoğalması muhtemeldir, ya da kız olarak giren kadın olarak çıkabilir.
iki gönlün bir olabileceği durumdur.
bu kadar entry'i okuduktan sonra aklıma nedense karadeniz'de geçirdiğim öğrencilik yıllarım geldi. önce nasıl bir bayan öğrenci arkadaşım olmalıydı diyerek hayalimi şekillendirmeye başladım. Saba Tümer'in programını izlemiştim dün gece ve hangi saat sularıydı tam hatırlamıyorum ama Helin Avşar * konuktu.

Şimdi bayan öğrenci arkadaşım olarak Helin Avşar'ı hayal ettim. Karadeniz'de bile nerede küçük bir club, sosyetik mekan var bulmuş, ne kadar lezbiyen, eşcinsel, travesti, transeksüel varsa bir araya toplayıp bir akşam bize yemeğe getirmişti. Düşünsenize, şu kalabalığın renklerine ve ahenge bakın. Bunu sadece ve sadece Helin başarabilirdi. Mini eteği ve göğüs dekoltesi ile farklı cinsiyetleri o kırbaçlarken ben ise içeride son iki üç yumurtam ile bir gofreti kimse görmeden yemenin peşindeydim. Daha sonra dişlerimi fırçalayıp, onlara katılmayı düşündüm.

Helin ortada duruyordu ve herkes helin ile ilgilenmeye başladı. Kırbaçların yönü tamamen değişmişti. Ev arkadaşımın yaşadığı mazoşist keyifler birden içime bir ürperti verdi. Bayan ev arkadaşımı o durumdan kurtarmalı mıydım? yoksa bir kırbaç ta ben mi vurmalıydım? Mini eteği ile herkese arkasını dönmüş bir halde eğilen Helin kırbaç sesleriyle birlikte bana bakıyordu.

Bana bakışında "bugüne kadar hiç bir halt yiyemedin ve beni bütün bunları senin gözlerinin önünde yapmaya zorladın" manasını çıkarmıştım. O an pilleri bitmiş ipod'umu aradım ve bulduğumda Helin halen keyif içerisindeydi.

Ben o manaların ağırlığı, ortamın çirkinliği ve iğrençliği karşısında dayanamayarak Mat-1, Mat-2 ve Cinsel Kimlik Gelişimi * kitaplarımı da yanıma alarak evden uzaklaştım. Cebinde son paramın bulunduğu kadife pantolonumda artık evde kalmıştı. Beş parasızdım.

Sonra aniden göğsümü delip geçen bir acıyla intikam duyguları uyanmaya başladı kalbimin derinliklerinde. Ona karşı bir şey yapmalı ve intikam almalıydım. Doğru bir eczane'ye gittim ve iki üç kutu geciktiricili prezervatif aldım. Hızla eve doğru yürümeye başladım. Pilleri olmayan ipod'umu dinleyemedim bile. Daha sonra büyük bir hışımla kapıyı çaldım. Helin açtı. Karşımda bütün güzelliği ve alımıyla öyle bekliyordu.

Bakışlarındaki mazoşizm yerini masumane bir alacakaranlığa bırakmıştı. Tam bu sırada ev arkadaşım kazım tarafından uykumdan uyandırıldım. Çünkü acilen derse yetişmem gerekiyordu. Boxer bölgemdeki sıvıdan ve kazım'ın dostluğundan başka elimde bir şey kalmamıştı. Ah Helin ah. senle ne iyi ev arkadaşı olurmuşuz biz.

(bkz: helin avşar)
(bkz: hayallerde yaşıyor bazı arkadaşlar)