duşakabinin içine nayloncudan alınmış bir adet tabure koymak suretiyle istendiği gibi abdest alınabilir. ayağını lavaboya uzatmak aptallıktır, pratik zeka noksanlığıdır. ayrıca iğrençtir. her yer su içinde kalır.
Bide, özellikle Batı Avrupa ülkelerinde banyolarda bulunan ve harici üreme organlarını yıkamak amacı ile kullanılır Görünüş itibarı ile alafranga tuvalete benzer, kullanımı ile önceden tanışmamış pek çok kişi tarafından tuvalet ile karıştırılabilir ancak tuvaletten farklı olarak yalnızca suyun gidebileceği kadar çapta bir gideri vardır.
--spoiler--
Zamanında Boğaziçi üniversitesi'nde "penis response" denilen efsanevi olaya sebebiyet vermiştir.
Rivayet edilir ki dindarlık olayına giren boğaziçilerden biri, okulun yurdunun tuvaletinin lavabosunda millet yanında elini, yüzünü yıkar, traş olurken aptes alma hesabı ayağını lavaboya kaldırır, yanındakilerin üstüne su sıçrata sıçrata yıkarmış.
Bir gün bunun yaptığına kızan öğrencilerden biri, pantolonu, donu indirip, fora ettiği takım taklavatı lavaboya yanaştırıp, hıyartonun üstüne sıçrata sıçrata yıkamaya başlamış. Olay büyümüş ve hatta basına yansımış.
Gerçek Boğaziçi ruhunu yansıtan vakalardandır efendim...
abdest almak için yapılıyor. maalesef bu kültür 'abdest alan' insanları dikkate almadığı için herhangi bir yerde 'ayak yıkamak için özel bir yer' yapılmıyor, insanlar mecburen lavaboda yıkamak zorunda kalıyor. dinsiz takımı da bik bik bik ötüp duruyor, şöyle böyle diye. sen git o lavaboları yapan tasarımcıları, düşüncesiz, bu toplumdan habersiz yaşayan iç mimarlara küfret şekerim. düşüncesizlik onların. kültüründen ve insanından habersiz yaşayan, okuyan, inşaat yapan, tasarım yapanların.
Afedersiniz başkasının tükürdüğü, sümkürdüğü lavaboya ayağını 'laak' diye daldıran insan evladıdır. Başkalarına karşı hoş olmayan bir şey yaptığı yetmiyormuş gibi bu durum kendi sağlığı için de risk teşkil eder.
