kadın yaparsa orospuluk, erkek yaparsa çapkınlık temelinde oluşmuş sapık ahlak anlayışını benimsemiş insanların oluşturduğu toplumlarda (buna avrupa'sı da amerika'sı da, asya ve afrika'sı da dahil) porno - sex (adult) filmlerinde rol alan, geçmişi olan erkek film oyuncularına (aktör) daha toleranslı olunuyor. hatta erkek porno seks oyuncularına sanat, iş, rol yapmak, zorunluluk, mecburiyet vb açıdan yaklaşıp normalleştirenler var.
oysa kadın film oyuncularına (aktris) ise cüzzamlı gibi yaklaşılıyor, orospu muamelesi yapılıyor. kadın porno - sex filmi oyuncularına yapılan yaklaşım "aaa! bu o orospu değil mi?" tarzında, "vay namussuz, ahlaksız" yaklaşımında olup bu kadın oyuncular sinema, tiyatro vb sahne hayatından dışlanmakla kalmıyor; basın yayın hayatından ve toplumdan dışlanıyor.
erkek porno oyuncuları eski filmlerini toplama, yasaklatma, dava etme, paylaşımı engelleme vb derdinde olmazken - böyle bir zorunluluk duymazken, tam tersine; kadın oyuncular geçmişin izini silmek için gayret sarf ediyor ve başaramayınca da kendileri siliniyor.
eğer porno - sex filmine yaklaşımımız ayıp, günah, yasak, suç, hata, utanç vs. ise kadına da erkeğe de aynı oranda olmalı.
eskilerden zerrin doğan, meltem ışık, arzu okay, zerrin egeliler vb bunlara günah keçisi muamelesi yapıldı.
oysa bu kadınlar çıplaklığın, seksin, öpüşmenin, sevişmenin yasak ve ayıp, tabu olan anadolu toplumuna cinselliğini vücudunu hatırlattı. silikonsuz, estetik operasyon geçirmemiş, anabolik ajanlar hormonlar almamış, spor ve beslenme ile yapmacık - doğal devinimi olmayan vücutlarını yüzlerini sergilemeden kadının doğallığını sergilemiştir.
koyun, keçi, eşek, köpek ile cinselliği tanıyan anadolu'da erkeklere kadın vücudunu gösterdi ve porno ve mastürbasyon cinsel açlığın Afrika'sı olan coğrafyada adeta bir rehabilite olarak yaşattılar.
evet, porno ve mastürbasyonun bir yerde rehabilite etkisi vardır.
tıpkı silah tutkunlarının gidip atış poligonlarında silah kullanması veya doğaya çıkıp izin verilen zararlı ve doğal yaşamın dengesi için avlanması gereken hayvanları avlaması (örn: domuz) gibi.
bu sırada ölen aydemir akbaş için söyleyecek bir şeyim yok, çünkü o çektikleri seks filmleri yüzünden eziyet dışlanma gören kadın meslektaşları için tek kelime etmedi - ettiğini de duymadım.
kendisini çok sevmesem de ölümüne üzüldüm. bir röportajında şöyle demiş;
"Gırtlak kanserini yendim. Kanser olduğumu öğrenir öğrenmez sigarayı hemen bıraktım. Doktoruma “Beni hemen ameliyat et” dedim. Bir gün bile beklemek istemedim. Yaşamayı seviyorum. Hiç ölmek istemiyorum. Ölümden çok korkuyorum. Umarım uykumda ölürüm. Çalışarak ve yaşamı severek hayatta kalıyorum".
yeşilçamdan modern sinemaya dek uzanan güzel bir kariyere sahip usta oyuncu. dualarımız seninle. sevabı günahı onu ilgilendirir. biz oyunculuğunu, enerjisini, bizde bıraktığı güzel intibayı sevdik.