mahallede top oynayan, kendini maça kaptırmış gencoların düzenini, top kendisine geldiğinde alıp havaya diken piç abidir.
türk futbolcusu o yüzden hata yapmaktan korkuyor işte.
yıllarca mahallede top oynarken topu biraz ayağından aşırmasının sonucunda, topun o türdeki abiye gelip dikileceğini bildiği için hata yapmaktan korkarak yetişir. hata yapmadan da risk alınıp yıldız olunmuyor üstad.
tekme tokat girişmeye kalkmak istersin ama dayak yiyeceğini bildiğinden bir şey de diyemezsin.. boyun ufacıktır, piçin ancak beline geliyordur.. sokağın belli başlı kanunları vardır neticede.. *
Kaleci kim diye sorar. Eğer oyuncular şanslıysa bir kaleleri vardır çünkü aksi takdirde işbu er kişi iki adet çocuk kişiyi kale direği olmaları üzere kalecinin yanına gönderir ve kendisi ( tercihe göre ) penaltı veya serbest vuruş kullanmak üzere topun başına geçer. Yine insaf durumuna bağlı olarak değişen bir sertlikle topa vurur. ilk başta mahalle abisiyle muhattap olacağı için sevinen kaleci, ilk şutu gördükten ve canını zor kurtardıktan sonra, abimizin gitmesini sabırsızlıkla beklemeye başlar. Çok sürmeden mahallenin abisi, çocuklara en büyük kazmalığı kendisi yapmıyormuş gibi, "karışan var mi lan size" "olursa bana söyleyin" diyerek uzaklaşır. (bkz: ) bunu yapan bunu da yaptı.