şu hayatta en korktuğum durumlar listesinde ilk üçe girecek davettir. inşallah gel gel yapmazlar.
bir sebepten sabaha kadar çalışmışken, kafanız önde ve seri adımlarlar atar vaziyette küçük bir kızla karşılaşırsınız. kirli beyaz bir elbise giyen kız, boğazını temizleyerek söz alır ve "yanlış anlamayın abi, dilenci değilim" der.
ahhh işte korkunç olaylar seremonisi başlıyor.
eğer dürüst bir kızsa dilenci olmadığına kanaat getirirsiniz. ayaklarının ters basıyor olması bir yana bu saatte orada ne yaptığı ve elbisesinin neden kirli olduğu sizi dehşete sürükleyebilir. çünkü bilirsiniz ki, bu durumdaki bir kızın ailesi son derece sorumsuzdur. sorumsuz insanlar başınıza her zaman dert açabilir. ne yapacağınızı bilemezsiniz. üstelik ya yardıma ihtiyacı varsa?
öte yandan kızın küçük bir yalancı olduğunu varsayalım. yani aslında gerçekten bir dilenci. o saatte bir dilenciyi reddetmeniz, başınıza tarifsiz belalar açabilir. kesin sotede bekleyen abileri vardır. sizi alıp çamura batırabilirler. para vermeyi redderseniz sizi bağlayıp azer bülbül şarkıları söylerken üzerinize işeyebilirler.
