ayetleri kendi kıt aklıyla yorumlamaya çalismak

entry38 galeri0
    36.
  1. Yeni ateist olmuş ergenlerin sıkça yaptığı eylemdir.

    Edit:yeni ergen olmuş ateist mi demem gerekiyordu?
    0 ...
  2. 35.
  3. nabacaz amına koyim komşuya mı gidicez? bir onluk falan mı alıcaz?

    bir eylemdir.
    0 ...
  4. 34.
  5. kendi içinde çelişen cümle.
    hani evrenseldi la? hani anlaması kolaydı? madem anlamayacağız, niye gönderildi?
    2 ...
  6. 33.
  7. işte gereksiz bir müslüman söylemidir.

    ya kardeşim bu kitap bana inmedi mi ? neden kıt aklımla bunu ben yorumlayamıyorum. kainatı yaratan yüce rabbim bunu bilal'e anlatır gibi anlatmamış mıdır ?

    bırakın olum bunu yıllardır insanları sömürmek için kullandınız bunu millet peşinizde kul oldu köle oldu.

    okuyun olum okuyun bırakın böyle dingilleri. asıl günahkar asıl cahil bunlar. o zaman ki olaylar ile birlikte kur'an ı okuyun ki daha güzel anlayın.
    1 ...
  8. 32.
  9. bu kuran insana mı geldi, yoksa islam alimlerine mi geldi?
    eğer kişi okuduğunu anlamaktan aciz ise o zaman kuranı neden okusun?
    eğer insan aptalsa ve aklı almıyorsa başka kişilere güvenir,
    eğer bu güvendikleri onu kullanıyorsa ne olacak?

    yani saçma bir şey, bu müslümanlara geri zekalı demek, haklısın ama aniden söyleme panik olacaklar.
    2 ...
  10. 31.
  11. zaten kuruna abdestsiz alma çarpılırsın sen ne anlarsın diyenler yüzünden bu millet ahil kalıp abdest suyu içti.
    0 ...
  12. 30.
  13. Ömer Nasuhi bilmen, elmalılı hamdi yazır gibi üstadlara saygısızlıktır.
    1 ...
  14. 29.
  15. Çok sakıncalı bir davranıştır. Kur'an-ı Kerim'i anlamanız için önce arapça bilmeniz gerekmektedir. Ama o zamanın arapçasını. Ayrıca birçok ilimde uzman olmalısınız. Ve yine ayrıca yıllarınızı vermelisiniz. Lakin şöyle bir göz atarsanız binlerce tefsir(kuranın açıklanmış şekli) eseri görürsünüz farklı kişilere ait. Bence hiç gerek yok. Kendi kıt aklınızla olmaz bu iş. Sakallı, kelli felli alimler bu işe bakıyor zaten. Sen otur onları dediğine göre anla Kur'an-ı Kerim'i. Onlar en iyisini bilir. Sen bilemezsin. Çünkü sen gerizekalısın.
    (bkz: agnostizm)
    1 ...
  16. 28.
  17. Kıt aklıyla değil insan aklıyla yorumlamaktadır. Cunku bir kutsal kitap her cağdaki hrr kultur seviyesindeki insanin anlayabilecegi kadar yalin ve guzel olmalidir.

    Kuran bu konuda sinifta kaliyor. Cunku kurandaki miras hukuku diye bir bakanlik benzeri bir sey var bir arap ulkesinde. Islami bir belgeselde izlemistim. buradaki bir matematik hatasini kapamak icin bakanlik kurmus adamlar yine kapanmamis.
    0 ...
  18. 27.
  19. Ayetler yoruma kapalı olduğu için yorumlamaya da gerek yoktur. Yorumlamak için değil , uygulamak için vahiy olduğuna inanılır. Ama bazı kör cahiller ileriye gitmek yerine geriye gitmek üzere yorumladıkları için hala ramazan'da diş fırçalamak orucu bozar mı diye tartışılır. islam ilim dinidir ama yorumlayanlara göre ilim haramdır. Mallık da burada başlar.
    2 ...
  20. 26.
  21. Öncelikle başlığa katılmadığımı söylemem gerek, burada benim savunduğum tamamen ilmi gerçeklere dayanıyor, kuran ilmini anlamayı sağlayacak yardımcı ilimleri az çok öğrenmemden kaynaklı.
    ayrıca, yobaz, ayet değiştiren, cemaatçi, ayet uyduran konumuna düşmemek için bu da son yazacağım entry bu konuya dair. ayet numaralarını koyuyorum ki isteyen araştırıp bulsun tamamını, ayetin öncesini ve sorasını da okusun diye, ama bir aklı evvel gelip ; "ayet değiştiriyor üstüme vebal kalmasn .s" diyorsa bu onun cehaletini gösterir ki internette bile aynı ayeti bulabilirsiniz fakat çeviri işlemi tek elde toplanmış değil, farkı kelimelerle tercüme her dile çevrilirken mümkündür..
    ve ne tarikatçıyım ne cemaatçiyim, buraya yazdığım şey de tarikat ya da cemaatçi kafa yapısıyla yazılmadı.

    bu konu ilk şuradan başladı dileyen tartışmayı okuyabilir (bkz: kurana göre mezhepler terkedilmelidir)

    gelelim kura'anı direkt okuyup anlama konusuna, efendim (bkz: vahhabilik) hareketini bilirsiniz, günümüzde arabistanının mezhepleşip vücut bulan halidir. Kur'an-ı kerimin evrensel yorumunu bir kenara bırakıp, tarihselci bakış açısıyla günümüzde dışarıdan nasıl göründüklerini sizler de çok iyi biliyorsunuz. sorsak bir çoğunuz arap düşmanısınızdır aslında. islamın ilk yayıldığı dönemdeki arılığı, yorumu yaşamak istemeleriyle bilinirler. Kitap ve sünnet dışında her şey bid'at kabilindedir. dini konularda insanların aklını kullanmalarına dair bir girişim, eylem söz konusu değildir. ayrıca itikad konusunda kelamcıların, helal ve haram konusundaki fakihlerin sözleri delil olamaz. bidat; sapıklık demektir.

    Bunlara göre aklın delil olması söz konusu değildir, kuran sünnet zahiri manası ile değerlendirilmelidir. ve öyle de anlaşılmalıdır.bu anlayış kapsamında taasup ve kısır görüşten kurtulamayıp kendi içlerine kapalı, çağın gereklerine cevap veremeyen bir mezhep konumuna düşmüş durumdalar. Buradaki çıkışınız bana bunu hatırlatıyor belirtmek de isterim.
    vahhabiliği istediğiniz her yerden okuyabilirsiniz. gugıl her şekilde önünüze serer zaten.

    girizgahtan sonra gelelim esas mevzuya,

    “Sana Kitabı indiren O'dur. O'ndan Kitabın anası (temeli) olan bir kısım âyetler muhkemdir; diğerleri ise müteşabihtir/benzeşenlerdir. Kalplerinde bir eğrilik/kayma olanlar fitne çıkarmak ve olmadık te’vilini/yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun te’vilini Allah'tan başkası bilemez. ilimde râsih olanlar (derinleşenler) ise: ‘Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır’ derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp düşün(e)mez.” (3/Âl-i imrân, 7)

    Muhkem; Sağlam, anlamı açık, yorum götürmez, şüphe kabul etmez anlamında,
    Zıddı olan müteşâbih ise; mânâsı kapalı, yorum isteyen kelimelerdir. Birbirine benzeyen birey ve cüzleri bulunan şeyler, kendisinde karışıklık ve iltibas bulunan şey; Kur'ân-ı Kerim'de mânâsı kapalı, birçok anlama gelebilen, tefsirinde güçlük çekilen âyet veya kelimelerdir. Bunlara müteşâbihât denir. Mânâsı kapalı olan lafızlar dört olup; hafî, müşkil, mücmel ve müteşâbih olmak üzere, az kapalıdan çok kapalıya doğru sıralanmışlardır. Müteşâbih; mânâsı kapalı olan, anlaşılması için akılca bir yol bulunmayan, Kitap ve Sünnet'te tefsirine rastlanılmayan ve anlamı Allah'a havâele edilen nass (âyet-hadis metni)dir.

    kuran ayetlerinden anlaşılması çok kolay olan ayetler bize yetmiyor mu? Kuran teviili yapmak ayette de geçtiği üzere fitne çıkarmak isteyenlerin yapacağı iş değil mi?

    islam hz peygamberin vefat etmesi ile kur'an yorumlamaları yüzünden çok savaş gördü, peygamberi vefatının ardından onlarca mezhep çıktı.

    kuran yaratılmış mıdır, yoksa yaratılmamış mıdır. bu konu islam dünyasında büyük çekişmelere sebep olmuş, pek çok alim yaratılmamıştır dediği için hapislere atılmış, kılıçtan geçirilmiştir. peki bu yaratılmış ya da yaratılmamıştır diyenlerin dayanağı ne? Kuran'ın yaratılmış olduğu allah'ın sıfatı mı yoksa fiili midir kavgası.Kuran mahluk mudur, allahın sözü müdür? bunda bile ne savaşlar verilmiş. Dileyen detaylarını mihne olaylarıadı altında okuyabilir zira buraya o olayı yazacak olursam, manas destanını geçecek.

    ikinci kan gövde götürten ayet yorumlama olayı;

    Kuran'ı kerimde "Ey iman edenler ve salih ameller işleyenler"
    diye hitap bol bol geçer.

    bu ayet pek çoğumuza göre açıktır, derinlemesine inmeye ne gerek var değil mi?
    ama iş öyle değil buyrun ayetin mezhepsel yorumları;
    mutezile mezhebine göre; iman ve salih amel aynıdır. iman eden amel de etmek zorundadır. yoksa kafirdir.
    vahhabiliğe göre; iman eden salih amel işlemek zorundadır yoksa kafirdir.
    haricilik (günümüzde kolları mevcut) iman edip salih amel işlemeyenler kafirdir kafası vurulabilir.
    bu tartışmalarda sora ehli sünnet son noktayı koymuş; iman ve salih amel ayrıdır. salih amel işlemeyen günahkardır. imanın gereğini yerine getirmesi lazımdır yapmıyorsa bu onu kafir etmez günahkar yapar. iman etmeyip amel etmek geçersizdir ancak, iman edip amel etmemek kişinin kendi sorumluluğundadır. onlara göre amel, imanın aslı için şart değilse de kemali için bir şart olarak görülmüş.

    fıkhi bir konuyla başka ayete geçelim;
    HAC SÛRESi
    (28) Gelsinler ki, kendilerine ait bir takım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah'ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.

    burada kurban kesmekten bahsediliyor, hangi sure içinde "hac". başka surelerde de geçiyor.dileyen kurbanla ilgii ayetler yazıp google dan da araştırabilir. burada anlatmak istediğim şu;

    Fakihler kurban kesmenin hükmü hakkında farklı görüşlere sahiptir.

    Ebu Hanife ve talebeleri her sene bir defa kurban kesmek vaciptir, demişlerdir, Kurban kesmenin vacip oluşuna dair delili Peygamberin (a.s.m) şu buyruğudur: "Kim genişlik ve imkân bulur da kurban kesmezse, bizim namazgahımıza yaklaşmasın."

    Hanefîler der ki: Böyle bir tehdit ancak vacibin terki hakkında söz konusudur. Diğer taraftan kurban kesmek, "kurban günü" denilmek suretiyle kurban kesme vaktinin kendisine izafe edildiği Allah'a yaklaştırıcı bir ibadettir. Bunlar kurban kesmenin vacip olduğunu göstermektedir.

    Hanefierin dışında kalanlara göre vacip değil, müekked bir sünnettir.

    Kevser Suresi:

    1. Muhakkak Biz, sana Kevseri'i verdik.
    2. Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!
    3. Doğrusu sana kin besleyendir soyu kesik olan!

    burada muhatap direkt hz peygamberdir, buradaki konu şuna benzerdir, hz peygamber 5 vakit namaz dışında, teheccüd ve duha namazını kılmak zorundadır. ancak teheccüd ve duha namazı müslümanlara farz değil sünnettir.

    Yıllardır evlerimizde "inananlar" olarak kurban kesiyoruz değil mi? peki bu hükmü nereden çıkardık? kuran da direkt kes diyor, öyleyse bu bir farzdır, ama hiçbir mezhep farz demiyor? o zaman ne yapacağız?
    bu durumu ancak yukarıdaki ayrıntıyı okursanız anlayabilirsiniz, bu peygambere farz, ve yaygın olan mezhebimizce bizim için "vacip"tir. başka mezheptenseniz, şafii gibi, o zaman sünnettir. nitekim bunlar itikadi konular değildir.
    dileyen farz ve vacip, sünnet arasındaki farkı araştırabilir.

    ---

    Şimdi bazıları çıkıp, eğer tanrı olsaydı bu kargaşanın olmasına izin vermezdi diyecek. irade meselesi canım benim. insan sadece rüzgar önündeki bir yaprak gibi değildir. kedi iradesi isteğince hareket eder, allah da yönelimi nereyeyse onun için istediği eylemi yaratır.
    mezheplerin hepsi iyi niyetli doğmadı. dileyen şia mezhebii araştırabilir. Mutezile mezhebi islam dünyasının ilk felsefik hareketi idi. daha önce de belirttiğim gibi,Kur'an da en çok geçen ayetlerden biri "düşünmez misiniz, akletmez misiniz" dir. din bir kere taklidi imanı uygun görmez, taasuba hiç yer vermez, islam dininde ruhbanlık da yoktur.

    Fitne çıkarmak isteyenlere karşı tepki olarak doğmuştur bazı mezhepler, ki bunlara ehli sünnet mezhepleri de dahil ediliyor.
    bakın peygamber ne demiş ;
    (Ümmetim, 73 fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan 72’si, Cehenneme gidecek, yalnız bir fırka kurtulacaktır. Cehennemden kurtulacak olan tek fırka, benim ve Eshabımın yolunda gidenlerdir.) [Tirmizi, ibni Mace]

    ha bazılarınız peygamberi putlaştırdı diyor buyrun o bizzat allahın görevlendirdiği ve kitabında yer verdiği şahsiyet tabii ki kurandan başka onun söylediklerine de itibar edeceğiz.

    nahl 44
    "Biz sana zikri indirdik, ta ki insanlara kendilerine ne indirildiğini açıklayasın"

    Ey örtünüp bürünen (Peygamber!), Kalk, artık uyar, Ve (O) senin Rabbin, öyleyse (O'nu) tekbir et (yücelt).
    MÜDDESiR: 1-2-3

    --

    emir ve yasaklar kurandan çıkarılır, kuranda yoksa fakihler kıyas yoluna baş vurur.

    buna da bir örnek verip kapatacağım;

    "Ey iman edenler! içki/(hamr), kumar, tapılmak için dikilen taşlar, fal okları şeytan işi birer pisliktik; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz."
    bakara 219

    Şeytan; içki/(hamr)ve kumara sokularak aranıza düşmanlık ve şiddetli nefret yerleştirip sizi Allah’ı anmaktan, namazdan geri çevirmek ister. Artık son veriyorsunuz değil mi?”

    Maide, 90,91.

    hamr aklı örten uyuşturan şey anlamındadır. içki, şarap türevleri gibi akıl unsurunu ortadan kaldırıcı şeyleri ifade eden bir yasaklamadır. buradan hareketle günümüz dünyasında yeni yeni türeyen aklı uyuşturan maddelerin de yasak olduğunu kıyas yolu ile anlarsınız, çünkü kuranda bonzai, eroin geçmemektedir.

    bu içki yasaklama olayında, maide suresi 90,91 ayeti nazil olunca insanlar tarafıdan Rasulullah’a daha önce içki içip ölmüş kişilerin durumu sorulmuştu. Bunun üzerine şu ayet nazil olmuştu: “iman edip salih amel işleyenlere tattıkları şeylerde, üzerlerine bir günah yoktur.” (Maide: 5/93)
    Bu ayetin nüzul sebebini bilmeyen Osman b. Kudame b. Maz’un ve Amr b. Ma’dikerib, ayeti genel manada değerlendirerek, şarabın mübah olduğunu ileri sürdüler. Nüzul sebeplerini bilmemeleri onları işte bu yanlış anlaşılmaya götürmüştür.

    gelelim sonuç bölümüne,

    dileyen dilediğine inanabilir, dileyen dilediğini inkar edebilir, bu başlık altında savunduğum şey, kuranın anlaşılamayacağı konusu değildir. kuran ın yardımcı kaynaklarla anlaşılabileceği konusudur.

    nitekim sayın yazarlar, hepimiz açıp meal okuyoruz, meal denilen şey tercüme yanında tefsir de içeriyor, açıp bakarsanız meallere küçük küçük notlarla neden inmiş olduğu ne anlama geldiği dahi yazar.
    yani siz yapmakta olduğunuz bir eyleme karşı çıkıyorsunuz bunu belirtmek istiyorum. çünkü meal zaten bir insan ürünü, allahın kelamını tercüme etme çalışmasıdır.

    dinsiz insanları ikna edecek bir yazı değildir, bu sadece kuran ı anlama yöntemlerinde sorgu sual yöneltenlere yazılmış bir yazıdır.
    şayet vahhabi zihniyetini eleştiriyorsanız, kuranı kerimi hakiki anlamda anlamak için sebebi nüzulunu, nasih mensuh durumunu, müphemat, mücmel durumunu bilmeniz gerektiğini de bilin. bu insan aklına hakaret değildir, aksine kuran ın ilmi gerçekliğini bilip yorumlamaktır. körü körüne karşı çıkmak gerçekten cehalettendir, neden mi cahil diyorum, yazıyı okumadıysanız okuyunuz.
    2 ...
  22. 25.
  23. ruhban sınıfı dediğimiz hacı, hoca, şeyh, şıh vs tayfasının korkulu rüyasıdır. zira insanlar dinlerini öğrenmek adına kutsal kitaplarını okumaya başlar ve gerçekleri anlarsa eğer, tüm foyaları ortaya çıkacak, arpalıklarından olacaklar korkusunu yaşamaktalar. kutsal kitap olsun, roman olsun, ansiklopedi olsun vs olsun siz sakın okumaktan ve anlamaya çalışmaktan geri kalmayın güzel kardeşim.
    1 ...
  24. 24.
  25. Kuran insanlığa indiyse allahın o sonsuz aklıyla mi yorumlayacağız. Tabi demi sonuçta bu kitabı yazan allah düşünemiyor kitabı kime indirdiğini. Sizi gidi münafıklar.
    2 ...
  26. 23.
  27. kuran'ı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.
    nahl 44'ün bir parçası. konuyla ilintili olan yer.

    sayın yazar, tefsir ve tercüme bu ülke de tek elden yapılmıyor, kelimeler farklı diye ayet anlamı da mı farklı sanıyorsun.

    ayrıca müteşabih ayet kısmı, kuranın apaçık olduğunu söyleyen yazara vermiş olduğum bir örnek. kaldı ki kuranda sadece muhkem muteşabih ayetler de yok.

    bu konuda sana uzun bir cevabım olacak lakin şimdi değil, işten döndükten sonra.
    2 ...
  28. 22.
  29. iş akıla kalsa peygamber ayı ikiye böldü dendiği anda herkesin dinden çıkması gerekirdi. ölüyü dirilten peygamber diyorsun ne aklı.

    konu kilit.
    1 ...
  30. 21.
  31. Aynı arkadaş şimdi de nahl/44.ayeti değiştirerek, haklılığını ispat için kullanmış.

    bu yanlışını da düzeltelim ki, üzerimizde vebal kalmasın..

    Nahl/44. Ayet:

    Beyyinelerle (ispat vasıtaları ile) ve semavî kitaplarla (resûller gönderdik) onlara indirilenleri, insanlara beyan etmen (bildirmen) için sana da zikri (Kur’ân-ı Kerim’i) indirdik. Umulur ki böylece onlar, tefekkür ederler.
    0 ...
  32. 20.
  33. Burada bir ayet paylaşıyorsanız tamamını paylaşacaksınız, öyle sağını solunu kırpıp, işinize gelen yerini alırsanız, bu kuran'a da allah'a da saygısızlıktır.
    âyetleri dosdoğru aktarmak yerine, amacınız için değiştiriyorsunuz.
    ateist diye küfür ettiklerinizin bile çoğu sizden daha saygılı kuran'a..

    Adam kuran'ın apaçık olduğunu ama bazı yarım akıllılarının sadece yoruma açık ayetler üzerinde saptırmalar yapıp "kuran anlaşılmaz" dediğini söyleyen "ali imran/7.ayeti" kesmiş, "kuran anlaşılmaz" kısmını entry'e koymuş, kendini haklı çıkarmaya çalışmış..
    doğru söyleyenleri de kuran okumamakla suçlamış.

    hep beraber bakalım ali imran/7. Ayet ne diyor:

    "Kitab'ı sana indiren O'dur. Onun bir kısmı muhkem (hüküm ihtiva eden, mânâsı açık olan) âyetlerdir, onlar Kitab'ın esasıdır ve diğerleri, muteşâbihtir (yoruma açık âyetlerdir). Fakat kalplerinde eğrilik (bâtıla meyil) bulunanlar, bu sebeble muteşâbih olanlara (yorum gerektirenlere) tâbî olurlar. Ondan fitne çıkarmak için, onun te'vilini (yorumunu) yapmak isterler. Ve onun te'vilini Allah'dan başka kimse bilmez ve ilimde rusuh sahipleri ise: “Biz O'na îmân ettik, hepsi Rabbimizin katındandır” derler, onlar da tezekkür edemezler, sadece Ulûl'elbab (daimi zikrin ve sırların sahipleri) (tezekkür edebilir)."

    işte tam da kur'an anlaşılmaz diyenlerin durumunu anlatan ayet.
    şimdi bunu Okuyup da anlamayan var mı?
    Yok.
    Ama adam bunu kesiyor sağdan soldan, sonra diyor ki "okumayın, anlamazsınız. gidin hacılara hocalara sorun onlar size anlatsın"
    hocanın kulu kölesi olun da ondan bir çare, bir yardım bekleyin.. bizim Tarikatimize gelin.."

    Neymiş, Tarikat yol demekmiş.. allaha giden bir sürü yol olurmuş.. hepsi de hak yoluymuş..

    ulan madem hepiniz hak yolundasınız da niye birbirinizi yiyorsunuz 1.000 yıldır..
    Menzilci nurcuyu sevmez..
    nurcu süleymancıyı sevmez..
    süleymancı nakşibendiyi sevmez..
    hani hak yoluydu hepsi..

    Yollar yoktur.. yol vardır.

    o da kuran'dır.
    1 ...
  34. 19.
  35. kurcalamamak en sağlıklısı. herkes istediği şekilde yaşasın. önemli olan kardeşlik.
    0 ...
  36. 18.
  37. "ey resulüm, sana da kuran'ı indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara anlatasın, olur ki (anlayamadıklar yer olursa) anlasınlar"
    nahl 44

    kuran eksik diyen olmadı g.tünüzden uydurmayın. kuran 23 yılda indi. direkt indirilmedi. bir olay üstüne bazen bir soru üstüne ayet indi. eğer inan iseniz, fikriniz olmadan konuşup ayet yalanlamazsınız. o zaman allah peygamberi boşuna gönderdi sizin mantığınızla.
    2 ...
  38. 17.
  39. halbuki mahalle camisinin imamına koşsa ona hem ayeti açıklayacak hem de gitmişken günah çıkartıp püru pak olacak. sersem seni.
    0 ...
  40. 16.
  41. kuran okumamışlar nasıl da esip gürlüyor. gülücük.

    " o'dur sana bu muazzam kitabı indiren. bunun bir kısım ayeti vardır ki muhkem(güçlü,sağlam)dır. onlar kitabın anasıdır. diğer bazıları da müteşabihtir (manası açık olmayan)... "
    3/7

    yağmasanız da gürlüyorsunuz müslümanlar..
    1 ...
  42. 15.
  43. Hala müslüman olduğunu söyleyip, kuran anlaşılmaz diyenler var.
    bu nasıl müslümanlık..?
    Allah "bu apaçık bir kitaptır" derken sen kim oluyorsun da anlaşılmaz diyorsun..?
    Namazın ön şartı..
    abdestin arka şartı..
    kapanmanın ilk şartı..
    orucun son şartı..

    Hacıların, hocaların şeyhelerin kafanıza soktuğu şartları, şurtları kuran'da arıyorsunuz, bulamayınca da kuran yetmez diyorsunuz.

    Allah yeter diyor, siz yetmez diyorsunuz..
    Allah apaçık diyor, siz anlaşılmaz diyorsunuz..
    sonra da millete fetva veriyor diye kızıyorsunuz.

    böyle saçma sapan hurafelerle milletin kafasını karıştırıyorsunuz, sözlükteki ateist arkadaşlar mantıklı soruları ile sizi terletince de, kaçacak delik arıyorsunuz.

    o kadar saçma argümanlarınız var ki adamlar sizi dinleyip de nasıl ateist olmasınlar?
    2 ...
  44. 14.
  45. kuranın çoğu ayeti açıktır, gündüz gibi. ama kapalı, birkaç anlama birden gelen anlamlar da mevcut. yahu delirmemek elde değil, kuran arapça inmiş, araplar içinde dahi kelimenin anlamının bilinmediği durumlar oluyor.
    la havle..
    kuran namaz kılın diyor ama namazın ön şartından bahsetmiyor. biz bu ön şart, yani abdest faktörünü hazreti peygamberin uygulamasından biliyoruz. şimdi salt kuran okuyan kişi, bunu nasıl bulsun.
    siz meallerle zaten bu konuları detaylarıyla okumuş oluyorsunuz. yani bir bilenin tercüme ve tefsiri yardımıyla.

    kuranda inen ayetler niye inmiş, ne zaman inmiş, kim üzerinden inip müslümanlara örnek olmuş, genel cümlelerle ifade edilen ayet aslında kim için inmiş, bunu derin ilmimiz olmadan anlayamayız. net. kuranda sadece emir ve yasaklar da bulunmuyor ayrıca.

    yahu öğrenmek için elestirmiyorsunuz, gözünüzü kapatıp eleştiriyorsunuz. bir araştırın bu insanlar neden yırtınıyor.

    akıl kavramını atın bırakın bir kenara diyen yok. kuranda en çok geçen ayetlerden biridir düşünmez misiniz sorusu.
    0 ...
  46. 13.
  47. kuran ikra bismirabbikellezi alak ile başlamaz, fatiha suresi ile başlar. ikra yani alak suresi ilk emirdir. ilk inen ayettir.
    kuran okuyun okutun pek tabi.
    arkadaşım bu ülke de işsiz kimse yok. en umutsuz vakanın bile yaptığı meslek fetva veren olmak. herkes hoca mübarek..

    kuran ilmini bilmeyenlerin, bilmek için çaba dahi harcamayanların, bildiğini sanıp aslında bi'haber olanların hadsizlik sergilediği konu.

    kimse hocalığına söz kondurmuyor..
    1 ...
  48. 12.
  49. Her insanının, ayetleri önce kendi kıt aklı ile yorumlamaya çalışması gerekir.
    Çünkü temelde tüm yaratılanların aklı kıttır. Aklı sınırsız olan sadece allah'tır.
    muhammed'in ve Sahabelerin de akılları kıttı ama onlar ayetleri sosyal hayat ve ilimle ilişkilendirerek hikmet sahibi oldular.
    muhammed'in mucizesi ise kuran değil "hikmet"ti. Hikmet'in türkçe manası "doğru bilgi"dir.
    Yani Kuran anlayarak okunmalı, çıkarılan hikmetler sosyal hayata tatbik edilmeli aksi takdirde normal bir kitaptan farkı kalmaz kuran'ın.
    allah teala yalnızca kitap ayetleri değil, tabiat ayetleri de göndermiştir.
    insanların bu tabiat ayetlerini kendi kıt akılları ve hisleri ile okuyup bir tercih yapabilmeleri için allah'ın koyduğu bir düzendir bu.
    amazon ormanlarında kurandan bihaber yaşayanlar ahirette tabiat ayetlerinden sorumlu olacaklardır.

    Yani okuyun dostlar, ve kendi kıt aklınızla hiçbir hacıya hocaya gerek duymadan anlamaya çalışın allah'ın ahiret gününe kadar değişmeden kalacağını söylediği kitabı.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük