başbakan ne kadar kıvırmaya çalışsa, suçu emniyet müdürlerine, savcılara ve hakimlere yamamaya gayret sarf etse de nafile! evinde bulunan milyonlarla, genel müdürü olduğu halk bankası'nın hisse senedi değerinin, 1 haftada tam 1 milyar 625 milyon dolar düşmesinin baş müsebbibi olan zattır.
- bu durumda, ziraat bankası yönetim kurulu üyeliği, onun için bir ödül müdür? aslına bakılırsa, pek de "öyledir" denemez...
zira, evinde bulunan paraların sırf kendisine ait olmadığı apaçık bellidir. belli olmayan, evinde bulunan bu paraların, aysbergin denizin üzerindeki mi yoksa altındaki bölümü mü olduğudur.
yolsuzluk öylesine bir illetir, yağlı bir karadır ki temizlenmeye çalıştıkça daha çok sıvanır, başlangıçta bir yerdeyken nihayetinde her yere bulaşır.
milyon dolar mertebelerindeki büyük yolsuzluklar, tek başına becerilebilecek işler değildir ve bir ekip çalışması gerektirir. elde edilen kazanımın bölüşümünde ise vahşi batının bilindik kuralı geçerlidir. nedir bu? en yüksekteki mevki sahibinin ya da en güçlünün en büyük paya sahip olması.
aynı soru tekrar edilir ve "henüz aklanmamış, üzerindeki şaibe kalkmamış bir devlet memuru nasıl olur da ziraat bankası yönetim kurulu üyeliğine atanır? bu onun için bir ödül müdür?" denir ise şahsi kanaatim, ekipten biri olması hasebiyle ödülden ziyade bir ahde vefa borcudur. üst düzey bir bürokrat olarak piyasada kaybettiği itibarına karşılık küçük bir gönül alma girişimidir desek, sanırım çok daha doğru bir tespit yapmış oluruz...
