2 yıl önce yazın çalışmıştım.
kadın ayakkabıları satıyordu kadıköy bahariye'de bir dükkandı.
benim gibi ayak fetişi birine tam olarak işkenceydi doğru duydunuz işkence.
türk kadınlarının bir çoğunun ayağı güzel değil ayrıca ince çorapların içinde leş gibi
kokuyorlar.
bir kısmının baş parmağın kenarında kemiği çıkık.
kadının biri geldi bağdat caddesinin kokoşlarından.
*şu ayakkabı ( insan bi rica eder kodum şoparı)
-buyrun hanfendi
onu denendi beğenmedi.
aralıksız 15 tane ayakkabı denemiştir.
bir de ben giydiriyorum bu koltukta otururken.
yarram taraklı ayağın var parmakların biçimsiz sandalet bakıp olmadı bu diyorsun.
ulan sik kafalı capon askeri o ayağa rizzoli sıralı otogaz sistemlerinin sunduğu arka sokaklarda gamze özçeliğin her bölüm giydiği birbirinden güzel ayakkabıları giydirsen ne olur !
Denemek istediğiniz ayakkabıyı zorla kendisi giydirmeye çalışanlar haricinde ekmeğinin peşinde olan bir işçi kardeşimizdir ama illa durun hanımefendi yardım edeyim uzatın ayağınızı lütfen deyip sevimlilik yapmaya çalışan orospu çocuklarını bıçaklayasım geliyor. Nedir yani bir ayakkabıyı kendi başıma giyemez miyim? Ayakkabının ayağıma tam olup olmadığını anlayamayacak kadar spastik miyim aq senin iş gerekliliğinin de nezaketinin de amına koyim. Yine sinirlendim.
ima ettiğin şeyin ne olduğunu anlayabiliyorum. ama bu fetişin sadece erkekliğini kendine ispat etmeni sağlasa da diğer motivasyon kaynaklarını elinden alır.