ay

entry292 galeri233 video5
    133.
  1. 132.
  2. Dünya'nın tek uydusudur. Geceleri güneşten gelen ışığı yansıtarak, gecemizi aydınlatır. atmosferi yoktur. aynı zamanda 32 farklı evresi vardır. Bu evrelerden hilal diye tabir edilen evre ise, bayrağımızda yerini bulmuştur.
    0 ...
  3. 131.
  4. 0 ...
  5. 130.
  6. dünyanın uydusudur... iklim olayları görülmez.
    0 ...
  7. 129.
  8. peygamber efendimizin mucizesiyle ikiye ayrilmis uydumuzdur.
    0 ...
  9. 128.
  10. muhteşem bir ihtiyaç molası şarkısı. ben de özledim dizisinde duyduğumdan beri dinlemeyi bırakamadım bırakamıyorum.
    1 ...
  11. 127.
  12. az önce ben de özledim dizisinde çalan parçadır.
    1 ...
  13. 126.
  14. tanrıçanın dünya adlı şaheserinden sonra gelen müthiş şarkısı.

    (bkz: şebnem ferah)
    0 ...
  15. 125.
  16. 124.
  17. 123.
  18. dünyayı aydınlatan bir varlık olarak bilinse de, bununla kalmayarak gönlü, ruhu da aydınlatan, içi ferahlatan, sevgiye hak ettiği manâyı veren eşsiz bir ışık' tır. onu tanımak ayrıcalıktır.
    2 ...
  19. 122.
  20. ihtiyaç molası şarkısıdır.

    2 ...
  21. 121.
  22. 120.
  23. şebnem ferah'ın çok sevdiğim bir şarkısı.

    aynı zamanda özlem tekin'in son albümündeki en taş şarkıdır.
    0 ...
  24. 119.
  25. dünyadan her yıl 3,8 cm kadar uzaklaşan taş yığını.
    0 ...
  26. 118.
  27. rivayete göre bugün dünyaya diğer gunlerden %12 daha fazla yakın olan ve %30 daha parlak olan uydumuzdur. geceniz aydın olsun dostlar.
    1 ...
  28. 117.
  29. dünyanın uydusu.

    oradan, uzaktan bize bakıp, hadi sevgililer ışığım altında sevişin diyor mudur ki.
    1 ...
  30. 121.
  31. ay o kadar çok şaire ilham vermiştirki sanki esas görevi mesafeleri yok etmek olan bir gök cismi gibi algılanır olmuştur.
    gecenin karanlığı seni çepeçevre kuşatmışken seni rahatlatan tek şey uzaklardaki sevdiğinin de seninle aynı şeye bakıyor olduğunu bilmendir.
    senin gözlerinin değdiği şeye güzel gözlü sevdiğinin de gözlerinin değmesi seni rahatlatır.
    çaktırmadan (bkz: romantik)
    (bkz: aşk)
    burda benim anlamadığım nokta bu söylediklerimizin aslında güneş için geçerli olması gerekmez mi??
    nerde olursak olalım aynı güneşi, aynı kutup yıldızını, aynı herhangi bir yıldızı görmüyor muyuz..neden özel olan ay..
    bir de şöyle bir söz var;
    "güneş alnı açık, vicdanı rahat insanların yolunu aydınlatır, ay ise hırsızların, başıbozukların."
    0 ...
  32. 120.
  33. ankara'dan devasa büyüklükte görünmektedir, sanırım normal görüntüsünün yaklaşık 4 katı görünüyor şu an. ister istemez tedirgin etmiştir.
    0 ...
  34. 119.
  35. Yer’in uydusu. Hem Yer’in hem de Yer’le birlikte Güneş’in çevresinde döner.Dünya çevresindeki dönüşü 29 gün 12 saat 44 dakika 2.8 saniye sürer. Ay da kendi çevresinde döndüğü için, Dünya ayın her zaman yalnız bir yüzünü görür. Ayın Dünya’dan ortalama uzaklığı 384.400 km.’dir. Ay bir gezegen olduğu için kendisi ışık saçmaz yalnızca güneşin ışığını yansıtarak parlar. Ay’da atmoster ve su yoktur. Bu nedenle ayda yaşam da yoktur. Atmosferin olmayışı yüzünden, gece-gündüz sıcaklık farkları çok fazladır, gündüz + 100°C olan ısı, geceleri -150°C’a düşer. Bu aşırı sıcaklık farkı, Ay’daki kayaların parçalanıp ufalanmasına yol açar. Ayrıca atmosfer olmadığı ve göktaşları da milyarlarca yıldan beri hiçbir engelle karşılaşmadan ayın yüzeyine düştüğü için, tüm yüzeyi bir toz tabakasıyla kaplanmıştır. Ayın yüzeyi de, dünyada olduğu gibi, engebelerle doludur.

    Kaynak: http://www.yeniansiklopedi.com/ay/#ixzz2OPRUo3N6
    0 ...
  36. 122.
  37. dünya ile arasındaki mesafe her yıl neredeyse 4 cm artmaktadır. kısacası uydumuz yvaş yavaş elden kaçmakta.
    0 ...
  38. 121.
  39. yaklaşık olarak 1 saattir replay tuşuna bastığım şahane şebnem ferah şarkısı.



    ay ışığına vuruldum ben
    başka dünyaya yansa da..
    2 ...
  40. 120.
  41. hz muhammedin ikiye böldüğü, dünyamızın uydusu.

    neyle yapıştırdığını bilemiyoruz orasını sormayın. *
    0 ...
  42. 119.
  43. olmasa yaşamın olmayacağıdır.
    Ay olmasaydı ne olurdu? Bu durum Dünya’ya iklimlere, yeryüzünde yaşayan milyonlarca tür canlıya nasıl tesir ederdi? Ay, mevcut kütlesinden daha büyük veya küçük olsaydı neler olurdu? Dünya’nın yörüngesine rastgele girivermiş bir kütle midir Ay?

    Soruları daha da artırmak mümkün. Maine Üniversitesi’nden (ABD) Astronom Neil F. Comins, Ay’ın olmaması durumunda insanları nasıl bir senaryonun beklediğini yazdığı kitapta anlatmıştır.1 Comins’e göre, Dünya’nın kâinatta hayatı idame ettirmeye müsait tek ortam olmasının (günümüz verileri ışığında) milyonlarca sebebinden biri de, Dünya-Ay arasındaki hassas denge münasebetidir. Kâinatta hiçbir hâdise tesadüfen meydana gelmediği gibi, “Güneş ve Ay bir hesap iledir.”2 ilâhî beyanıyla tavsif edilen Ay, bir denge unsuru olarak var edilmiştir. Bu denge o kadar hassastır ki, Ay olmasaydı, “Dünya’da sebepler plânında hayat da olmazdı.” denebilir.

    Atmosferi olmayan, üzeri kraterlerle kaplı, toz ve kayalarla dolu bir küre parçası olan Ay, Dünya’nın tek uydusudur. Ay’ın yarıçapı, Dünya’nın yarıçapının yaklaşık dörtte biri; hacmi, Dünya’nın hacminin yaklaşık ellide biri; kütlesi ise, Dünya’nın kütlesinin yaklaşık seksen birde biri kadardır. Ay, Dünya’nın merkezinden yaklaşık 385.000 km uzaklıkta bulunmakta ve Dünya etrafındaki bir dönüşünü 29,5 günde tamamlamaktadır. Yaratılışı tam olarak aydınlatılmış olmasa da, hâlihazırda en geçerli nazariyeye göre, astronomların Theia ismini verdikleri, Dünya’dan on kat daha hafif başka bir gezegen Dünya’ya çarpmış ve bu çarpışmada Theia’nın bir bölümü kopup uzaya fırlamıştır. Uzamış ve şeklini büyük ölçüde yitirmiş olan bu kütle, Dünya’nın çevresini dolandıktan sonra tekrar Dünya’ya çarpmıştır. Bu çarpışmada Theia’nın demirden çekirdeği, Dünya’nın merkezine çökelirken, mantosundaki hafif kayalar da uzaya saçılmıştır. Zaman içinde bu kaya parçaları birbirleriyle kaynaşarak Ay’ı oluşturmuştur. Ay, önce Dünya’dan yalnızca 22.000 kilometre uzaklıkta bir yörüngeye oturmuş; zaman içinde bu yörünge genişleyerek günümüzdeki ortalama 385.000 km’lik yarıçapa ulaşmıştır.

    Ay’ın Dünya üzerindeki en büyük tesiri med-cezir hâdisesidir. “Evrensel çekim” prensibi kâinattaki herhangi iki kütlenin birbirini çektiğini, bu çekme kuvvetinin maddelerin kütleleriyle doğru, aralarındaki mesafenin karesiyle ters orantılı olduğunu ifade eder. Dünya ile Ay arasındaki çekim kuvveti, suyla kara arasındaki adhezyon (Birbirine temas eden farklı maddeler arasındaki çekim kuvveti. Bardaktaki suyu boşalttığımızda bir miktarının bardakta kalması buna bir örnektir.) kuvvetinin nispî olarak zayıf olması sebebiyle dünyadaki okyanus ve denizlerin kabarmasına veya alçalmasına vasıta olur. Bu hâdiseye “med-cezir” (gel-git) denir ve Ay’ın konumuna göre med (kabarma) veya cezir (alçalma, çekilme) hâdiseleri gözlenir. Dünya’daki med-cezir hâdiselerinin üçte biri Güneş, geri kalanı ise Ay’ın çekim kuvveti sebebiyle yaratılmaktadır.

    Ay, med-cezir hâdisesinden dolayı Dünya’dan her yıl yaklaşık 4 cm uzaklaşmaktadır.5 Bu uzaklaşma ile beraber Dünya-Ay sisteminin açısal momentumunun korunması için Dünya’nın kendi etrafındaki dönme süresinin (1 gün) yılda 0.02 milisaniye uzadığı tespit edilmiştir.6 Şu an yaklaşık 24 saat olan Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönme süresinin, Ay ilk yaratıldığında 8 saat olduğu, arada geçen süre zarfında günlerin uzayarak şimdiki hâline geldiği belirlenmiştir. Ay yaratılmasaydı Dünya üzerinde med-cezir hâdisesinin meydana gelmemesinden dolayı, 1 gün yaklaşık yine sekiz saat olurdu ki, bu da Dünya’nın 3 kat daha hızlı dönmesi demektir. Bir gezegenin kendi ekseni etrafında daha hızlı dönmesi, yüzeyindeki rüzgârların daha şiddetli esmesine yol açabilir. Meselâ kendi etrafında çok hızlı dönen Jüpiter ve Satürn’ün bir gününün yaklaşık 10 saat olduğu, bu sebeple yüzeylerinde doğu-batı doğrultusunda saatte hızı 500 km’ye varan sert rüzgârların estiği bilinmektedir. Bu gezegenlerin atmosferlerinde ve dönme yönlerinde bu şiddetli rüzgârların yol açtığı toz bulutları dünyadan teleskoplarla görülebilmektedir.

    Jüpiter’in, Hubble Uzay Teleskopu ile çekilmiş yukarıdaki fotoğrafında görülen siyah nokta, en yakınında dolanan uydusu Io’nun gölgesidir. Jüpiter 10 saatte bir dönüşünü tamamladıkça atmosferini de beraberinde sürükler. Sürüklenen atmosferle doğu-batı doğrultusunda rüzgârlar oluşturulur. Fotoğraftaki koyu ve beyaz sarımlar Jüpiter üzerindeki rüzgârların istikametini göstermektedir.

    Ay olmasaydı, Dünya’nın daha hızlı dönmesinden dolayı hava, kara ve denizler arasındaki ısı değişimi daha hızlı olurdu ve yeryüzünde doğu-batı doğrultusunda saatteki hızı yaklaşık 160 km olan kasırgalar eserdi. Bu da başta insan olmak üzere kompleks yapıda olan canlıların yaşamasına sebepler açısından elverişsiz şartların meydana gelmesi demektir. Meselâ konuşma ve dinleme gibi temel beşerî faaliyetler de gerçekleşemeyebilirdi. Bir gün sekiz saat olacağı için başta insan olmak üzere bazı canlıların biyolojik saatleri ile gün saati arasındaki farktan dolayı hayat karmaşık bir vaziyet alacak ve birtakım biyolojik dengesizlikler yavaş yavaş belirecekti. Ay olmasa idi kabarma hâdisesi düşük olacak ve deniz canlıları için uygun bir ortam meydana gelemeyebilecekti.1

    Ay, Dünya’nın dönme ekseninin 23,5 derece açıda dengelenmesinde de rol almaktadır. Dünya’nın bu eğikliğinin mevsimlerin meydana gelmesine, eğiklik açısının kutupların ve Ekvator’un dengeli miktarda güneş ışığı almasına vesile olduğu, böylece Dünya’da hayatın devam etmesine uygun iklim şartlarının oluşturulduğu bilinmektedir. 7
    Ay’ın Dünya üzerindeki bir başka tesiri de, Güneş’ten gelen ışığı yansıtarak Dünya’nın 0,2 ºC ısınmasına sebep olmasıdır.8 Ayrıca Ay, uzay boşluğunda gezen göktaşlarına karşı bir kalkan vazifesi gördüğünden, yokluğunda Dünya yüzeyine daha fazla göktaşı düşebilirdi.

    Uzaydan gelen kozmik ışınların çoğu, Dünya’ya giydirilen manyetik alan tarafından zararsız hâle getirilmektedir. Çok azı da, Dünya’ya ulaşıp atmosferdeki ve yeryüzündeki kimyevî hâdiselerin meydana gelmesinde rol oynamaktadır. Ay olmasaydı, Dünya ile birlikte merkezi de hızlı dönecekti. Dünya’nın merkezinde hızlı dönen sıvı dış çekirdek sebebiyle manyetik alan da daha kuvvetli olacaktı. Bu durumda hem atmosferin yapısında değişiklikler meydana gelecek, hem de bazı bakteriler ve manyetik alanı kullanarak yön bulan deniz kaplumbağaları, som balıkları, yılan balıkları, güvercinler, göçmen kuşlar gibi birçok canlı menfî tesir görecek ve çeşitli ekosistemler bugünkünden çok daha farklı olacaktı.

    Bilindiği gibi Ay, Güneş’le birlikte insanlık tarihi boyunca bir takvim olarak kullanılmıştır. Yüce kitabımız Kur’ân’ı Kerîm, “… hem de yılların sayısını ve hesabı bilesiniz …”9 ilâhî beyanıyla Güneş ve Ay’ın bu hizmetine dikkatimizi çeker:

    Ay bağlandığı gezegene nispetle bilinen en büyük uydudur (Dünya kütlesinin % 1,23’ü kadar bir kütleye sahiptir)4 ve bu büyüklük daha önce de belirtildiği gibi Dünya’nın hassas dengesinin meydana getirilmesinde veya hayatın yeryüzünde tesis edilmesinde kritik bir öneme sahiptir. Dünya üzerindeki tesirleri incelendiğinde, Ay’ın hayatımız için özel olarak yaratıldığı görülecektir. Ay’ın bu ayrıcalığına yine Kur’ân’ı Kerîm dikkatimizi şöyle çekiyor: “... O, Güneş’i ve Ay’ı da ince birer hesap ölçüsü kıldı…” 10
    Netice itibariyle Ay’ın, “Gökyüzünü yükseltip ona bir nizam ve ölçü veren”11 tarafından ince bir hesap ile nice hikmet ve faydalar yüklenerek insanlığın hizmetine sunulduğu anlaşılmaktadır.

    alıntı.

    bunlar işarettir. kur'anın sunduğu şeylere kesin bilimsel veriler diye bakmak değil işaret ettiğini unutmadan bakmamız gerektir. zira bilim yanlışlanabilirlik temellidir. inanç bilime bağlanamaz. bununla birlikte işaret olarak yorumlanabilir.
    1 ...
  44. 118.
  45. artık kısa cümleler kuruyorum albümünde yer alan mükemmel bir şebnem ferah şarkısıdır.

    2007 yılı senfoni konserinden:



    "bu ev artık yuva değil
    bütün eşyalar üst üste
    terketmeden önce.."
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük