aynadaki uzaklığın yakınlığı

entry2 galeri0
    ?.
  1. aynada kendisine bakan kisinin, aynaya olan uzakliginin iki kati kadar olup, sifir noktasina esit uzaklikta ikiye ayrilir. sifir noktasina kadar dogru bir orantida bu mesafe korunur, ancak bu noktadan sonra her sey yer degistirir. ta ki farkli bir baslangic yapilana kadar. sonrasi..

    ****

    ..
    ofkeden duvarlara kusmak geliyor icimden. bazen camlari kirmak ve kiriklar uzerinde tepinirken son sesimle bagirmak istiyorum. kime, neye, niye sorularindan cok, "ne kadar surecek" diye dusunuyorum. dusunurken zaman bir anda geciyor, ve asil dusunmem gereken seyler geride kaliyor.. ayni anda birden fazla seyi dusunmeye basliyorum. bolunuyorum, kendimden sogurken digerlerime alisiyorum. ben ve bir baska ben, eski benleri hatirlatan parcalari dinliyoruz..

    ve iste sifir noktasi, ben ve kendimin arasinda. sonra oturup bana ve kendime kizan bir yazi yaziyoruz. bir sure sonra "sorun sende degil bende" bahanesiyle ayrilip, sifirdan esit miktarda eksiye ve artiya gidiyoruz. her iki taraf da birbirlerini goremiyor artik, ta ki aynaya bakincaya kadar.

    aynaya bakinca kendime esit uzakliktaki beni goruyorum. ne kadar benden varsa o kadar aynisini goruyorum. ters, bas asagi. siyahligim kadar kirmizi, turunculugum kadar gri. sifirdan ne kadar uzaktaysam, o da bu mesafenin iki kati kadar benden uzakta. bazen o beni izliyor, bazen ben onu izliyorum. o benim yanimdakini gormuyor, ben ise onun yanindakini gormezden geliyorum. o gecmise gidiyor, ben ise gelecege gidiyorum. ve neden farklı başlangıçlar bilinen sonlar ile sonlaniyor, yaniti basit. sifir noktasindan her gecisimde kendime rastliyorum, bir dejavu yaratiyorum. ve bu noktada bir sey dusunmuyorum, yalnizca gecmiste yazip getirdigim bir senaryoyu okuyorum sonra oynuyorum. bittikten sonra kendimin oyunculugunu alkisliyorum, ayakta ve sapkam elimde. kokteylimi yudumladiktan sonra nazikce elini sikarak senaristi de tebrik ediyorum. senarist ve oyuncu beni begeniyorlar, yonetmen olan bana, bir sonraki oyun icin beni oneriyorlar. anlasmayi kabul ediyorum..

    her anlasma bir donum noktasi. ve hatta her donum noktasi, bir cemberin merkezi. merkez noktada ayna, capin cemberle kesistigi iki noktanin birinde ben, digerinde kendim. aynadan gorunen arka fon degisiyor, cemberin yari capi degisiyor, fakat karsilikli gecisler olsa da, bizim yerimiz ayni kaliyor.
    hep ayni kalacak, ayni kalmali.
    arada uzaklik olmamali ama yakin durmamali.

    belki de ayna yoktur, cember de yoktur.
    kendimden baska ben de yokumdur.
    gormuyorum ve duymuyorum onu. goremiyorum, duyamiyorum..
    hissedemiyorum. gitmis artik, yok.
    peki o kim ve burada ne ariyor ben yoksam?
    4 ...
  2. ?.
© 2025 uludağ sözlük