efendim, bizim okulun yemekhanesinde bir öğretmenimiz önderliğinde ben ve bir kaç hayvasever arkadaşım yemek artıklarını toplayıp etrafta bulunan hayvanlara -4 kedi 2 köpek- veriyoruz. birgün 9. sınıf olan bir arkadaşımız gene biz orda yemek toplarken hocanın yanına geldi ve iki yaşındaki çocuk büyüklüğündeki bir kedi için şöyle dedi:
-hocam o kediye yemek vermeyin o çok şişman.
hoca da başka bir tabiri caizse dana gibi olan bir oğlan çocuğunu göstererek şöyle demişti:
-bak o da çok şişman o da yemek yemesin o zaman.
Mesela burada iranlı büyükelçi, Türk medyasına ayar vermek istiyor:
--- KALEMLERiMiZi NASIL KULLANACAĞIMIZI SENDEN Mi ÖĞRENECEĞiZ iRANLI? ---
iran Büyükelçisi Bahman Hüseyinpurun veda yemeğinde Türk gazetecilere yönelik sarf ettiği "ilişkilerimizin iyi olmasını istiyorsanız, kalemlerinize dikkat edin" şeklindeki sözlerine Hürriyet Ankara Temsilcisi Metehan Demir sert tepki gösterdi. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22650977.asp
ayarı yiyenin kontrayar verememesi durumunda beni siktiler mi lan sanrısına erişebilme ihtimali çok kıymetli şekilde tezahür edebilir. filhakika oldukça elzem bir olay olan ayar, her zaman her yerde verilmez. verilmez ki bir kıymeti olsun. ne diyorum lan ben?
ayar vermek, özel bir yetenektir. herkes beceremez vesselam.
bu arada "kontrayar" kelimesinin patenti bende lan, hırsızlık yapabilirsiniz. hayat paylaşınca güzel lalalaylay lay lay.
son zamanlarda kişilerin birileri üzerinden kendini tatmin etmesinin farklı bir versiyonudur. birine laf gömmek, küfür etmeden küfür etkisi oluşturmak gibi gayeler söz konusudur.
halbüse ne gerek var be gözüm? ona buna laf sokarak çükün mü uzadı? yoo. boyun mu uzadı? o da yooo. beki burnun mu uzadı? yine yooo? bu mevzu mu uzadı? sanırım evet. her neyse.
toplumdaki çoğunluğun karşı tarafa karşı saygısını azaltması yahut yitirmesi; bir diğer değişle kendini tüm olayların merkezine koyarak sağduyusunu yitirmesi sonucu sıkça görür olduk. buralar hep dutluktu eskiden. millet karşılıklı konuşur, ortak paydada buluşurdu. değişiyoruz sanırım.
yapıldığında, insanı mutlu eden hede.örneklendirecek olursak...
olay mavi'de geçmektedir. sürekli kıyafet denememizden rahatsız olan satış müdürü hatun, kız arkadaşımın yanında;
- alacağınız zaman neyle ödeme yapacaksınız?
+ 10 kilo pirinç, bir kese altınla.
- ?!?^( kadın iptal) ***
konu altıncı nesil meselesidir ve başlığın altına yazdığım entry altıncı nesili aşağılık olarak gören bir arkadaşa yönelik kimsenin kimseye üstünlük taslama hakkı olmadığını belirten bir entrydir. ve kendisinden aldığım ayar şu şekildedir.
"- ayy altıncı nesilsin sen eziksiniz ve ezik kalcaksınız uğraşamıycaz sizinlee."
bazılarının yaptığını sandığı şeydir; lakin ayar vermek çok da kolay değildir, gülünç durumlara da düşmeniz mümkündür. ayar vermenin en güzel yolu car car konuşmak değil susmaktır dostlarım. yanlış duymadınız susmak! birine cevap vermemeniz, ilgilenmemeniz onu daha çok çıldırtır, o zaman ayarı yer. bu yüzden en güzel ayar: siklememektir dostlarım.