yine bir zaman terlik giymeye yeltendikten sonra terliğin o muhteşem kavis yerinin ayagıma batmasını böyle yorumlamıştım. o an sinirimden terlige bi tekme atışım, her ne kadar ayagımın o acısını unutturmamışsa da inanılmaz zevkli bir olaydı. sora aldım beynimi elime ve uzun uzun düşündüm.
dedim ki, terlik dedigin olay insanın ayagını rahatsız etmemeli abi. deyim yerinde olmasa da ayağa tecavüz etmemeli. ama bir yanılgı vardı bu işte. geçenlerde isviçreli bir dostumla yemek yerken bunu ona çıtlattım, bana hak verdi. "en yakın zamanda bunun üstüne deneyler yaparız kanka, sen rahat ol" dedi ve bir nebze olsun rahatladım.
artık çıkmıyorum istiklale, sabah Fatma hanım uyandırıyor beni.. amma ve lakin bir konuda çok profesyonelleştim, evet. bütün konsantremi terliğimi giyerken ayağıma tecavüz etmek isteyen bu nesneye yogunlaştırıyorum. dikkatli ve nazik bir modda yavaşça ayagımı kaydırıyorum bu ırz düşmanının üstünde. bilirim, artık kuduruyor o. zarar veremiyor ayagıma.
tamam o halde tesbitimi yaptım ve artık beynimi tekrar eski yerine koyup hayatıma devam ediyorum.