başkasına bok atayım, güleyim, eğleneyim derken nasıl olduğunu anlamadığınız bir biçimde ayar edilmeniz durumudur. örnek vermek gerekirse;
güzide okulumuz bir meslek lisesi olduğundan koskoca 35 kişilik sınıfta toplam 3 kız öğrenci bulunmaktadır. bu 3 çirkin kızımız sınıfın bir köşesinde kendilerine çember yapmış, birlikte oturmaktadırlar. o zamanlar kullandığımız sıralar da 2şer kişilik olduğundan 3. kızımızın yanında da SŞ* kod adlı bir arkadasımız oturmaktadır. Bu çocuğa kızların yanında oturmasından ötürü sürekli; kız serkan, nonoş serkan, totoş serkan gibi saçma sapan, gereksiz yakıştırmalarda bulunurduk.
neyse, güzel bir cuma günü.. haftanın son 2 ders saati. hoca da, biz de iyice gevşemişiz ve dersi bırakıp hoca ile muhabbete sarmışızdır. muhabbetin ilerki safhalarında sevgili cografya öğretmenimiz* herhalde bizimle sınıftaki kız sayısının azlığı nedeniyle dalga geçmek istedi ki sınıftaki kız sayısını bendenize sual eyledi:
(my=müdür yardımcısı, g.o.d=ben)
my- oğlum sınıfta toplam kaç kişi var bakayım, bunlardan kaçı kız?
(hani espri yapacam ya.. serkanı küçük düşürüp komik olacam ya.. tüm sınıfı tek tek sayar gibi yaptıktan sonra)
g.o.d= hocam 31 erkek 4 kız var toplam 35 kişi...!!!
(cevabı duyan hoca bir kaç saniye düşündükten sonra maksadımı gayet iyi anlar ve yapıştırır..)
my= hımmm... o 4. de sen oluyorsun değil mi? ha?
bunu duyan bendeniz duraklar, yıkılır, ezilir, büzülür, ava gidip avlanmak ile kendi kazdığı kuyuya düşmek arasında mekik dokur o bir kaç saniye içerisinde. tabii sınıfta kahkahalar yön değiştirir rezil olursunuz. ayrıca o erken yaşta alınmış ayarın etkisi yıllarca atılamaz bünyeden, her hatırlayışta kahrolunur*. işte öyle birşeydir ayar verirken ayar almak. dikkatli olunuz.
ayara açık olma durumudur. ayar verilen arenada ayar da alınır. kazanan boksör hiç yumruk yemedim deme lüksüne sahip değildir. yani ayar konusu komple bir kültür konusudur. vermek kadar almak da önemlidir.
bir ego tatmin platformu olarak sözlük icinde sidik yaristirilmasi sirasinda vukuu bulan bu ugrasa cogu zaman ayar oyle olmaz boyle olur diyerek girisilse de netice genellikle husran olur. bu husranin nedeniyse sirf altta kalmamak icin ayar vermeye calismanin ayarin dogasini bozmasidir.
ava giderken avlanmak gibi.
zaten bu sözlükteki bazı kimseler adeta yeni gelinin sike saldırır misali entrylere atlamasıyla ayar verdiklerini sanıyor.
yavrucum sen daha bokuna pislerken ben ayar kitabı yazıyordum.
ya bi insan her gün ayar vermek zorunda mı anlamıyorum ki?
yeni gençlerin modası.
biz bunları sabah aç karnına veriyoruz ve az pişmiş olarak.
bidakine lütfen öyle geliniz.
bayat bayat yedirmeyelim dokanır mokanır üzülürüz sonra.
-noldu lan...konustun mu kızla?
+konustum abi.
-ne dedi?
+su sıra kimseyi düsünmüyormus.
-hadi ya.vay aq.
+dost acı söylermiş.
-bu yüzden dost istemiyorum.
+"!^^$&/()}?
bir de teröristleri özgürlük mücadelecisi sananlar vardır ki kendileri tamamen ayarı allah'tan default olarak almıştır ve size ayar verdiğini sanarak mutluluktan uçarlar sandalyelerinin üstünde.
çok pis bir durumdur bu durum genellikle okumayan öğrenmeyen kesimin başına gelebilir. örnek olarak deniz baykalı akp üyesi sanan bazı yazar arkadaşlar vardır. ayar verdiğini sanıp sevinçten deliye dönerken ayar aldığını farkedemez çünkü olaya idrak edemez. bu yüzden macera aramaya gerek yok.
misal biz bir arkada$la ismi lazim degil bir araba yari$ oynuyorduk. vites oranlarini (gear ratio) ona vereyim derken onun bana verdigi oranlar daha iyi cikti; bu ayari aldim kullandim ben de mesela. budur ayar verirken ayar almak. *