sözlükteki ayarlardan bahsetmiyoruz tabi. günlük yaşamımızda yüzyüze olan ilişkilerden bhsediyoruz.
burada söz konusu olan ortamdan ayrılmanın yanında benim merak ettiğim bşka bir husus daha var. örnekteki kavgayı izleyelim:
-cart curt niye öyle oldu bdı bıdı.
+efendim sne yaptın da yok bilmem ne de
-de hassiktir git skdjskjds
+lan adam olsaydın da anana çarık alsaydın. anan çıplak geziyo. (ne alakaysa işte)
+ kişisi genellikle başkalarının da seyirci olarak bulunduğu bu kavgalı ortamdan uzr. ne zaman uzar? ayarı verdikten sonra uzar. peki neden hemen her insan ayar verdikten sonra ortamdan ayrılır?
sanırım ayar verdiği kişinin yüzüne bakacak yüzü olmadığındandır. giderken de seviniri tahminimce ulan ne pis ayar verdim ha. ne pis havam oldu diye.
dediğim gibi nreye gittiği de muammadır. tahminimce kızsa tuvalate gider. aynaya bakar. kendi kendine kıkırdar. erkekse de arkadaşlarının "heyt aslanım be" darbeleri arasında dışarı çıkar. bi çay içmeye falan gider.
bazı insanların, ayar verdikten sonra hemen pişman olması ve bunu kendine yakıştıramaması durumunda uyguladıkları eylem. sonra ilk buluşmada ayar verilen şahsı muhtereme yaklaşılır. özür dilenemez, ama selam veren ve muhabbeti açan taraf olunur. eğer muhabbete karşılık gelirse de (belki) özür dilenir.
tabi bunu yapacak insan sayısı da yüzde sıfır bilmem kaçlarda oynamaktadır, orası ayrı.