hayatı paylasmayı ogrenmiş iki bireydir. Sevgili olmaları daha muhtemeldir. Olmasalar bile birbirlerinin karsı cinsten arkadaslarını hayvanlar gibi kıskanırlar. Birlikte yemek yapmanın dayanılmaz hafifligini tatmışlıkları da vardir. zamanla birbirleri hakkında hiç bir gizemleri kalmayacaktır. **
öğrenci eviyse o ev şayet, kirayı sadece kızlar veriyorsa orası kız öğrenci evidir, ya da sadece erkekler veriyorsa o ev erkek öğrenci evidir. ama o ev sürekli aynı evin paylaşıldığı kız ve erkek öğrenci evidir. öğrenci evi üniversite de yaşanan bir dönem olduğundan ve üniversite universaldır yani evrenseldir ya işte bu yüzden normal öğrencilerdir onlar.
çok karlı bir hadisedir. evde işler ortak yapılıyor gibi gözükse de asla öyle olmaz. kız evi derler toplar, çamaşır, bulaşık, ütü, yemek sadece onu bağlar. erkekte yan gelir yatar.
+ lan bana bak. ben eve bu akşam kız atıyorum. ona göre. fazla ses yapma.
- iyi iyi. benimde dün barda tanıştığım çocuk gelicek.
+ eve adam getirme lan. godoş muyuz biz?
kız ve erkeğin sevgili olmadan da, aynı anne babadan dünyaya gelmeden de, birbirleri hakkında cinsel fanteziler kurmadan da dostça yaşayabileceğini düşünmüş, hazmetmiş kişiler. *
aynı evde yaşayan kız ve erkek öğrencidir.
aynı evde yaşayanların hepsi sevişmese, gerçekten sadece ev arkadaşı olarak kalabilse de bunu başaramayanlar da vardır.
örnekle açıklayalım:
Mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar.
Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmet'in annesini yemeğe davet ederler. Mehmet'in annesi akşam yemeği süresince Handan'ı uzun uzun süzer ve aslında Handan'ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder. Aklını okumuşcasına Mehmet annesine der ki:
Ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok.
Akşam yemeğinden sonra Mehmetin annesi evine döner.
Aradan bir iki gün sonra Handan der ki:
Mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.
Mehmet yanıtlar:
Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım. Oturur ve yazar:
Anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum.
Fakat konu şu ki: Sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp.
Sevgiler oğlun Mehmet.
Bir hafta sonra Mehmet'in annesinden mektup gelir:
Sevgili oğlum:
Handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum.
Fakat konu şu ki:
Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.
Sevgilerle annen...
her gördüğü dişiyi yatağa atmak isteyen zihniyetin, karşı cinsiyle cinsellik dışı bir aktivite hayal edemeyenlerin, dostluk kavramından bi haber çürümüş beyinlerin ayıp, günah, tehlikeli bulduğu durum içindeki insanlar.