"benim tayyip bey'e duyduğum bağlılık,
halka hizmetle ilgilidir. onurlu bir bürokrat
efendisine bağlı bir hizmetkar ruhuyla
davranmaz, onun davranışları vatan sevgisiyle
açıklanabilir. açık konuşuyorum, durum bu,
millet için çalıştık. ne akp şaibeli, ne de
ben bir komisyoncuyum! hükümetin
ne bir yolsuzluğu vardır, ne de bendeniz onun
emrinde çalışan bir kuryeyim! yüce
meclis kutsaldır, sayın başbakan erdoğan
beyefendi beni bu makama getirdiyse
birikimim sayesindedir. ben halkı bilirim, sadece
ona minnettarım!"
not: ilk satırdan başlayarak ve satır atlayarak yeniden okuyunuz.
televizyon kutusunda yayınlanan bütün aptal programların birinci düzeyden sorumlusu bu bağlamda devletin halkını bilinçsizleştirme politikalarını tv ve radyo yoluyla uygulayıcısı. kişisel olarak değil, bulunduğu makam nedeniyle...
deniz fenerinin başrollerinden birini paylaşan, ama bir kurum da hala "ahlak bekçiliği" yapan, "aykut" olan adını şeyhinin etkisinde kalarak 25 yaşında "zahid" olarak değiştiren, soyadında ki "ak" bile kurtarmayan, iktidarın "harikalarından" zat.
bu adam dışarıda, elini kolunu sallayarak geziyor! şaka değil! ikinci cumhuriyet'in yargısı böylelerini haklamıyor artık aklıyor.
hırsızın yakasına yapışalım!
sabah programlarını uyaracağını söyleyip canlı yayında can tanrıyar isimli paparazzi ye nikah kıyan canlı yayın nikah memuru; sonra da milletin seni iplemesini bekle, daha çok beklersin.
rtük gibi kurumun başında hangi vasıfla bulunduğunu bilmediğim kişi. gerçi kuruma sayman olarak imam atayan akp'nin bizden olsun da ister tecavüzcü olsun mantığı bunda etkili sanırım.
Deniz Feneri iddianamesinde 37 kez yer alan, Almanya'da bir kooperatif dolandırıcılığında aksini söylediği halde yönetim kurulu üyesi çıkan, Armada hisselerini 41 bin YTL'ye aldık sözü de bizzat Armada Genel Müdürü tarafından * yalanlanan rtük başkanı. fazla gururu olan var mı? şu zahid bey'e bi yollasın.
almaya tarafından dolaylı olarak kendisine yöneltilen deniz feneri yolsuzluk iddalarına rağmen
görevine sıkı sıkıya yapışan bürokrat...
japonya' da vatandaşlar küflü pirinç yedi diye tarım bakanı istifa etti. inanabiliyor musunuz, kimse ölmemiş, kimse zehirlenmemiş ancak vatandaşa küflü pirinç yedirilmesi tarım bakanın suçu olarak görülüyor ve istifa ediyor.
onur, gurur, haysiyet, şeref, namus, hak, adalet budur. pişkinlik değil.
envai çeşit sabah ve öğleden sonrası programları, kendi çevresi olan kanal 7 ve stv gibi kanalların filmleri angutça sansürlemeleri dururken, 6 pas'ı kendisine hedef seçen, ahmet çakar'ın "sayın başkan bu sözümde hukuki bir ihlal var mı?" sorusuna yanıt vermeyen, merkez hakem kurulu yerine ısrarla "yüksek hakem kurulu" diyen, bilgisiz olduğu aşikar, maalesef ki, rtük başkanı zat.
pardon ya, bu kadrolar ikinci cumhuriyetçiydi değil mi? demokrasi kazanıyor yavaş yavaş!
rtük ve trt'yi stv, tgrt, kanal 7 menşeili adamlarla doldurursanız sonuç bundan daha beter duruma gelir...