değeri sadece ve sadece düştüğünde ya da yırtılıp koptuğunda anlaşılan nesnedir. onu hiçbir zaman önemsemeyiz, farkına bile varmayız, yok sayarız. öyle ki ona bir isim bile bulmamışız tarih boyunca. ne zaman ki düşer, kırılır, kopar, o bağcık damı dötü dağıtır işte o zaman onun kıymetini anlarız. fakat iş işten çoktan geçmiştir.
yeni ayakkabı alınırken dikkat çekendir, özellikle botlarda şık durur. bağcık için hayati bir parça olsada görsel olarak pazarlama ve satışa belli bir katkısı vardır.
ayakkabı bağını ayakkabı bağı yapan kendi küçük işlevi büyük parça.
varlığında bağı ayakkabıya geçirmeyi çok kolaylaştırır ve bağa ve ayakkabıya şıklık katar. yokluğu o ayakkabıyı inşaat işçisinin eski iş ayakkabısına (amele ayakkabısına) çevirmiştir.
sabilik zamanlarınızda uzun bağcıklara karşı savaş açan babaların sizden habersiz bir gece ansızın bağcıklarınızı kesmesiyle bir daha göremediginiz plastik aparattır. sonra o kesik yerin içinden bir başka ip gibi bir şey çıkar adamı hasta eder.
