isterse dünya harikası bir ayakkabı olsun, size dünyanın en mutsuzu hissini tatıran olaydır. eve gidip ayakkabıyı çıkarmak öyle uzak bir hayaldir ki o an hiç gelmeyecek sanırsınız. işin garibi insan üzerinde tuhaf etkileri vardır. bir dahaki ayakkabı alınıncaya kadar sanki o acıyı yaşayan siz değilmişsiniz gibi unutursunuz. sonra gene kısır döngü..
yok, kesinlikle normal olmayan, insan doğasına aykırı bir mesele bu. şu doğada her şey bir düzen halinde, misler gibi bu düzende yaşayıp gidiyoruz. ancak ayakkabının insan doğasına uymadığını düşünüyorum. ayağı böylesine fütursuzca vurmasına anlam veremiyorum. bir terslik var, ama ne?
ayakkabıcının "giydikçe açılır" palavrasına inanıp, ayağına az da olsa küçük gelen ayakkabı ile bir saat kadar yürümüş kişinin başına gelen talihsiz olaydır. o an çektiğiniz acı yetmezmiş gibi, bir de ayağınızdaki yara; giydiğiniz her ayakkabıda yeniden canınızın yanmasına sebep olur.*
baş agrısına kadar varır, bir kadınsanız ve uzun boyluysanız büyük ayaklara sahip olabilirsiniz ve iki numaraya kadar küçük ayakkabi giymek zorunda kalırsanız, başınıza gelebilecek olay.
Topuklu ayakkabıların;yeni alınan ayakkabıların giyilmesi ardından yaşanan kaçınılmaz sondur. Heleki yeni alınan topuklu ayakkabıysa biran durup düşündürür insana ben kimin ahını aldım diye .