yıllar yılı türk futbolunda kendisini efendi, ağır başlı, adam gibi adam türünden yutturmaya muvaffak olmuş olan aykut kocaman'ın aslında ne kadar çıkarcı ve zaman zaman ne denli çirkefleşebilecek bir kişi olduğunun bilincinde olan kişi söylemidir.
fenerbahçe'den kovulma tehlikesini demokles'in kılıcı gibi her an üzerinde hisseden aykut kendi başarısızlığını örtmek için trabzonspor'un hakemlerce kollandığı imasında bulunur ve böylece ciddi tepkiler alırken ona gerekli ayarı veren şenol güneş de türk futbolseverinin kalbindeki saygın yerini bir kez daha sağlamlaştırmıştır.
şenol güneş'den "kocaman" fırça: Fenerbahçe'nin büyüklüğü, genç bir antrenörün geleceğini karanlığa atma adına, günü kurtarmak için yaptığı ifadeler üzerinden olmamalı...
bir kısım fenerbahçeli' lerin de katıldığı önermedir.*
şenol güneş gerçekten efendilik timsali bir adam ve kendisini çok iyi geliştirmiş, çok başarılı bir teknik direktördür. aykut kocaman ile hiç bir konuda kıyaslanamaz.* aykut kocaman işine bakmalı; teknik direktörlük adına bildiği bir kaç numaranın da boşa çıkmasının şokunu atlatmalıdır. takımı daum çalıştırırken her şeyi çok kolay sanıyordu. bu yüzden herifin altını oydu bir güzel. ama gördü ki işler göründüğü gibi değil. o da kolayı seçti herkes gibi...
bu sözün doğrululuğu tartışılabilir ama "3 penaltı irdelenmeli" sözü kesinlikle tartışılmaz. iki takımın iç saha performansı hemen hemen aynı. dış sahada ise trabzon 3 gol yemiş, fenerbahçe 13 gol yemiş ve aradaki fark bu verilerden doğmuş. aykut kocaman bu aradaki 10 gol farkın hesabını versin ondan sonra sağa sola çamur atmaya yeltensin. böyle dımdızlak gene, çamur atmaya kalkışması ile kendini komik duruma düşürüyor.
öğleden sonra kafasının çalışmadığını ispatlayan yazarın tespiti.
trabzon'un 3 hafta ard arda attığı 3 penaltıya bakmak gerekir. 3 pozisyonunda penaltı olmadığı açık ve net. trabzon maçlarının kırılma noktasıda hep bu penaltılar. ne yapacaktı yani aykut kocaman? fenerbahçe'nin penaltıları yenirken trabzon'a verilen bedava penaltılara sessiz kalınca adam mı olacaktı? şenol güneş önce kendi adam olmayı başarabilsin. adamlığı tartışılan aykut kocaman 1996'da trabzon'u yenip şampiyonluğun kazanılmasının ardından ''trabzon şampiyonluğu haketti.'' diyebilmiş adamdır. aykut kocaman konyaspor'un başındayken anelka'nın konya'ya eliyle attığı golün ardından ''fenerbahçe'nin bu tarz hareketlere ihtiyacı yok.'' diyebilmiş adamdır. aykut kocaman'ın adamlığını tartışan adamlar bıraksınlar bu işleri.
ikinci yarı trabzonspor aleyhine iki tane uyduruk penaltı çalsınlar,hakem hatasıyla bir,iki maç kaybetsinler o zaman görürüz şenol güneş'in efendiliğini.
sivas maçında mehmet topuz'un cezalandırılmayan yumruğu ya da aziz yıldırım'ın hakem soyunma odasını basmasıyla ilgili de konuşsaydı o zaman "hakikaten adammış" derdik aykut için...
beraber çalıştığı bir teknik direktörun yerine gelmek için arkadan iş çeviren ve bunu bi şekilde gerçekleştirip koskoca fenerbahçenin başına geldikten sonra tutarsızlıkları ile kafa karıştıran,mide bulandıran bir şahsiyet ile turk futbol tarihinin en duzgun spor adamı nasıl karşılaştırılır anlamış degilim.
biri young boyslara rezil olmuş bir digeri dunya üçüncüsü olmuştur.
biri kadrosundaki yıldızları kusturmuş,digeri sorunlu futbolcularından yıldız yaratmıştır.
birinin takımı 60'tan sonra dökulurken,digerinin takımı 80'den sonra maç koparır.
biri şans goluyle kazanınca kendini cruyf zannederken digeri 3 atsa bile iyi oynayamadık diyebilmektedir.
biri başarısızlıkta futbolcusunu hedef gösterirken digeri butun suçu ustune alır..
ya uzadıkça uzar bu... biri spor adamıdır digeri onun bunun maşasıdır.
o kadar yaygara koparmaya gerek yoktur. Aykut kocaman trabzonspor'un kazandığı son üç penaltının bi irdelenmesi gerek demiştir. takibinde de bu kararların bir standardı yok demiştir.
şimdi sen bunu nerenden anlyorsun belli değil ama korkunun ecele faydası yok bugun verilen penaltılar yarın verilmediğinde sen de o kadar rahat konuşamayacaksın şenol hoca.
bakalım şenol efendi neler yapmış.
2002 dünya kupası...
sakatlığı sebebiyle turnuva boyunca oynayamayacağı bilinen okan buruk'u kadroda tutup, sırf dünya kupası oynadı olsun diye ispanya'nın en iyi 5. yabancısı seçilmiş tayfun korkut'u kadro dışı bıraktı. (okan'ı g.kore maçının son 10 dakikası oyuna soktu)
uzak asya'ya gitmeden önceki son hazırlık maçı olan şili maçına takım kaptanı ogün'ü davet edip "dünya kupası sonrası milli takımı bırakıyorum" açıklaması yapmasını sağlamış ama kadroya almayarak en büyük hainliği yapmıştır. (o dönemin gazetelerini açıp okuyun, avrupa medyasında kupa kadrolarında olmayışına en çok şaşırılan futbolcu olmuştur ogün )
Takımın o zamanki en fazla forma giymiş oyuncularından abdullah'a 1 dakika bile süre vermemiştir kupada. Ama dünya kupası dönüşü trabzonda yapılan ilk hazırlık maçında 11'de yer verip avni aker'de küfür ettirmeyi bilmiştir kendileri.
Takımın kaşarlarının mustafa izzet ve yıldıray'a olan tavırlarına gık çıkaramamış, kuzuyu kurda yedirmiştir.
1996 yılında koyduğu golden sonra bile türk futbol tarihine geçen adam gibi konuşmayı yapmış eski futbolcu ve yeni teknik adam için söylenmiş, hiç hesaplanmamış göt lobu uydurmasıdır. mutlaka yanlış bir söylemle gelmiş olabilir aykut kocaman, orası eyvallah. ama adam kendi durumunu sadece bu penaltılara bağlamamıştır. kendi durumunu da çok net ortaya koymuş ve bu olayların artık kendi içinde gerçek bir hakem adaletine doğru varması gerektiğini söylemiş. kıstas istersen gider pozisyonlara bakarsın.
şenol güneş'in adamlığına kimsenin laf ettiği yok, hele ki aykut kocaman zaten bu şekil bir yaklaşımda bulunmaz. ama 1996 yılında kaybedilen şampiyonluktan sonra şenol güneş hocalarını defe koyanlar bugün bakıyorum "helva" olmuşlar. gerçekten de şenol güneş adam gibi bir adamdır, bu kısma laf edecek kimse çıkmaz. ama 1996 yılından sonra kendisini gönderenler, dünya 3.lüğünden sonra halen daha eleştirenler herhalde biz değildik!
bu olayın tam aksini düşünün ve trabzonspor'un ikinci yarı 2 puan kaybettiği maçta da fenerbahçe'nin penaltılar ile maçları galip bitirdiğini düşünün! ya da kadıköy'deki maçta fenerbahçe'nin haklı veya haksız penaltı golüyle galip geldiğini düşünün!
veya sezon sonu trabzonspor'un şampiyon olmadığını!
basında yazılacakları tahayyül bile edemiyorum. aziz satın aldı, hakem odasına girdi, parayla şampiyonluk vs.vs.vs.vs.vs...
o zaman da böyle adam gibi yazarsanız taşağınızdan öperim ben sizin hepinizin!
biz de burada oluruz kimse merak etmesin, bakarız işkembeden kim ne sallıyormuş diye!
o sebeple şenol güneş hocayı övün, taktir edin eyvallah ama bir laf etti diye aykut kocaman'a da götünüzün kıyısından üretilenlerle saldırmayın, iki dakika kendiniz adam olun.
ilave entari:aykut kocaman/#10252142
tarafsız olarak söylüyorum ki, ts nin son 3 maçtaki penaltılarına bakmadan penaltı değildi diye yorum yapan zekiler, bir baksınlar o pozisyonlara. futboldan 1 gram anlayan ve kuralları bilen birisi anlar zaten haklı mı haksız olduğunu penaltıların. millet olarak bayılıyoruz bilmeden atıp tutmaya.
aykut biraksin trabzon'un penaltilarini da "maclarin sahada kazanilmadigini sonradan ogrendim" ve "takimi Mustafa denizli degil ben sampiyon yaptim" diyen aziz yildirim'in bu laflarini irdelesin cidden hakkaniyetli bir adamsa... Yoksa aykut bu dedikleriyle "baskanim ben beceremedim, sen bi el at da goturelim şu takimi" mi demek istiyor?
Ee, sivas macinda baskaninin hakem odasini basmasina bakinca amacina da ulasmis gibi...
