tek suçu bizlerin zihniyetinde insanların egemenlik coğrafyasında olmak olan eski doğa harikası.
şimdilerde çok gelişmiş doğaya saygı kültürümüzün gazabına uğramıştır.
beton döktük yine... hep yaptığımız gibi yaptık. hep sustuğumuz gibi sustuk.
hep korktuğumuz gibi korktuk.
size de dokunacak o bin yıl yaşasın dediğiniz yılan...
size de bir şey olacak...
olaylara karışma... hep bu tekrar edildi zihinlerimizde...
öyle öğretildik...
astılar geçmişte olaylara karışanlarımızı...
bugün cezaevlerinde terbiye ediyorlar...
biz, hiç değişmiyoruz...
bizim anayasamız, yönetim şeklimiz, evrensel hukuk anlayışımız...
sadece yazılı bir yerlerde...
hiç uygulamıyoruz ki biz onu...
insan doymayacak...
sahte dindarlık, siyasal islam, sözde milliyetçilik, sahte atatürkçülük, çürümüş sosyalistlik, kokuşmuş siyasi hesaplar....
hep birileri kısayoldan bir kazanç elde etsin emi...
aslında hepimiz kazanabiliriz uzun ve zorlu yolları tercih etsek...
yiyin efendilar, beton dökün, yargılayın, en güçlü olun...
her şey efendilerin olsun.
alacak nefes bulamayıncaya, içecek su kalmayıncaya, aç susuz ve nefessiz kalıncaya kadar yiyin...
betonun ve paranın yenmediğini fark edinceye kadar yiyin...
hayır birileri düzeltmeyecek..
ya sen bugün hemen şimdi düzelteceksin, ya da düzelmeyecek...
o birileri gelmeyecek artık...
hep birilerinden bir şeyler bekleme...
onlar yoklar...
artık olmayacaklar...
zaten yoktular..
aslında hiç olmadılar.
Yukarı doğru çıkan büsbüyük bir yokuşu vardı ve her yer doluydu. Bir de sakin hissettirirdi. Bir dönem durmadan giderdim. Arkadaş, aile, akraba. Bazenleri bir anda yağmur tuttuğu olurdu. Biraz gidilince kapalı yüzme yerimsi bir şey vardı, ismini hatırlamıyorum. Sımsıcak suya sahipti. Öyle ki o kadar sıcaktı ki girdiğinizde aklınız karışır yanıyorum diyeceğinize donuyorum derdiniz. Güzeldi ancak yalnızca o zamanlar. En son birkaç yıl önce gittiğimde betonlaşmaya başlamıştı, en azından durmadan gittiğim kısım. Aklımda bunlar kalmış, demek ki pek de değerli gelmiyormuş. Şimdi neler olduğunu düşünemiyorum. Kesin korunacak hassas alan olması da tuhaf. Yeterince bozuldu zaten.
Karadeniz'in Rize iline bağlı Çamlıhemşin ilçesinin 19 kilometre güneydoğusunda yer alan Ayder Yaylası, ladin ve kayın ormanlarıyla kaplıdır. Türlü çiçeklerden elde edilen balı ve şifalı kaplıcasıyla sırtını Kaçkar Dağları’na dayamış, yamaçları çamla örtülü olan, cennet görünümünde, harika doğal güzellikleri olan bir yayladır. Ayder Dağ Evleri, Ayder’in harika manzarasına bakmaktadır.
ben orayı hep ailemle gidip kamp yaptığımız, tulum çalınıp horon vurduğumuz zamanki gibi hatırladım fakat arkadaşım geçen yaz bir fotoğraf attı. o gelişi güzel kurulan koca koca salıncaklar beni şok etti. nasıl ya dedim, insan bunu nasıl yapar. ne hale gelmiş.. bazı yerler keşke keşfedilmese.
iki kez ziyaret ettiğim yer.Yalnız rehber Ayderin yayla değil ara durak olduğunu söylemişti.Arap istilasına uğramış,doğalllığı bozulmuş yer ama yine de görülmeli.