gidilip gidilmeği halen bilinmeyen fakat son dönemlerde japonların ayın yörüngesine fırlatacağı araçla apollo programından artakalanların resimlerini göndermesiyle kesinleşecek, uzay yarışındaki bitiş noktası.
şu anda psikopata bağlamış bir şekilde arka arkaya dinlediğim muhteşem şebnem ferah şarkısıdır. konserlerde pek çalmazlarmış bu şarkıyı,neyseki sebnem ferah, 10 mart 2007 istanbul konserinde çalınmış da böyle güzide bir eseri dinleyerek kulaklarımızın pasını silebiliyoruz. sözlerinin mükemmelliğinin yanı sıra şebonun şarkının ortasında ve sonunda attığı çığlıklar kendisinin sesine bir kez daha hayran kalmama sebebiyet vermektedir. kanımca kendisinin en güzel şarkılarından biridir bu eser.
öğretmenimin söylediğine göre dünyaya her geçen gün daha da yakınlaşmakta olan küçük parça. en sonunda tam birleşme gerçekleştiğinde büyük patlama sonrası yaşamın sona erme geyiğini beynime kazıya, kazıya anlatmıştır.
geceleri izlenilmesi pek keyif verir. çok güzel, çok etkileyici, çok sarsıcı, çok huzur verici. gecenin büyüsü, *.*
ve divan edebiyatında dünyevi aşkın simgesi.
akşamları başbaşa kaldığınız takdirde saçmalayıp ulan cidden agzı burnu var bu ayın allahın işi yau gibi içses tepkilerine neden olan dünya'nın biricik dedesi.
ihtiyaç molası'nın manidar parçası. o koronun kısık sesle söylediği nakarat kemanlar nameler bir yerlerden tanıdık geliyor ama güzele güzel efendim kurcalamayalım.
araplar ay anlamına gelen kamer kelimesini müzekker olarak kullanırlarmış. (yani bazı dillerde bulunan, kelimelere erkek ya da dişi ekleri getirilmesi kuralına göre, arapça'da müzekker: erkek kelime, müennes: dişi kelime)
çünkü ay gece çıkıyor, korkusuz ve cesur.
güneş anlamına gelen şems kelimesini de müennes olarak kullanırlarmış. çünkü güneş gündüz çıkıyor, ve pırıl pırıl parlıyor, etrafı aydınlatıyor ve ısıtıyor, tıpkı bütün hanımefendiler gibi...