Aptalca Şeyler yapılan programdı. Mozambik'ti sanırım. Programı sunan arkadaş oradaki ev gibi bir yeri ziyaret ediyordu. Ne kadar insanların durumunun kötü olduğunu söylüyordu. Hala Afrika'da maalesef böyle yerler var gibi diyordu. Ama oradan ayrıldıktan sonra bir seyyar satıcıdan bir Şeyler Alıp pazarlık yapıp fiyatı indiriyordu. Ulan adamlar fakir işte Bırak fazladan kazansınlar ne gerek var cimriliğe. insan az tutarlı olur.
Neden hep yanımdadır acaba?
Sessizce, kimsenin haberi olmadan dolaşır yanımda... sadece ben bilirim onu o da beni bilir. Bana sürekli bir yapar... acaba se sen misin diye. Hayır bu ben değilim o bunu biliyor, heey kimseye söyleme...
Gezmelerde tozmalarda yemelerde içmelerde gitmelerde gelmelerde hayallerde gerçeklerde bu sen değilsin diye haykırır bana...
aslında ''arka cebimdeki ayna'' çok şeyler biliyor benim hakkımda... ne kadar hasta olduğumu mesela... sessizliğin meee kadar zor olduğunu mesela... uykusuz gecelerimi mesela... sapiosexual olduğumu mesela... (evet bu doğru bunu ben istemedim ben hep böyleydim aslında sen isteren buna hastalık de istersen tedavi orası sana kalmış ama bu çok farklı bi şey şuan bunu anlatmak için kelime bulamıyorum ama ben bunu çok önemsiyorum bundan da bi adım geri atmam...) aslında cebimdeki aynanın kısaca bana anlatmak istediği yalnız değilsin dostum burada senin yanında senin gibileri hala var onları bul ve yola koyul çünkü ben hep seninle birlikteyim...
uzaklarda bir yerde birbirlerini arayanlar sadece eline aynayı alıp bakmalıdırlar çünkü aslında aradıkları tek şey kendileridir...
fikirleri çıplak insanlar dolaşır ortalıkta utanma nedir bundan bihaberdirler, onlara ayna tutamazsın onlar aaamaaa dırlar fakat yine yolumuzu onlara bakarak tayin ederiz... ne zaman gözleri açılırsa kaybederiz birde bakmışız sessizce ortalıktan kaybolmuşturlar ama çokta geç değildir eğer bizde cebimizdeki aynayı çıkartıp görmek istediğimizi görürsek aradığımızı buluruz o vakit lakin bu işin te sonunda sadece gülmek yoktur ellerimiz kanlı bir şekilde ahbablarımızdan uzaklaşmak ta var son bir defa görürsün hepsini bir arada onlar neyin olup bittiğinin farkında bile değildirler... ağlarsın güldüğünü sanırlar gülersin ağladığını sanırlar uzaksındır yakın sanırlar gidersin geldiğini sanırlar...
vakit geldiyse kanatların olmadan gök kubbede kuşlar gibi uçarsın artık sadece onları yeryüzünde kaçamaklarından kaçarken izlersin elden artık hiçbir şey gelmeyeceğinin farkındasındır işte o zaman sadece beklersin...
sadece beklersin ki herkes kendi aynasında kendisini bulabilsin...
evet şimdi daha iyiyim... her neyse sende bana ait olan bir şey var, senden ruhumu geri almaya geldim. geride bıraktıklarım ise gözyaşlarım olmayacak sadece çünkü sevinçle ve neşeyle gidiyorum lakin yarısı sende kalsın sonra sana bir ayna bırakıyorum beni ne zaman görmek istersen ayna ya bakman yeterli olacaktır. çünkü bende aynısını yapıyorum seni ne zaman görmek istesem cebimdeki aynayı çıkartıp bakıyorum...
kendinde sevmediği yerlere bakanlardan ya da hep kendine en güzel/yakışıklı gördüğü açı ile bakanlardan ve yahut kendi gözlerinin derinliğine bakan meczuplardan çatlayan eşya.
Aşık oldum anne şarkısı hakkında bir ekşici tarafından söylenenler;
"senelerce e.t., exorcist, vs gibi eserleri kopyalamis turk zihniyetinin klip yapma anlayisini ortaya koyan, in flames'in cloud connected videosunun herşeyiyle kopyalandigi, gulme krizlerine ve mide kramplarina yol acan ayna klibi. madem israrla kopya klip yapacaksin, bari bir sentez yap, only for the weak, the quite place ya da trigger'dan da bir kac sey arakla, arakci zihniyetin bu kadar bariz ortaya cikmasin dedirten klip.
Şahsen ben de onayladım. Özenti klip, özenti şarkı mıdır? Hayır.
SEvdiğimiz bir gruptu.
cemil abiyi hep sevdik, hep de seveceğiz. huzur içinde uyusun.
erhan abinin sanatına hala saygı duyarız.
ben kendisini erkan tan'a benzetiyorum.
90'larda ve 2000'lerde çok sevilen bir adamdı.
fakat 2010'larda çok bozdu.
erkan tan kadar bozmadı ama yine de yeni türkiye, onu çok bozdu.
yine de sempatimiz bitmedi erhan abi'ye.
Mitolojide ve sanat dallarının hemen hemen tümünde oldukça köklü bir yere sahip nesne. Hayır yani altı üstü bir cam parçası ve tek özelliği karşısındaki şeyi yansıtmak. niye bu kadar anlam yüklüyorsunuz ki?
Yaptığım yolculuk sırasında otobüs tvsinde bulunan türk filminin giriş müziği 'güneş ağlıyor' u söyleyen gruptur. Youtube gibi bir mecraada bulunmaması bu şarkıyı biraz daha özel kıldı benim için. Ama bulunmuyor değil elbette. izlesene de qüneş aqlıyor diye yükleyen ellerine qurban olduğum ergenler var neyseki.
Yaa ne güzel gruptu. Her yönden costurup ve de huzunlendirmeyi başaran bir gruptu. Çok asil şarkıları vardır. Örneğin şu şarkı sözünün asilligine bakar mısınız;
Aynaya baktığımızda yalnızca suretimizi değil, geçmişin yığınlarını görürüz. Sevdiğiniz birini veya kendinizi kaybettiğinizde, bunun hatırlatıcısı olan aynaya bir daha nasıl bakabilirsiniz ki? Keşke yalnızca "şimdinin yüzü" olsaydı.