Patlayan bir bombanın şarapnel parçaları isabet etti sanki ömrüme
Kararan gözlerim seçemiyor sana ait yanlarımı
Hem ;
Hangi cerrah cesaret edebilir ki gururu kırılmış kalbimden seni çekip almaya
Hangi ameliyat masası kaldırır bu yükü?
Ve hangi neşterin gücü yeter acılarımı kanatmaya
Sana hangi sözümü vasiyet olarak bırakmalıyım
Parmak ucumdan akan kan taneyleriyle süslediğim şiir defterimi mi?
Yoksa gururumun kaldıramadığı ayrılığı mı?
Paramparça bir adamın ortada kalışını nasıl anlatayım ki?
Gurursuzca kırk yıl kapında bekleyerek mi?
Ağlayarak mı çocuk gibi!
Veya kirli bir camın ardında bekleyerek mi?
Çok seviyorum be
Ve çok sevdiğimden fazla, kırık gururum!
içime batıyorsun ağladıkça
Nasıl ihtiyacım var sana
Bilemezsin!
Şimdi, kilometrelerce öteden hissettiğim gülüşlerin
Kurşuna dönüşüp çakılıyor kalbimin ortasına
Benden ziyade herkes
Gözlerini, dudaklarını ve yüzünü
Düşlerini dahi görüyor!
Olsun!