genelde yirmili yaşlarda en çok kafaya takılan şey mevcut sevgililik müessesi olduğu için bunun üzerinden açıklayacak olursak; sevdicek adını verdiğimiz, hep yanımızda olsun, aman allah ayrılmasın diz dibi mesafemizden kişisinin bize yaşattığı duygu sellerinin arasında lodosa yakalanmış bir balıkçı teknesi misali alabora olma ihtimali nedeniyle yaşattığı kötü hissiyat ve "ya rüzgar dinerse" umudunun da beraberinde getirdiği mutluluk adını verdiğimiz geçici delilik halinin bir arada duyumsanmasıdır ki bünyeyi bok eden kapasite tanım evreninde başka bir kavram üzerinde de yoktur.
olmadı mı? bir de şöyle deneyelim...
dar alanda kısa paslaşırken şahsi beceriksizliklerimizin oyunu piç etmesi nedeniyle düşülen karamsarlığın yüzdeki ifadedeki izdüşümünün "ananı skrm lan"a dönüşmesi fakat aynı zamanda da bu beceriksizliklerin komik hatta gülünç olması nedeniyle yine aynı yüzde oluşan ifadenin "ehehe" tadında gevrekleşmesidir.
bana bunun resmini çizebilir misin dersen burda yapılmışı var (bkz: mona lisa)
değişik bir duygudur. mutsuz olursunuz çünkü sevdiğiniz bir insanı farkında olmadan üzdüğünüzü görürsünüz. mutlu olursunuz çünkü o kişinin tepkilerinden size ne kadar değer verdiğini anlarsınız. mutsuz olmak için hiçbir neden yok. endişelenmek için de. çıkılan yolda hedefe odaklanılmışsa hiçbir şey sizi o hedefin yolundan ayıramaz. mutsuz ettiğiniz kişinin sanki birazcık abarttığını da düşünmeden edemezsiniz. *
Ne istediğini tam olarak kestirememe durumudur.iki duygudan birisi sanıdır aslında. Böyle duygu geçişleri yaşayan arkadaşlarınız varsa eğer sizin de ayarlarınızla oynayabilir.