hicbir sucu olmadigini kanitlamak icin belge aliyor, almanya`ya giris yasagim yok diye, fakat bu belge eksik yada problemli cikiyor.
artik bu soylemin en kestirme yolu Almanya`ya gezi duzenlemektir. yapamiyorsan yasagin var demektir. o halde gösterdigin belge problemli.
deniz feneri olayinda almanyanin pustlugu var milyonlarca eurosunun disari gitmesini istemiyor.
fakat bu durumu kabullenmek yerine benim almanyaya girisim serbest diye bir yalana basvurmak kendi icinde durust olmayan bir eylem.
hadi butun bunlari gectim, temsil ettigin sinif sayende buyuk bir zan altinda.. en azindan bunlari zan altinda birakmaya hakkin yok. istifa gibi bir secenek hic mi aklina gelmez.
istifa et bir arastirma komisyonu kurulsun, olayi arastirsin, temizlen öyle gel.
r.t.e nin kanatları altında kalmaya devam eden kişi. o kadar yolsuzluk, dolandırıcılık yaptıktan sonra 5 akp'li üyenin oyuyla görevine hala devam edebiliyor. ergenekon davasında emniyete götürülen her şahıs suçlu olarak topluma lanse edilirken, bu nur yüzlü zahid gayet masum bir şekilde r.t.ü.k gibi bir kurulda başkanlık yapabiliyor.
o kadar yolsuzlukta, davada adı geçiyor adamı sen kimsin necisin demeden devlet kurumunun başında oturtuyorlar. bir de utanmadan onurdan yoksun şekilde büyütecek ne var bir ay sonra aday olmaycağını açıkladı işte diyorlar.
ne diyeyim ...
sesi çıkmayan koyunlar layıksınız her halta.
rtük başkanı, almanyada ortaya çıkarılan deniz feneri yolsuzluk dosyasında, adı geçen kişi. halen görevini sürdürmesi arkasında güçlü kişilerin olduğunu gösteriyor.
deniz fenerinin başrollerinden birini paylaşan, ama bir kurum da hala "ahlak bekçiliği" yapan, "aykut" olan adını şeyhinin etkisinde kalarak 25 yaşında "zahid" olarak değiştiren, soyadında ki "ak" bile kurtarmayan, iktidarın "harikalarından" zat.
rtük gibi kurumun başında hangi vasıfla bulunduğunu bilmediğim kişi. gerçi kuruma sayman olarak imam atayan akp'nin bizden olsun da ister tecavüzcü olsun mantığı bunda etkili sanırım.
büyük insandır öyle ki, her yere posta koyabilen bülent arınç bile dilini bir yerlere sokmak durumunda kalmıştır.
"istifasını istedim" dedikten sonra bu amcamız "istifamı kimse istemedi, başbakan arkamda" demiş, bülent arınç ise "yalancı" durumuna düşmüştür.
bülent arınç daha sonra bu amcamıza herkese posta koyduğu gibi posta koyamamış, dilini bir yerlere sokmuş ve çıkan mızmızlanmadan "hayret ederek ve utanarak izliyorum" sesleri duyulabilmiştir.
helal be sana zahid, bülent amca bile bir şey diyemiyor sana. yoksa bu amcanın yapabileceği bir şeylerden mi korkuyorlar? ortada dolanan söylentilerdeki gibi deniz feneri'nden akp'ye -ay çok edepsizim- para aktarıldığından -ki, böyle bir iddiam yok. herkesin bildiği söylentileri dile getirdim- falan bahsedecek diye mi korkuyorlar? ne ayak?
malı götürdükten sonra bülent arınç tarafından istifası istenen ya da "yeter zahidciğim bu kadar biraz da başkaları götürsün malı" denen, yakın zamanda istifasını verip koltuğunu bir başka arkadaşına devretmesi muhtemel kişi.
almanya yadaki deniz feneri davasına mektup göndermiş şahıs.mağdur olduğunu anlatıyormuş.madem kendine o kadar güveniyorsun,bırak da yargılasınlar seni.bu korku neden?
