dirsegi bir yere carpmak gibidir, bunun acisiysa daha anlasilmazdir. dirsegi carpmada hafif bir beyin travmasinin ardindan normale doner, dirsegi ovusturmaya baslarsiniz. ama elinize gelmeyen minik parmagin acisiyla yerlerde debelenirsiniz. hayir affedersin sikim kadar parmak, neyi aciyor onu da anlamiyorum.
hiçbir işe yaramadığı düşünülen, hatta evrim sonucu körelip yok olacağı bile tahmin edilen bu parmağın, gider ayak insan oğluna çektirdiği en büyük acılardan biridir.
önce kısa bir küfür eder kişi, sonra çarptığı hedeyi ayak altına koyandan başlayıp, üretene kadar herkese söver, acısı hafifledikçe iniltileri kesilir, sonra ufak parmağını bir ateş basar ardından iyileşir ,azaptır...
girişimci zihniyet ile bakılırsa müthiş bir işkence yöntemi olabilir. hatta adını da türk işkencesi koyup dünya istihbarat teşkilatlarına pazarlarız. *
Havuz çok derin derler sonra havuzun derinliğine göre sertçe suya atlarsın.Havuz 1.70 gibidir.Favori ayak parmağın havuzun zeminine çarpar.Şoktan çıktıktan sonra havuza derin diyenleri bulmak gelir aklına.O çok derin girme diyenlerin yüzme bilmediğini öğrenirsin.
burna basketbol topu gelmesi tadında can yakan olaydır. bir de kapının altına sıkışma durumu vardır ki o naif parmağın tüyleri dikeltir akla gelmesi bile.
burun kemiğini veya kaval kemiğini bi yerlere çarpmak gibidir. hemen gözleriniz dolar, hatta zıplamaya başlarsınız ** sonra da acıyarak bakarsınız ona.