zira, ayasofya denilen kefere mabedi, fatih sultan mehmed han tarafından tapu kaydı yaptırılmış ve fatih sultan mehmed han'a ve vakfiyesine ait bir savaş ganimetidir.
dolayısıyla ayasofya üzerinde hak sahibi olan yegane kişi fatih sultan mehmed han ve o'nun mirasçısı olan vakıftır.
--spoiler--
işte bu benim Ayasofya Vakfiyem,
dolayısıyla kim bu Ayasofyayı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisinin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar.
Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse;
Allâhın, Peygamberin, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETi ONUN VE ONLARIN ÜZERiNE OLSUN, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın.
Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır.
Allâhın azabı onlaradır.
Allâh işitendir, bilendir.
(Fatih Sultan Mehmed Han / 1 Haziran 1453)
--spoiler--
yani,
ayasofya fatih'in kendi mülkü, tapulu malıdır. fatih sultan mehmed han'a ait kutlu bir savaş ganimetidir. ve dolayısıyla ayasofya üzerinde tasarruf sahibi de sadece ve sadece sahibidir.
fatih'in manevî mirasının gerçekleşeceği günü, yani ayasofya'nın mahzunluktan kurtulup cemaatle dolup taşacağı o mukaddes anı, bayramı bekleyen şen çocuklar gibi bekliyoruz.
''müze olarak kalsın yeaaaaaa'' sığlığı ancak bizim bir takım insanlarda gözlemlenebilir. git vatikan'daki tarihî kiliseleri ''bunlar insanlığın ortak malıdır, gelin bunları salt müze olarak kullanalım, ibadete kapatalım'' de bak ne yapıyorlar adamı. ayasofya'nın cami olarak ibadete açılması, ne müze olarak ziyaret edilmesini engeller, ne de şeriatı geri getirir.
o gün gelecek! inşallah geldiğinde, biz hayatta oluruz da, etraf salavatla inlerken, bir dua ile biz de iştirak ederiz.
--spoiler--
Melek görmeği dilersen yürü var hatır-ı şadi
Ayasofya'nın içinde ko dursun ol dil-i zarı
Mekanı Cennetü'l-Me'va veya Firdevs-i sanidir
Behişt olma mı ol cami melek olıcak üstadı
Yürü var anda ey gafil eğer Firdevs istersen
Saadet ola maksudun hidayet eyleye Hadi
Anın gibi dahi bir eyledi mahluk ol Halık
Yedi kat gökler üstünde Ayasofiyye'dir adı
mealen:
(Ey kişi!) Eğer melek görmeyi dilersen, yürü var hatırını hoş tutarak Ayasofya'nın içine gir ve kırık gönlünü oraya bırak (içinde biraz eğleş).
Orası ya Cennetü'l-Me'va veya ikinci bir Firdevs cennetidir. Öyle ya, üstadı melek olunca, o cami de bir cennet sayılmaz mı?..
Ey gafil! Eğer Firdevs cennetini arıyorsan, yürü var orada saadetle olmayı dile, ki hidayete eriştiren Allah, seni de maksadına eriştirir.
Her şeyin yaratıcısı yüce Allah, yedi kat göklerin üstünde Ayasofya'nın bir benzerini daha yarattı -ki orası cennettir-.
--spoiler--
mantıksız hareket. ne gerek var amk? hayır sanki sultanahmet dolup taşıyor da yetmiyor. cami yaparsak o güzelim eserlerin üzeri yine kapatılacak, ciddiyim gerek yok.
fatih sultan mehmet han'ın bize emaneti olan ayasofya camisinin aslına dönmesi. üstad necip fazıl'ın hayalinin gerçekleşmesi, avrupa'nın yas ilan etmesi. yakında olacaktır allah'ın izniyle.