ağırlıklı olarak batı ve uzak asya merkezli bir faaliyet olan ayakla ilgili aktif tutumların, türk kadınlarının perspektifinden gözlemlenen anlam verilemeyen şekilde idame ettirilen tercihlerden doğan muğlak konumlarıdır. ayak bağımlılarının bakış açısıyla gelişen organizasyonlar, evrensel değer taşıyan ve sınırları sonsuz lokasyonlarda gezinen bir proyöntemdir.
ancak geleneksel olarak hor görülmeyi, daha yumuşak bir şekilde, karşı cinsle açılan yoğun makas sonucu girilen aşağılık kompleksini taşıyan türk sahibeleri, muhtelif icraatlarda olduğu gibi, ayak fetişizminde ve türlü atraksiyonlarda, iki ucu da sıkıntılı ve çıkmaz bir durumu temsil ederler. güzel ayaklı kadınların bile kölelerine olan yaklaşımları nötr seviyesinde gezinirken, ortalama ve ya standart bir değere sahip olan ayak sahibinin çekingen tavır alıp ayak özelinde araya duvar örmesi asla sürpriz değildir. asırlar boyu aşılanan kültürü yenmek kolay değilse de, kimi yenilikçi ataklar ve düzgün yöntemlerle türk kadını pekala dominant bir pozisyona sokulabilir ve tavırlarına, ayağına duyduğu sonsuz özgüveni yansıtmakta başarılı bir hal katılabilir.
ne yazık ki kadın gözünden tasvir etmek pek mümkün gözükmese de, en temel haliyle yapılması gerekenler, kadın cinsiyetini yüceltmek üzere kurulacak olan bir aile yapısını toplum geneline yaymak ve bu sayede, kadın tarafında kazanılan yararlı ego ile beraber yetiştirilecek dominant nesillerin önünü açmak ve kölelere karşı ihtiyaç duydukları baskın ve ayaklarına ihtimam gösteren kadın formunu yakalamaktır.
genelde bazen direk dışlanma, bazen ise kısa süreliğine merak içeren sorular sorulma şeklindedir. ancak olayın derinine inen ve keyfine varan kızlar da yok değildir.