birçok ergenin anlamadan okudukları, yine bir o kadar ergenin de okumadan laf attıkları kitaplardır.
önce aylak adam a bakalım. 1960larda sistemi eleştiren bir kitap. sistemin dışına çıkmaya çalışan ve kısmen de olsa başaran bir karakter. evet evet aylak adam. günümüz koşullarında değerlendirildiğinde elbette ortalama bir kitap. fakat dostum bu kitap 1959da yazılmış.
tutunamayanlar ı ele alalım. okuyan(yani gerçekten okuyan) her insanın (gerçek ve tam bir insanın) kendisini bulacağı bir kitap. kent bunalımının insan psikolojisi üstündeki etkisini en iyi anlatan ve türkiyeye postmodern edebiyatı tanıtan nitelikli bir eser. yazıldığı yıl 1970. bundan 40-45 yıl öncesi. daha iyi ruh tahlili olan, daha iyi bir bilinç akışı oluşturulan bir türkçe kitap getirin (tehlikeli oyunlar dışında) diyeceğim ki tamam oğuz ataydan iyisi varmış.
okumadan etmeden olric olric diye gezinen ergenlerin de... neyse.
Üniversite enteli olmak icin formül arayip destegi de facebook gibi bir yerden aliyorsaniz okumamaniz gereken üç kült kitap. Hakkında konusmak bazen kisiyi aşabilir. Hele ki okumadan konuşmak..aman diyim. Guldurmeyin kimseyi.
küçük prensi de okumuşsa yarraaaağı yediğimizin resmidir.
ortamına göre viki kıristina barselonadan ya da ıssız adamdan alıntı yapar. gece eve manite götürmesi mucize olan bu adam türkiye şartlarında çok da başarısız sayılmaz.
lakin en sığır hatun bile 3 gün sonra bu adamın yüzeyselliğini anlar. çok bayık amına koyim ya!
gına getiren romantik kusmuklar serisidir. hiçbirimiz tutunamıyoruz, en tutunduğunu iddia edenler bile aptalca materyalist şeylerin içinde boğulurken kabadayılığa b.k sürmemeye çalışıyor sadece. iyi tamam da bunu böyle salya sümük haykırmak ne diye. sessizce ölümü beklemek tüm bu üçlü seri furyasının özentiliğinde sosyal medyaya fotoğraf koyarak prim yapma budalalığından daha iyidir, daha asildir.
