fenerbahçe takımının kült bir oyuncu yetiştirmediği için ya da mazilerinde fenerbahçe dendiğinde akla gelen bir futbolcu olmadığı için fenerliler tarafından öne sürülen bir futbolcu. sayın ulan diyorum aykut kocaman diyorlar komediye bakın lan.
mazimizde akla gelen futbolcu olmadığı için sürekli adı gündeme gelen eski futbolcu, yeni sportif direktörümüz.
ahlak abidesi diyorum, hala "ulan" diyorsun.
sonra da futbol konuşacağız!
iyi bir futbolcuydu ve oldukça iyi bir golcüydü. oğuz çetin ile birlikte yıllarca fenerbahçe'nin omurgasını oluşturmalarına karşın, fenerbahçe'yi şampiyon yaptıkları sene başkanları tarafından kulüpten kovuldular...
bunun dışında gerçekten de son dönem (80li ve 90lı yılları son dönem kabul edersek) fenerbahçe'de yetişen kült-efsane futbolcu kim diye sorarsak adı verilebilecek 2 kişiden biridir. efsane denilince 1950-1960'lı yıllarda oynayan lefter'den, can bartu'dan, cemil turan'dan başkasını sayamayan bir camia için acı bir istatistik. tabi doğru düzgün top oynamadan sürekli sakatlık yaşayıp ayağına doğru düzgün top değmeden futbolu bırakan rıdvan dilmen'i "efsane" diye sayabiliyorsanız söyleyecek laf yok!
galatasaray'ın hesapta tüm efsanelerine havada ve karada basabilecek adamdır.
bize göre tabi, sen o dakka zilyon tane yarattın ya efsane! o sebeple!
metin oktay ve dönemini tenzih ederim, o zaman futbol sadece futboldu zaten, ruhu amatördü.
seksenler ve ortasından sonra efsaneler ceza yayında düşüp penaltı kazanmaya başlamıştı!
not: rıdvan dilmen bütün galatasaraylıların üzüntüsüdür, en çok ergün gürsoy bilir! adam gibi oynadığı 1,5 sezonda bize yetmiştir, ergün gürsoy'la resimleri de size!
galatasaray'ın tüm efsanelerine basacak adammış, sözlüğün yaş ortalamasının ne hallerde olduğunu da görmüş olduk böylece. metin oktay dönemi bir kenara tabi, 1994-2002 yılları galatasaray kadrosu ile a milli takım'ı 2002 yılında dünya 3. sü yapan kadroya bakan anlar neyin ne olduğunu. son dönem arda turan vs. saymıyorum bile. efsaneyi kestaneyi aykut'u kendi kulübünden şutlarken düşünecektin...
not: rıdvan'ın efsaneliğini uğur tütüneker bitirmişti zamanında. herkes biliyor neyin ne olduğunu...
zamanında aykut'un ikisi penaltıdan olmak üzere attığı 3 golle fenerbahçe'nin 3-0 kazandığı bir galatasaray maçı sonrası;
- aykut maçın starıydın bugün 3 gol attın ne diyeceksin?
+ ikisini penaltıdan attım zaten abartılacak bir şey yok.
cevabını vererek mütevaziliğin dibine vuran sayılı karakterli futbolculardan biridir. bir antalyaspor maçında elle topu önüne indirip gol attığı pozisyon içinde;
türk futbolunda 14 sene şampiyonluk görememişlerin halen daha laf söylediği insandır.
daha dün gibi hatırlarız biz, ali tanrıyar başkanın söylediğini de!
türk futboluna %5-10 bilet verme nifağını da sokan takım bellidir. sebebini söyleyeyim mi? tanju'nun iki golüyle sami yen cehenneminizde sizi yendiğimiz yıl (ekim 1991)kale arkaları %65 ve kapalı, maraton %50 fenerliydi. bu çoluk çocukta bizzat oradaydı!
tanım: ali şen gibi türk futbolunu katleden bir adamın yalandan yere gönderdiği futbolcu. camianın gönlünde olan adamı sen istersen kuzey sibirya'ya yolla!
kendisi fenerbahçe ile alakası olmadığı dönemde galatasaray'ın 14 sene şampiyon olamamasını sağlamış herhalde, sözlükteki bir kesimin zeka yaşını göstermesi açısından iyi oldu bu. ama oyunculuğu döneminde de türkiye kupasına uzaktan bakmıştır genellikle, bunu son 30 seneden çok iyi biliyoruz...
bu arada aykut'un türk futboluna %5-10 bilet verme ile olan alakasını kendisine bizzat soracağım, en azından okuma yazması olan akıllı bir futbolcudur kendisi. 1991'de stada gelen çoluk çocuk 5bin galatasaraylı'nın 50.000 kişiyi susturduğu maçta nereye kaçmış acaba?
yaşadığı konumun ve görevin sıkıntılarını dün tüm samimiyetiyle dile getiren adam gibi adam. söyleyebildiği kadarını söyledi ve belli ki kendi sıkıntıları da var bu konuda. bunları da yaşayarak aşacağız, kolay değil dedi. futbolculara verilecek ceza ile ilgili sorulara yuvarlak cevap verdi. daha evvel dediğim gibi birilerini harcayacak bu son vahim haller. para meselesi sorulduğunda ise sadece 5 saniye içinde başkana "evet" dedim, burada kazandığımın %100 fazlasını kazanıyordum başka yerlerde, parayla işim yok bu konuları sevmiyorum diyerek olayı kapattı. ama direktörlük tanımının daha yerleşmesi için belli bir süreye ve deneyime gereksinimi olduğunu da itiraf etti.
en azından adam gibi konuşmasını bilip, adam gibi cevap verdi.
Fenerbahçe'den çıkan nadir "sempatik ve kişilik sahibi" futbolculardandır.
kendisi bundan seneler önce, fenerbahçe'nin türlü oyunlarla trabzonspor'u geçip şampiyon olduğu dönemde, "fenerbahçeli olarak şampiyon olduğumuza seviniyorum ama trabzonlulara da üzlüyorum" demiş ve hatta bu sebeple ali şen tarafından gönderilmiştir.
fenerbahçe'nin başına geçerse başarılı olacağını düşündüğüm eski golcü futbolcu. sportif direktörlük rıdvan dilmen gibi insanların ideal görevidir, aykut'un görevi ve en verimli olacağı mevkii teknik direktörlüktür.
sezon sonunda görevinden istifa etmesini temenni ediyorum. fenerbahçenin düşüş dönemine girmesinde büyük pay sahibi oldu transfere gerek olmadığını söyleyerek. gereksiz bir gerilime neden oluyor varlığı. uygulanmak istenen sistem ülkemize uygun değil. fenerbahçeye vaktiyle kattıklarına bir itirazım yok.