misalleri görmek için uzak diyarlara seyrüsefer etmek gerekmez hadisedir.
imdi.
bugün ki anlamıyla 19 yy.da icad edilen sol kendisine tarihsel bir köken bulabilmek için kendi tarihini ilkel komünal toplum ismini verdiği klanlara hatta prometheuslara hatta ve hatta hz. muhammed e,hz. ömere ,hz. ebu zerr e veya thomas müntzere veya hacı bektaşa veya şeyh bedrettine dayandırdığını bilmekteyiz...
lakin...
bu tarihsel şahsiyetlerin bilinçli birer sosyalist olduğundan söz edemeyiz...
bakınız..
kürt ulusalcı-sosyalistlerini ele alalım...kendilerine tarihsel bir kök bulmak ve bu kökü bulurkende mümkün olduğunca islam tarihinden uzak kalmak için sümerlerden,med kavmine bir dizi kendilerine tarihsel kök üretirler...
veya siyahları ele alalım...kendilerine tarihi bir medeniyete ait hissedip ulusal onur sağlayabilmek için onlarında kendini sümerlilere dayandırdıklarını görürüz...
hah bu noktada sosyalistlerin çabasıda böyledir..marx tarihi sınıf merkezli düşüncesine uygun bir şekil izah etmiş...halbuki dindar tarihi din mücadelesi bazlı ele alır..milliyetçiler kavimler mücadelesi olarak ele alır...
demek öyle de..ideolojiler tarih okumayı doğrudan etkilemekte...
marxistlerinde tarih okumaları anlaşılırdır ama bu tarihsel öğe figürlerin bilinçli birer sosyalist olduğundan söz etmek mümkün değildir...
efendim...tarihte çeşitli kanlı din mücadelerinden bahsedilmiş...varsayalım ki bunlar ilkellik...
yahu 20. yy tarihine açılıp bakıldığında sosyalizm in kanlı,despotik ve karanlık tarihini tüm çıplaklığı ile görürüz..
-macar milliyetçileri ezen sovyet tanklarını görürüz...
-afganistan ı işgal etmek için bomba yağdıran sovyet uçaklarını görürüz...
-panchen lama yı öldüren dalay lamayı süren maocuları görürüz...
-devrimci adalet ismiyle binlerce insanı kurşuna dizdiren che yi görürüz...
-israil i silahlandıran demir perde ülkelerini görürüz...
-kendi ideolojisinde farklı fraksiyonlara bile tahammül etmeyip onları yok eden stalin i görürüz...
-kırım katliamını görürüz...
-doğu türkistan kıyımını görürüz...
-kuzey kore de robatlaşan toplumu görürüz...
-insan-tanrı haline getirilen diktatörleri görürüz...
-sendiklaşmanın yasak olduğunu görürürüz...
-kilise ve camiilerin ahır dahil başka amaçlarla kullanıldığını görürüz...
-küba dan abd ye kaçanların,kuzey kore den güneye kaçanların vurulduğunu görürüz...
-diktatör ün emrinin allah emri yerine konulduğunu görürüz.
işte modern insan ın içinden çıkan sosyalistlerin icraatları böyledir.
bazı muhafazakarların çemkirmesine yol açan önermedir.
tarihi doğru dürüst okurlarsa bu çemkiren muhafazakarlar, yapılan savaşların ne için olduğunu daha iyi öğrenirler.
çarmıha gerilenler, dedileri yüzülerek öldürülenler, kazıklara oturtulanlar, canlı canlı yakılanlar, giyotine kurban edilenler, petrol için öldürülen çocuklar, haçlı seferleri, cihat.... daha da uzatılabilir.sol diye örneklenen birkaç kişiyi(özellikle belirtiyorum, sistem değil kişi) eleştirirken kendi kanlı ve vahşet dolu geçmişini de araştırması gerekir bu muhafazakar arkadaşların.
ayrıca; sol 200 yıllık bir geçmişe dayanıyor tezi için alkışlanması gerekir bu muhafazakar arkadaşların.ve kendisine uygarlık tarihi, siyasi tarih, felsefe tarihi, ekonomik yapılanmalar, siyasi hareketler .... gibi kitaplara başvurarak bu konu hakkındaki ufkunu genişletmesi önerilir.
muhafazakar yüzlerce yıllık atalar mirasınıu savunur,solcu 200 yıllık yenilmiş bir ideolojinin savuncudur. solcunun tek argümanı vardır kendi kendine yağdanlık yapmak,kendi kendini güzellemek,kendi kendine modern aydın zart zurt demektir.
tarihte kütüphanelerin yakılmasından bahsedilmiş...yahu sol un kanlı tarihinden...devrimci şiddet ve devrimci adaletin kızıl katliamlarından haberi olan biri için kitap yakmışlar ne komik önerme...
açın bakın pol pot mezaliminide diri diri yakılan sayısız insanların manzarısını seyredin...
sosyalist ülkelerde düşünce özgürlüğünün bulunmadığına dair binbir misali vermeye gerek bile duymayız...
solcuya ayar vermenin mümkün olmadığını düşünmek dahi ne çeşit bir sığlık,ne çeşit bir farkındalıksız bağnazlık içerisinde bulunduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koymakta...
ayrıca belki 78 kuşağı solcularının bir parça okumuş etmiş olduklarından söz edilebilir.zaten onların aklı başında olanları büyüyünce liberal oldu. ama günümüz solcu takılan tayfanın ekseriyeti, özellikle üniversitede ortam yapmak için solcu oluverir. bunu herkes bilir. hatta artık ortam yapmak için solcu olmaya ihtiyaç olmadığından üniversitelerde faal solcu oranı bir hayli düşmüştür.
bir solcuya ayar vermenin mümkün olamayacağından bihaber kişi hedesi.
şöyle ki; "sol" denen siyasi hareketin herhangi bir yerinden, hasbelkader, tutunabilmiş birey,ortalama yurttaşın üzerinde bir bilgi/birikim ve yorum gücüne sahip olur.bu adama ayar verdiğini sanan muhafazakarsa tarih varolduğundan beri kitap yakmakla/yasaklamakla/toplatmakla meşgul olduğundan sözel anlamda dikkate bile alınmaz.
tipik bir "kendi kendine gelin güvey olma" durumudur kısacası.
saniyesinde küfüre, hakaretlere başlarlar. ne yobazlığınızı bırakırlar ne fetoculuğunuzu, saçmaladıkça daha da komik duruma düşerler. çok bulaşmamak gerekir, ayarı verdikten sonra, çemkirmeye başladığı anda, sen en birincisin denilip ortamdan uzaklaşılmalıdır. çünkü o haldeki bir solcu yerine duvara laf anlatsanız daha etkili olur.
solcuların cevap aldıkça genellikle takındığı tavırdır. hatta en son olarak sen kim oluyorsun da benim imanımı sorguluyorsun derler, halbuki imanları sorgulanmamıştır, ama onlar buna da takılı kalmıştır, isterler ki imanları sorgulansın.
SOLCUsuyla sağcısıyla birbirlerine ayar vermekten yedikleri ayarı farkedemeyen insanların taraf zihniyetiyle birbirine çemkirmesi. sola veya sağa kayarak, gerçeklerin yolundan sapan zihinlerde ayar ne gezer.
bana sağcısın diyenin de solcusun diyenin de ayarsızlığına güler geçerim.
yara bunun gibi bir şey olsa gerek...
--spoiler--
onlarca örnek verebilirim ama küçük bir örnek...
(#9006645)
--spoiler--
çok umrumda değil...özelden küfredilyor ne aynıyla karşılık verdim,ne bir şey yazdım, ne yönetime bildirdim...ama fikir sahibiysen az oturaklı olacaksın...ayar yediysen sus çamura yatma..çokta önemli değil çamura yatmak meşrebine kalmış ama etik değil...biz karşıtımızın bile ağır olmasını isteriz..cak cak olmasını değil.
her solcuyu chp'li sanacak kadar dar görüşlülerin söylemidir. bu zihniyete sahip bünyeler aynı zamanda birine karşı bir kelam ettiği zaman, hemen arkadaşlarını arayıp ''lan sözlüğe bak hemen, çok pis laf koydum olummm'' tarzı söylemlerde de bulunurlar.
