belli ki müzik piyasasının hali cinlerini tepesine çıkarmış.
aslında hak veriyorum kendisine; yanındaki ismail yk dahi herkesten fazla albüm satıp, konser veriyor. herkes şarkısına eşlik edip, coşuyor (disko kralı'nda bile). aylin aslım'sa yıllardır istediği çıkışı yapamamış durumda (en azından benim aklımda kalan bir "sen gibi" var bir de "ahh"). o da belli bir kariyer yapmış, zaman harcamış, emek harcamış, ama sonunda akşamki ismail yk kadar "başarılı" olamamış. ismail yk gibi isimlerden geçilmiyor, piyasa onlara kalmış. o da böyle düşünüyor herhalde, düşündükçe daha da sinirleniyor. suçu dinleyiciye, seyirciye buluyor haklı olarak. içinden "bir ismail yk kadar olamadık mına koyim, sıçıyım böyle piyasaya" diyordur mutlaka. sonuç olarak ihale akşam ordaki seyirciye kalmıştır. belki çok sinirlendiği için böyle yapmış olabilir. ama bugüne kadar bu kızın böyle abidik gubidik şeylerle gündeme gelmeye çalıştığını hatırlamıyorum. yeşim salkım isimli bağyanın yarattığı elektrikli ortamdan kendisi de nasibini almış sanırım. (bkz: yeşim salkım ın yaydığı negatif enerji)
sözlük milliyetçiliğinin kurbanı olmuş kişi. dün akşam tartıştığı kişiler başka bir sözlüğün yazarları olsaydı burada ilah yapılırdı. ancak bir kaç kendini bilmez yüzünden yerilmektedir. nedeni açık orada karşı çıktıları sözlük olmamasına karşın sözlük de yazan arkadaşlarıdır. yaptığı genellemeleri kişisel boyuta indirip üste alınmalar yapanlar oldu. oysa kadın ne kadar güzel genel durumu değerlendirdi.
insanlar ünlülerin susup ünsüzlerin her dediğine tamam, haklısınız demesine o kadar alışmışlar ki. yaptığı işi veya kötü yapıyordur bu konuda bir şey diyemem ama kadının söylediği çok doğru sözler vardı. bırakın bu genllemeleri kişisel boyuta indirmeyi. bırakın bu sözlük milliyetiliğini. tekrar söylüyorumki oradaki başka sözlüklerin yazarlarıyla dolu olaydı kadını öve öve bitiremezdiniz.
disko kral'ında dün akşam gençler eğlence mekanlarına gidemezler emin olun diyip akabinde, cebinizde milyarlık cep telefonu var albüm almıyorsunuz gibi tutarsız konuşmalar yapan, imkanları geniş olmasaydı o yetenekle meşhur bile olamayacak zengin züppe bir kadın.
dün gece okanın programında kendini "albümlerimi alın" diye yırtan şarkıcıdır.yok sokaklarda yatmışlar, insanca yaşayamıyolarmıs falan filan. iyi bi müzik yapsa alırdık zaten.
senin gib diye bir cikis sarkisi vardi en azindan ben oyle hatirliyorum. sevimli bir kiz imaji ve mukemmel sesi ile buyulemisti beni. iste demistim yeni ozlem tekin. gercekten umitliydim kendisinden. sonrasi buyuk bir hayal kirikligi. her cikardigi albumde, her yaptigi klipte farkli bir imaja burundu ve deyim yerindeyse bozdu kendini. sarkilari da eski tadi vermedi.
simdi soruyorum sana aylin ; sadece bir tane sarkisi iyi olan bir albumu alir misin? her albumu tek parca ile donduren sanatci diye gecinenlere destek verir misin?
bu aralar paraya çok ihtiyacı olan kişidir zira dün gece disco kralında kuyruğuna basılmış gibi albümümü alın albümümü alın diye inlemiştir resmen. söylediği şeylerle kendiyle çelişmiştir, örnek vereyim: bu çocuklar serdar ortaç'a gidip bir masa için 10 milyar verebilecek çocuklar değil deyip yeşime ayar vermiştir. iş kendine dönünce hepniniz son model telefonlar kullanıyosunuz bıdı bıdı,albüm alamıyorsunuz bıdı bıdı. belki bu çocukların albüme ayırcak lüksleri yoktur,belki ceplerinde lüks telefonları yoktur,niye genelleme yapıyorsun..hiç anlamadım kendisini.
- herkesin cebinde bir milyarlık telefon var abi..
bu derece saçmalayan bi insan karşısında , sevgili sözlük yazarları da nadiren duruma ayak uydurmuştur. *
iktisadi açıdan bakmaya bile gerek yoktur, telefon ile müzik dinleme ihtiyacını karşılaştırmak için. farklı ihtiyaç sınıflları için farklı fiyat eşikleri vardır.
ve bu eşikler kişiseldir. her bünyenin iletişim için ayırdığı bütçe başka; sinema, tiyaro, müzik çin ayırdığı bütçe farklıdır.
ayrıca kendisine
- sidiler için taksit yapılıyor mu?
diyen arkadaşın mantığı ; durumu aylin aslım'ın mantıksızlığına uydurmaktır. müzik albümü ile cep telefonu kıyaslanırsa böyle saçma olur işte.
zira sevgili yazar, 10 adet müzisyen seviyorsak 10 adet maliyet var demiştir, ama kıt zihinler
- hadi ya, 10 liranın taksidi mi olur..
kafasındadır.
sanırım bu hanım kız gece çıktığı yerlerde ki tayfayı göz önüne alıp konuşuyor milyarlık telefonlar konusunda.
çok zorluk çekmekten bahsedip, balansta şarkı söylediğin kitleyi baz alıp çemkirmek laf-ı güzaftan başka bişey olmamaktadır.
aynı saçma mantıkla hareket edersek bir de şu model vardır: cep telefonu olmayan kaç insa n var memleketimde?
subjektif hanımefendi eğer ajitasyonun gözüne vurma konusunda yırtıcı forvet olacaksa durumu her yönüyle düşünmelidir.
buna binaen; cep telefonu olmayan ve orijinal albüm alan insan cennetliktir. diğerlerine odun.
son tanım; sadece şarkı söylediğinde güzel hatun kız.
yaptığı müziği hep zorlama bulmuşumdur. gençken dinlediği ve hayranı olduğu o müzik türünden bu şekilde bir derleme yapıyorsa yazık olmuştur. bir gün ele avuca gelen bir şarkı yazabilirse düşüncelerimiz de değişir.
disko kralı programındaki tavırlarından sonra laf sokmak istiyorum ama yapmayacağım, ne gerek var. ismail yk'nın bile başlığının altına ne içerikli olursa olsun yazı döşenmeye üşenmem ama bu şarkıcı bile olamamış, türk müziğine katkısı sadece gulyabani'den ibaret orta malı tipin başlığının altına entry girmeye üşenirim. dedim ya laf sokmak istiyorum ama yapmayacağım.
ilk kez disko kralı'nda gördüğüm, şarkılarını daha önceden dinlediysem bile farkında olmadığım kişi. yeni ergenlerin çıkışlarına kamera karşısında olduğu için çok cevap veremese de yine de iyi karşılayıp gelişine güzel vurduğunu düşüyorum.
eminim onun da söyleyecek çok şeyi vardı ama kameralar yüzünden söyleyemedi, kamerasız bir ortamda yeni ergenlere eminimki çok güzel giydirirdi.
disko kralı'nda ayar verdiği yazarlar tarafından bugün sözlük çatısı altında eleştirilen kadın. e arkadaşım madem söyleyecek o kadar çok şeyiniz vardı elinizde mikrofon yeni yetme bebetolar gibi durmasaydınız da konuşsaydınız stüdyoda. klavyeden sallamak kolay gelsede iletişim kurup kendinizi savunacak kadar daha yol almamışınız demek ki. içinizde hiç mi yoktu hınzır zeka hazır cevap biri. sen herkesin içinde taksitle cd almak istiyorum dersen ayarı yersin oturursun aşağı. aylin aslım'ı zaten severdim şimdi daha çok sevdim.
elinize mikrofon verildiğinde daha kendinizi ifade etmekten acizsiniz sözlükle alakası olmayan çoğulcu konuşmalarla birde sözlüğü küçük düşürdünüz lan tvde. neymiş sözlük zirvelerinde sanatı konuşuyorlarmış.
çok alternatif bir kişiliğe sahip. uuu, çok fena. ayarlar veriyor, çok zeki, zaten alternatif yeaa, çok rocker kendisi.
sikiyim lan, hala albüm satışlarıyla yaptıkları müziğin değerini ölçen şarkıcılar var bu ülkede. dahası bu insan kendisinin bir de rock müzik yaptığını söylüyor. popçular, arabesk fantazi dalında müzik icra eden adamlar çıkıp "albümümüz satmıyor yeaa, ölüyoruz açlıktan" diye bağırsa anlarım da... gerçi aylin aslım'ı da anlıyorum. gözümde o popçulardan çok da farklı bir yerde değil.
albüm satışları sizin müziğinizin kalitesini göstermez. albüm satışları bu ülkede müziğe ne kadar değer verildiğini de göstermez. yok artık albüm satışlarından kazandığınız paralarla çılgın atmak, anlayın bunu. bana yaptığınız müziği bedava dinlettireceksiniz, kabullenin bunu. ben dinleyeceğim senin şarkını. bana sevdirmek zorundasın yaptığın müziği, şarkıyı, şarkının sözlerini, ritmini, sesini... bana sevdirmek zorundasın ki ben senin müziğe devam etmeni isteyeyim.
ben senin müziğe devam etmeni isteyeyim ki, gidip senin albümünü alayım. ben senin müziğini tekrar duymak isteyeyim ki çıktığın bara geleyim, verdiğin konsere gideyim, üniversite şenliklerinde, festivallerde göreyim. yoksa iki salak şarkı yapıp da albüm satışlarında çılgın atmayı bekleme. o beğenmediğin pop müzik sanatçıları bile artık 1 liraya albüm satmaya başladılar, çünkü albüm satışından para kazanmayı beklemiyorlar artık. ekstralardan kazanacaklarını öğrendiler.
sen ortalarda dolan hala çok zekiyim, çok alternatifim, popçuların beyinsizliklerinden sıkıldım tavırlarında. dün akşam söylediğin şarkılar gibi şarkılar yapmaya devam etmezsen, belki albümünü mp3 olarak indirme zahmetine katlanırım anca.
not: breaking benjamin bir konser verse, varım yoğum demem, giderim o konsere. anlıyor musun olayı sayın aslım? tahmin etmiştim. anlamanı beklemiyordum zaten.
yukarıda yazdığım : (bkz: aylin aslım/#6566675) entry'sinden sonra şöyle bir yanlş anlaşılma olmuş açıklık getireyim...
serdar ortaç'ın arkasından ne kadar bok atsa azdır. serdar ortaç'ın arkasından kim ne kadar söylese azdır. bu, eleştirileri yapan insanı ne yerer ne över. çünkü rock müzik endüstriyel değildir, olmamalıdır. karşı duruştur.
popüler kültürün, popülist kültürün, dayatılan müziğin her türlüsüne karşı olmak, sadece karşı olmaktır. karşı olmak tamamen zıt bir görüş bildirmek olmadığı gibi, karşı insanların hepsinin aynı görüşte olması da bir o kadar saçmadır.
toparlarsak, yukarda ki entry'de bir kaç noktayı eleştirdim, onlarcasında birlikte eleştirdik ama, serdar ortaç ve benzeri herhangi birine yapılmış her türlü eleştiri ve kampanyanın arkasındayım ve bence hepimiz olmalıyız...
'son model telefonlara verecek paranız var ancak müziğe gelince bir albüm alacak kadar paranız yok.' diye saçmalayan şarkıcıdır.
bir sanatçıyı öncelikle mutlu edecek şeyin, yaptığı şarkının dinlenmesi olduğunu düşünüyorum. aylin aslım ve bunun gibi birçok şarkıcı olaya sadece albüm satışlarından bakıyor. 'eğer değer veriyorsan, albümü al. albüm almıyorsan, nasıl değer veriyorsun!' diye düşünüyorlar ve insanların diğer gereksinimlere verdikleri parayla neden albüm almadıklarını yargılıyorlar.
albüm satışlarından dert yanmalarına rağmen yaptıkları işten bir şekilde para kazanıyorlar. kendilerini kaybederek, hemen ünlü moduna girip her ihtiyaçlarını en pahalısından alıyorlar.
biz albüm satın almadığımız zaman ve internetten indirdiğimiz zaman ne mi oluyor? bu tip şarkıcılar, maalesef ortalama lüks bir hayat sürmek zorunda kalıyor. ne kadar acı değil mi!
bir amatör grup elemanı olarak aylin aslım ve türevlerinin açgözlülüğüne anlam veremiyorum. sen eğer gerçekten bir iş yapıyorsan, bu sana bir şekilde geri döner. bunun en güzeli de, konserlerinde karşında gördüğün kitledir. sanatçı, albüm satışlarından değil, şarkılarını onunla beraber söyleyen hayranlarından tatmin olmalıdır.
not: ünlülerin, ihtiyaçlarını en pahalı olanlarla gidermeleri beni ilgilendirmiyor. ancak onları da, bizim hangi ihtiyaçlarımıza ne kadar para verdiğimiz ilgilendirmez.
müziğe verilen değeri albüm almaya indirgemiş ve indirgediği değeri de son model cep telefonuna sahip olmayla kıyaslamış bayan şarkıcı.
iyidir, hoştur ama subjektif bakmaktadır olaylara. ve bu subjektiflikle, sözlükte olsa silinir.
silinme sebebi de malum; sadece yazarı ilgilendirecek derecede subjekti.. vıdı vıdı..
disko kralı adlı programda, uludağ sözlük yazarlarına; hepinizin elinde son model cep telefonları var ama benim albümüme para vermiyorsunuz, ben albümümü tamamen kendi imkanlarımla çıkarttım, zor durumda kalıyoruz albüm almadığınız için, diyen sahtekar. neden sahtekar? hemen özetleyelim. bir albüm çıkartmanın maliyeti asgari ücretle geçinebilen veya üniversitede kendi imkanlarıyla okuyan bir insanın harcı olamayacağı için. son derece yüksek meblağlar gerektiren bir iştir albüm çıkartabilmek. bu perspektifle, polemiğe girdiği üniversite öğrencilerine 'ayar vermek' şöyle dursun, bariz biçimde 'yalan söylemiş' bir kişidir. zor duruma düşme olayı palavradır. zor şartlarla kitap edinebilen bir üniversite öğrencisine, albüm çıkartabilecek imkanlara sahip bir kimsenin 'benim albümümü al cep telefonu alacağına' demesi aleni hırsızlıktır.
sanatçı değil de sıradan bir şarkıcıdır. zira albümünün satılmadığından dem vuran insan sadece şarkıcı olabilir. sanatçı, para kazanmak umuduyla sanatını yapan değil ısınmak için tablolarını yakandır. (bkz: pablo picasso)