Özellikle şu dönemde ülke adına atılabilecek bence en zararlı adım.
Desek ki kendi kendine tamamiyle yeten bir ülkeyiz ve yurtdışı bağlarımız inanılmaz kuvvetli, istediğiniz adı koşturun. Ancak özellikle pandemi dönemi de dolayısıyla millet patır patır işlerden atılıyor. Ülkenin ekonomi bakanı ekrana her çıktığında "şahlanışa geçiyoruz" minvalinde açıklama yapıyor, bizim yurtdışı desteğine hiç olmadığımız kadar ihtiyacımız var ve böyle bir hamle yapıyoruz. Baya bence keşke bileklerimizi kesip bekleseydik.
Empati yapmak adına şöyle bir şey diyeyim, Caber kalesi vardı sanırım Suriye'de, ya da Selanik'teki Atatürk'ün evinin yıkılıp oraya herhangi bir şey yapıldığını varsayın, ne tepki verirdik? Bu insanlar benzer tepkiler vermeyecekler mi? Türkiye'ye boykot uygulamayacaklar mı ellerinden geldiğince, sağda solda neler neler olacak muhtemelen. Yurtdışındaki ülkelerden ciddi ciddi tepkiler gelecek, dünya açısından olabilecek en olumsuz hareket, afedersiniz de global dünyada gram umursanmayan 3-5 tane islam ülkesi ancak bunu destekler, geri kalanların hepsi doğrudan mızrakları bize çevirecektir. Doğrudan bir şey yapmıyorlar zaten, sen ilerde bir şey yapmak istediğinde taş koyuyorlar, insiyatif beklediğinde olumsuz şekilde kullanılıyor falan filan.
Bu kararın deli gibi siyasi olduğu konusunda herkes muhtemelen hemfikirdir. Sağ cenah dışında böyle bir kararı destekleyen herhangi bir irade olduğunu da sanmıyorum. Hükümet kanadının bariz şekilde kaybetmiş olduğu kitleyi çok büyük maliyetle baya baya geri kazanma hamlesi olarak okumakta bir beis görmüyorum. Baya bariz seçim yatırımı. Ve işin ilginci de bizim ülkemizde çalışıyor bu ucuz yöntemler. Trollerden de hariç baya baya bu olaya coşan kitle var. Zaten yine gayet güzel kendi kafalarında ikiye ayırıyorlar bu konu hakkında insanların duruşlarını, seviyorsan büyük vatanseversin, sevmiyorsan ya hıristiyan ya da vatan hainisin. Bu baya baya erken seçimin göstergesi, bugüne kadar ne vardı duruldu da nerden çıkıp bir anda açıldı, gayet açık ve net bir soru mesela, 20 senedir bu kadar istiyordunuz madem, nerdeydiniz diye de kimse sormuyor.
Muhalefet kanadı da ayrı bir komik bu noktada. Onlar da sağ cenahın sırf oyunu kaybetmeme ve "hükümetin oyununa gelmeme" dolayısıyla kararı tartışmadan gayet doğru bir hareket olarak nitelendirdi. Bu artık komik gerçekten ve yazık.
içerideki 3-5 hükümet partisi için kazanç için dışarıda hiç gereği olmayan 20-25 kaybettik. Sosyal Medya yasasında da muhtemelen benzer kararlılık göreceğiz, çünkü artık her şey seçim için, sonsuza kadar öyle ya da böyle kazanılması lazım. Muhtemelen ilerde tarih okutulursa bugünler için Türkiye'nin Lale Devri diye bahsedileceğini düşünüyorum. Bugün yarın bu konu konuşuluyor, bir süre bu gider de, yarın bu tartışma bittiğinde insanlar yine işsizlik diyecekler, o zaman acaba ne tür bir dünya çapında bir kriz yaratacağız bu konuyu tekrardan halı altına süpürmek için çok merak ediyorum. Muhalefetin de kalkıp insanların reel sorunlarından bahsetmektense çıkıp bu tartışmaya popülist yaklaşımla karşılaması da baya bu olaya ortak olmak. Keşke böyle şeylerin faturası kesilse siyasi olarak ama herkes bu ülkede duygusal olarak oy veriyor malum. Nolacak ki.
Her geçen gün acaba daha kötü ne olabilir ki diye düşündükçe ülke beni sürekli şaşırtıyor gerçekten. Tarih boyunca sürekli kendi tekerine çomak sokup sokup duruyor, sonra da milleti suçlayıp olduğumuz yerde debelenip duruyoruz, gerçekten komik ya.
üç beş ilkokul mezunu çomarı sevindiren olay. Ülkenin aydınlık yüzleri binlerce yıllık medeniyetle köprü kurmuştu, şimdi yıkanları alkışlıyorlar. E abicim şimdi yahudi Kudüse müslüman giremez derse ne diyeceksin? Dinler arası diyalog falan noldu. Ellerini ovuşturan düşmanı sevindirdin. Onların topraklarında camiler kilise yapılır olur biter, neyin zaferi bu.
açılmalı...
açılırsa erken seçim kapıdadır.
ekonomi düzelmeyeceğine göre...
eğer bu fırsat kaçarsa 2 ay sonra bakar millet hala fakir hala aç hala işsiz hala pandemi var.
halen ihtiyaçtan açılacağını öne sürüp anlamamazlıktan gelenler var. hepsi biliyor bunun öneminin ihtiyaç olmadığını. ayasofya bir simgedir. o şehrin türkleştiğinin fethin simgesidir. bir kişi bile namaz kılmasa da cami olarak kalmalıdır. elin gavuru bu önemi bildiği için müslümanlardan kalma tüm sarayları kiliseye çeviriyor, bakın camileri demedim sarayları dedim. tabi onlarda bizim gibi muhalefet yok.
lan adamlara zaten asrın thuglife ını çakmışız. düşünsene, adamların kilisesini alıp müze yapıp eskiden ibadet ettiklere yeri adamlara parayla gezdiriyorsun bundan daha küçük düşürücü az şey olabilir.
ibadete açmak gereksiz o yüzden sanki memlekette ayasofyadan başka ibadet edecek yer kalmadı.
kısa zamanda pek de mümkün olmayandır. ortadan bir duvar örmek marifetiyle ikiye bölünerek cami ve kilise olarak hizmet fikri mevcut yetkililere de mantıklı gelebilir. hatta duvar işini kolin-kalyon-cengiz konsorsiyumuna günlük 10.000 kişi ibadet garantisi ile yap işlet devret modeliyle verebilir.
Bu ayasofya meselesi gündeme geldiğinde Aklıma hep rahmetli nasrettin hocanın fıkrası gelir. Şöyleki:
--spoiler--
Aksak Timur, Akşehir’e gelirken yanında bir de erkek fil getirmiş. Fil bu, bağ bahçe tanımıyor, önüne gelen yeri talan ediyormuş. Bununla kalsa iyi, Akşehirliler fili beslemek için ambarda, kilerde ne varsa tüketmişler. Bakmışlar böyle olmayacak, Hoca’ya:
– Aman Hocam, demişler, Hünkâr seni dinler; bir konuş da şu fil belasını başımızdan alsın.
– O zaman demiş, Hoca, toparlanın, o aksak mendebura derdimizi birlikte anlatalım.
Hoca önde, Akşehirliler arkada, huzura çıkmak için yola düşmüşler. Otağın kapısına gelindiğinde Hoca arkasına bakmış ki in cin top oynuyor. Bir Allah bir kendisi! Ben yapacağımı biliyorum, diyerek huzura çıkmış.Timur sormuş:
– Hayırdır, Hoca, yine ne istiyorsun?
– Hünkârım, demiş Hoca, Akşehirli sizin fili çok sevdi; ancak yalnızlığına üzülüp duruyor, ferman buyursanız da yanına bir de dişi fil getirseler.
Timur memnun:
– Çok yaşa Hoca, demiş, bunu nasıl düşünemedim. Var git müjdeyi hemen ver.
Hoca, otağın kapısından çıkınca, sağa sola saklanan Akşehirliler etrafını sarmışlar:
– Müjde bekleriz Hoca, fil ne zaman gidiyor?
Hoca müjdeyi vermiş:
sahibi oldugunuz topraklardaki inanclara saygi gostermediginiz surece, sirf kendi dininiz icin bencillik yapmaya devam ettiginiz surece hicbir sekilde aydinliga cikamazsiniz ve gelisemezsiniz. Yani medeniyetten cok uzak, cag disi kalmaya mahkum olursunuz. onca senedir ne camii oldu ne kilise, bir inat ugruna yikildi onca tarih ve yikilmaya devam ediyor. basite indirgenirse hepsi beton parcasi, ne camiiler var minaresiz. ne kiliseler var hacsiz. onemli olan verilen deger, bundan otesi yok. velhasil olan ayasofya’ya oldu yani. Peki yahudiler el aksa’yi havra ya da sinagog yaparsa ne olur? Siyasi olarak degil, medeniyet olarak biterler.
Şeytan diyor ki Cumhurbaşkanı ol, bir kararname ile Ayasofya'yı ibadete aç.
Yarısını kilise yarısını cami yap, daralan çıksın.
ibade saatleri dışında müze olarak kullanılsın.
Vallahi dışarı oturup bir sigara yakıp gümbürtüyü zevkle izle diyor şeytan.
Ama boşver, şeytana uyup cahillerle uğraşmaya değmez.
Şu an iktidar için iki arada bir derede kalmak olur. Yani seçim arefesi seçmen gazını almak için böyle bir hamle yapılabilecek olsa da ayasofya turizm bakımından çok ciddi bir gelir kaynağı. Ayrıca bu olayın bir de uluslararası ilişkiler boyutu var. Ortodoks rusların ayasofya konusundaki beklentileri malumunuzdur. Ayasofya'nın ibadete açılması meselesi yeni zelenda katliamı sonrası türkiye cumhuriyeti'ne önemli bir koz vermiş olsa da, şu an doğru zaman olmadığını düşünüyorum. Doları frenlemek için böylesine top yekün bir mücadele varken böyle bir adım intihar olur. Ekonomimizin daha güçlü olması lazım.
Hiç cami olmasa açılsın derim fakat cami sayımız cemaatten fazla iken gereksiz bir durum. Ayasofya kiliseden evrilmiş bir camidir. ibadete açılması, manevi hava solunsun diye mi acaba yoksa başka bir neden mi? Kaos yaşanmaması adına geçmişine dönük iki din tarihini barındıran ayasofya'nın, hıristiyan ve Müslüman kardeşliği sembolü olarak kalması taraftarıyım.