uğradığı tacizler sebebiyle bilinçaltındaki homofobik korkuyu açığa çıkaran, muhtemelen az para aldığını düşünen, güya kafasının çalıştığını düşünerek sıradan ve altedici cevaplar yazmaya çalışan, ama moronluğundan asıl anlatılmak isteneni anlayamayanların anlayamadığı olgudur.gülünüz ve geçiniz.
edit: her meslek grubundaki kokuşmuşluğun yanında serbest piyasa ekonomisine göre şekillenmiş arz-talep dengesini göz ardı ederek çekememezlik sergileyenleri de ortaya koymuştur.
maaşını beğenmiyor diye suçlayamayacağımız doktordur. gelir ne kadar büyük olursa olsun gider de ona göre artar. örnek vermek gerekirse kimisi maaşının 1500 tl olmasını yeterli bulur, kimisine 20000 tl çok az gelir. kişi belli bir standartı yakalamışsa bunun altına inmek istemez. o ölçüde durmak ya da çıtayı arttırmak ister. tabi bunlar kişinin karakteristik özelliklerine de bağlı.
bir göz cerrahının 35 bin tl aldığını gözlerimler görmüşüğüm vardır. buna rağmen her fırsatta şikayet etmekten geri kalmıyordu kendisi. adiliktir efendim, yüzsüzlüktür, kimse kusura bakmasın.
12 bin lirayı beğenmeyen ama 12 parmak bağırsağına kadar alan kişilerle ortak noktası olan doktordur.
mesai saatinde hasta tedavi etmek yerine, ameliyathanede girdiği homoseksüel ilişkileri uludağ sözlük'le paylaşan kişidir bu ayrıca.
bir de utanmadan anlatır burada. insan demeye bin şahit ister. neymiş, "lokal saha temizliği ve steril örtünmeyi takiben diz dirsek pozisyonunda afiyetle sikiyor ve siktiriyormuş" kendini.
bize ne senin eşcinsel ilişkilerinden.. ancak lağımcılık yaparsın tabi, o 12 bin lirayı da nasıl kazandığı ortaya çıkmıştır, normal olmadığı belliydi zaten.*
(bkz: dr jekyll and mrs gay)
ne kadar kazanırsan o kadar harcarsın. sorun banka müdürlerine, onlarda aşağı yukarı iyi bi maaş alırlar. ama senden benden çok ağlarlar. çünki geliri kadar gideri vardır. gayet mantıklı.
ne kadar risk, o kadar para... kimse kıçını yırtmasın (ofis ortamında sabahtan akşama kıç üstünde bilgisayar başında telefonla konuşarak risk alınmıyor babalar ) ayrıca bu doktor kişinin acile gelen hastalara sike sike bakmak zorunda olduğunu zannedip sanki başhekimin doktoru çağırmasına şahit olmuş gibi kuyruğunu kıstırıp iyk iyk?? diye öttüğünü ifade eden dangalakları ameliyathane ortamında genel anestezi altında lokal saha temizliği ve steril örtünmeyi takiben diz dirsek pozisyonunda afiyetle sikebileceğini unutmamak gerekir.
adam o kadar okumuş, hak etmiş. istemekte son derece hakkıdır. istediği parayı alır ya da alamaz orasını bilemem ama kimseye de adama laf etmek düşmez.
istisnaları vardır mutlaka ama istisnalar da kaideyi bozmaz. bir iş yaptıkları yok, 6 yıllık tıp eğitiminden sonra emekli oluncaya kadar oturuyorlar. baksan burunlarından kıl aldırmazlar, sanırsın padişahın son taşşağı. öteki adam da maden ocağında yerin 1000 kat dibinde asgari ücretle aile geçindiriyor. ama doktorlar kadar sesleri çıkmaz.
acile gelip sike sike tedavi edeceksin diye artistlik yapan süper zekalıları kanırtarak ve öttürerek tedavi eder böyle karaktersiz doktorlar benden söylemesi.
doktorun o maaşı beğenmemesi değildir aslında bizim ülkemizin meselesi; bizim ülkemizin asıl sorunu; olması gereken sorulması gerekn sorumuz, ortak sorunumuz, diğerlerinin 1000 lira maaşı beğenmeleridir istatistiksel olarak 2700 lira fakirlik alt sınırı iken.
bok yemenin nasıl bir his olduğunu iyi bilen, acile geleni de ss kurallari dahilinde tedavi edecek "tıbbı maddiyat için seçmiş karaktersiz ve vijdansız doktordur".
kendine bol keseden sallayanları acilde bokunu yiyecek halde görmekten acayip derece hoşlanan,tıbbı maddiyat için seçmiş karaktersiz ve vijdansız doktordur.
ayarı yiyince yazdığının arkasında duramayıp entry'sini silenlerin imdadına hızır gibi yetişen doktordur.
sözlük formatını ve kurallarını kavramaktan aciz "üstün zekasıyla" "bunu yaptırtmış, şunu ettirtmiş.." şeklinde hatalı entry'ler giren doktordur.
ayrıca babasının hayrına çalışan ama para, para diye buralarda ağlayan boynu bükük mazlumdur.