eski jitem mensubu, susurluk davasında yargılanan ayhan çarkın isimli şahşiyetsizin itirafıdır. çarkın cnn türk kanalının beşnbirk adli programına katılıp, özellikle 90 lı yıllarda güneydoğu ve doğuanadoluda sürdürülen kirli savaş taktiklerini ve kendilerinin yapıp pkk ya mal edilen katliamlarını anlatmaktadır. bebekleri öldürdüklerini, kendilerine yemek veren yaşlı teyzenin canını nasıl aldıklarını bir bir anlatmaktadır. keza 90 larda kürt işadamlarının sapanca-izmit-istanbul üçgeninde kaçılıp öldürülmesininde jitemin işi olduğunu açıklamaktadır. ayrıca sadece güneydoğu ve doğu anadolu da değil istanbulda da jitem ve mensuplarının yaptığı sayısız yargısız infazı da anlatmaktadır.
ama bu insan bunları itiraf etmesinden öte, senelerdir kirli savaş oyunlarını örtbas eden, devletle bu kirli savaşta güç birliği yapan medyanın ikiyüzlüğü daha dehşet vericidir. peki bu adam yargılanak mıdır? ben kendi adıma buna pek inanmıyorum. yine susurlukta ve daha düne kadar güneydoğu ve doğuanadoluda açılan toplu mezarlar gibi örtbas edilecektir. çünkü bu devlet in tüm planları '' imha, inkar'' unsurları üzerine şekillenmiştir.
keza hala ergenekon denilen örgütü yönetmek ve üye olmakla suçlanan birçok bürokrat, gerek gata hasta gösterilerek gerekse başka ayak oyunlarıyla adalete hesap vermemektedir. ülkedeki adalet mekanizması bu kadar boktandır işte. bir ekmek çalana yıllarca hapis cezası verirken, yıllarca devlet adına ve sözüm ona devlet bekası için onlarca sivilin kanını dökenler hesap vermemektedir. bir diğer örnekse güneydoğu da 15 yaşındaki çocuğa polise taş attığı gerekçesiyle, örgüt üyeliğinden yargılayıp ona 15 yıl hesap vermesidir.
ciddiye alınması gereken itiraflardır. adı üstünde itiraftır, iftira değildir. hukuku kimin nerelerde ne hale getirdiğinin delilleridir.
bir örnek: dyp -shp koalisyonu döneminde, bazı dergi ve gazetelere matbaada el koyma uygulaması başlatılmıştı. bugün bir adım daha ileri gidildi: kitaplara bilgisayarda el konuluyor.
jitemcilerin de özel harekatçıların hepsinin aynı bok olmasından dolayı sınıflandırılmaya gerek duyulmamıştır. hepsi eli kanlı katillerdir. eli kanlı katilleri erdem sahibi, dost, iyilik sever, vatansever göstermek bu itiraflardan sonra ''ben beynimi sözlükte kullanamıyorum'' diyen yazarın savıdır.
eski özel hareket mensubu bu kişi bu açıklamaları yapdığı sırada başbakan kimdi?
genelkurmay başkanı kimdi?
yargı,medya organlarının bu konuda neden hiç bir haber yapılmadı.şuanda en ufak bir şeyin medyada anında yer buluyor iken bunlar neden hangi güçler tarafından örtbas edildi.
ergenekon türkiyenin yüzyılın davasıdır.bakalım neler olucak
anlattıkları o kadar korkunç ki, diyecek hiç bir şey yok. resmen kan donduruyor:
"bize yemek veren teyzeyi öldürdük"
başbağlar, pınarcık, perpa, çiftehavuzlar, gazi mahallesi, bolu-sapanca-düzce üçgeni ve daha pek çok katliamda yer aldığını itiraf eden ayhan çarkın, bir anısını günlük gazetesi'ne şöyle aktarıyor:
"orada bir köy var, kurtarılması gerek' dediler. gittik, insanların ölüsüne, dirisine yapmadığımızı bırakmadık. biz orada insanların tırnaklarını çektik, bok yedirdik; bize evinde yemek veren teyzeyi öldürdük."
gerçeklerin ancak "hakikatleri araştırma komisyonu" kurulması durumunda açığa çıkacağını söyleyen çarkın, "vatan millet, sakarya" adı altında çatıştırıldıklarını ve kendilerinin katil olduğunu ifade etti. (ekn/eö)"