küçüklüğüme dair hatırımda kalan ilk görüntü dayımın beni haliç kıyısındaki bir parka götürmesiydi. üniversiteliler bilmez haliçi o zamanlar bok götürürdü. kıyı şeridi etrafı fabrikalardan temizlenip park ve yeşil alanlara çevrilmişti. dalan dönemiydi galiba, baştada özal. peder ayırtetmez ikisinede çok tatlı söverdi.
ayvansaray tarafında, viyadüğün altındaki parkta hayvan görünümlü salıncaklar kaydıraklar vardı. hayvanlı park diyordum o zamanlar. o zaman için güzel bir tema uydurmuşlar zürafadan kaydırak, ayıdan salıncak, filden de abuk sabuk oyuncaklar yapmışlar. babamın evi balatta idi. haliyle ayvansaray uzak kalıyor hayvanlı parka nadir gidiyorduk. ama bu nadir gidiş benim aklımın yerinden çıkmasına mani olamıyordu. böyle bir rezonans hali kendimden geçiyordum parkta. heralde bok kokusuyla kafayı buluyordu bünye bilemiyorum.
balat fatih ilçesinin bir semti. az biraz tarihi. mahallenin yukarısında ürkütücü kırmızı bir kilise aşağısında sonraları ilk okulu okuyacağım okul.