insan kendi yaşamını, fevriliklerini, hatalarını, attığı veya atamamadığı adımları çek ederken ayna karşısında ağlayabilir. Neden derseniz: orada kendinizle konuşur gibi, bir başkasını değerlendirir gibi davranabilirsiniz. Üstelik empati yapma derdiniz de yoktur. Bunun modern versiyonu ise kamera karşısında ağlamaktır...
hayattaki yanlislarini sorgulayan ve buldugu yanlislar icin sadece "keske" diyebilen kisilerin yaptigi eylemdir. herseferinde ayni keskelerle biyere gelinmeyecegini ogrenmesi, ayrica bir an once aglamayi birakip ayna karsisinda kendini motive eden kisiye donmesi gerekir. **
önce orda burda şurda zırlayıp sonra elimi yüzümü yıkayayım da belki açılırım diye düşünerek banyoya gidip yüzünü yıkarken, gözlerinin aynaya takılmasıyla, yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş misali, gözlerinin aynadaki yansımayla birleştiği an da daha beter ağlamaya başlama şeklidir.
banyoda ya da yağmurda ağlamaktan daha zor olan iştir, en azından başka sulara karıştırmazsınız akan yaşlarınızı, düşen her damla sizin üzerinizde kurur yine...
baskalarinin onunde/yaninda/karsisinda aglayamayan insanin kendine arkadas olma, kendi kendiyle paylasma, yaninda biri varmis gibi hissetme ihtiyaclari yuzunden gerceklestirdigi dogal eylem.