o ezik olarak adlandırılan insanlar o parayı bile kazanabilmek için gecesini gündüzüne katmış, tam mesai çalışan, ek işler arayan emekçi vatandaşlarımızdır. sen ki ister 1 milyon maaş al, insan olamadıktan sonra senden büyük ezik bulunmamaktadır.
kendini belli bir sosyal gruba ait hisseden o sosyal gruba ait oldugunu hissettiren ve o sosyal gruba kendini kabul ettirmeye calisan insan söylemidir.hangi ülkede yaşadığının farkındalığı tartışılır bir insan söylemidir.
türkiyenin gerçeklerinden bihaber yazar kişiciğinin söylemleridir. bu kişicikler genellikle haftasonları bruncha ve at binmeye gider. nuri alço gülüşleri atarak sütlü çaylarını yudumlarlar. yazık size.
yaşanılan şehre göre değişiklik gösteren bir konudur. türkiyede alınan maaşları ki özellikle askari maaşı düşününce 'ezik' diye hakaret olarak mı yoksa ezilen anlamında mı dediğimiz tartışılır.
aylık geliri 1500 (214 kısa marlboro light parası) lira olan kişi ezik değildir güzel ülkemin orta gelirli mensuplarındandır. parasal sorunları olan kişiler kısaca fakir olarak adlandırılır, eziklik ise tamamen kişisel bir sorundur, insanları maddi durumları ile sınıflandıranları örnek olarak verebiliriz. kişiliklere saplanan eziklik duygusu derin bir psikolojik sorundur giderilmesi (yada bastırılması)için seçilen yol insanın hayatına bile şekil verebilir. yakışıklı (yada güzel) ezikler insanları tiplerine göre, maddi durumu yeterli olanlar (para sıçanlar) insanları sahip olduklarına göre, başarılı ezikler ise insanları madalya sayılarına göre sınıflandırırlar.
geçimini sağlamaya çalışan ve iyide maaş alan bir insana,şımarık bir arkadaşın ilgi görmek amacıyla söylediği bir söylemdir.oysaki yazar burada kendi ezikliğini ve kişisel düşüncelerini tüm sözlük yazarlarına belirtmiş,nasıl bir eğitimle büyüdüğünü her kesime göstermiştir.
öğle yemeğine binlerce dolar harcayandan daha ezik olmayan eziktir. doğrudur, maddi olarak ezik olabilir. aslında eziklik de ayıp kaçan bir tabir ama neyse. bu insan hiçbir zaman zengin olmayacaktır. fabrika sahibi olmayacak, vergi kaçırmayacak işveren olmayacaktır. kısaca üst tabakaya geçemeyecek, audi sahibi, kolejlerde evladı daha birçoklarına sahip olmayacaktır. bu demek değildir ki hayatını yaşamayacak. ömründe hiç mi tatil yapmayacak sanki? hiç mi yaylalık evde çayını içmeyecek? araba satın alamayacak? evlenemeyecek? çocuk sahibi olmayacak, kitap okumayacak, tiyatroya sinemaya gidemeyecek? yani bunları yapmaya engel değildir bu para. ha her şeyin yeri ve zamanı vardır. bütçesine göre hayatına yöne verecektir.
ek: 1500'e maaş diyen adam ile maaş diyene ezik diyen adam aynı vergiyi veriyorsa bildiğim bütün sivri nesneler ona girsindir.
farkındayım bu gereksiz ve içi boş bir başlık.
fakat can sıkıntısı işte. ara sıra boş işlerle de uğraşmak istiyor insan.
o eziklerden biri de benim. çok da keyifli böyle biri olmak. her ay almak istediklerim için hayal kuruyorum. gerekiyorsa para biriktiriyorum ve sonunda almak istediğim her neyse ona ulaştığımda o eşyada emeğimi görüp çok mutlu oluyorum. bu bir.
zengin olmanın sonu yoktur. ne kadar çok para kazanırsan o kadar daha çok istersin. isteklerin artar. amaçların azalır. elinde öyle bir güç varsa yaşama hevesin bile bir yerde rutine bağlar.
para kazanmak çok da umrumda değil. araba alayım bmw ile gezeyim aman da aman miami beni bekler. yahu daha kendi ülkemin güzide kıyılarını görmemişim. miami de kusur kalsın şimdilik. ölmez de sağ kalırsak acentaların düzenlediği yaz tatili kampanyalarından yararlanır gideriz.
en büyük beyinler en zor koşullardan doğar. benim büyük beyin olma yaşım geçti elbet.
sadece biliyorum ki kazandığım "bana" ait. mis gibi de yaşıyorum.
çekirdek yemiş gibi bir etkisi oldu bu başlığın. zaman geçirdim. para neymiş yahu.
aha da bir itiraf. küçükken okuduğum bir hikaye vardı. bir adamın bir koltuğu oluyordu ve ne zaman para istese oturduğu yerin altına elini sokup dilediği kadar alabiliyordu. sihirli koltuk misali. sonra bir gün ne yaptı. koltuğu parçaladı.
masal bu masal.
not editi: itirafı yazmayı unutmuşum. hep o koltuktan istemiştim. ama bir yandan da düşünürdüm. acaba ben de günü gelir parçalar mıyım diye..
bunu yazan arkadaş heralde aşmış bi maaş alıyor ki 26 yıl devlet için çalışmış babamın emekli olduktan sonra aldığı maaşa ve aynı zamanda bu yıl bilgisayar mühendisliğinden mezun olan henüz askerliğini yapmamış benim aldığım maaştan 200 TL fazla olan ki bu küresel krizin arkasına saklanan birçok şirketin verebildiği paradan çok çok fazla bi miktar olduğunu söyleyebilirim. Bu anlattıklarıma göre ya biz eziğiz ya da başta dediğim gibi bu arkadaş hiç alın teriyle para kazanmamış bir ezik.
kısa yoldan polis mi olsam, mesleğe devam mı etsem, garanti 1500'mü alsam yoksa kafayı çalıştırıp ve birazda riske girip paraya para mı demesem bilemediğim durumdur.
(bkz: iki ucu boklu sopa olan durumlar)**