önümüzdeki ay tutulması Türkiye saati ile 28 Kasım günü 14.15- 18.51 saatleri arasında, Türkiye dahil, Asya ve Uzakdoğu ülkelerinden gözlenebilecek parçalı Ay tutulması şeklinde gerçekleşecek.
kimi oryantal kültürlerdeki inanç düzleminde, güneş tutulması ile birlikte; yaşandığı süreç esnasında tenekeye vurup, silah patlatmak sureti ile birleştirildiğinde çevredeki negatif aura ve sipiritüel güçlerin önüne set çekileceğine inanılır.
iyi oyuncularla berbat bir senaryoyu bir araya getiren dizidir. senaryoya uyum sağlarlarsa sanırsam hepsinin oyunculuk hayatı bitecek, zira "ev kundaklamanın suç olduğunu biliyorsun di mi ayşe?" repliği beni benden almış bulunmakta an itibariyle. senaryonun ağız bükülen nostaljik türk filmlerinden alıntı olması üretmeyi sevmeyenler için kolay yol olmuş. iki kardeş doğmuş, doğumda doktor bi çocuk öldü diyerek çocuğu anneden alıp bi' zengin adama vermiş, diğer çocuğu anne bi' süreliğine baksın diye bi' arkadaşına bırakmış, arkadaşı çocuğu başkasına satmış, sonra kadın da cinayete karışmış hapise girmiş falan filan.
yeni peydahlanan diziymiş. bilmem, işim de olmaz.
ama ben bilirim ki bulutsuz bir gece ise eğer, ay tutulunca yıldızlar ortaya çıkar. binbir gece masalları gibi dökülür gök taşları, işte o anı değişmem hiç bir zevke...
Yakut Türkleri ay tutulmasını ayın küçülmesi olarak yorumlamakta, bu küçülmenin ayın kurtlar ve ayılar tarafından yenmesinden kaynaklandığını düşünmektedirler. Altaylılar ise ay tutulmasının “Yelbegen” isimli yedi başlı bir canavarın ayı yemesi sonucu oluştuğuna inanmaktadırlar. Orta Asya’da bu yaratıkları korkutup kaçırmak ve ayı kurtarmak için de havaya taş atılmakta ve gürültü yapılmaktadır. Bu inanışın devamı olarak bugün de Anadolu’da ay tutulması sırasında havaya silâh sıkılır, teneke çalınır ve gürültü yapılır.
başroldeki genç erkek oyuncunun hiç bir yeteneğinin olmayışı gözlerden kaçmıyor. bir insan ne kadar yeteneksizde olsa mimik çalışır biraz anlamsız bakışlar sıfır rol yeteneği . dizi tutmazsa bu oyuncu yüzündendir. dizide ilk kez gözüken oyuncular bile ondan kat kat iyidir.
naz elması git gide daha da yırtık, itici yapan dizidir. tamam biliyoruz yırtık, itici, sevimsiz, çakma, kasıntı, suratsız, çirkef... ama neden bunu tescillediniz kardeşim?
Birlikte oturduğumuz parklara senden sonra da gittim
epeyce vakit geçirdim ve kaybettim ve üzgündüm
bitiremediğim şarapları diplerine boşalttığım mavi ladinler büyümüş
çocuklar gördüm oyunlarına büyük bir ciddiyetle devam eden
bağ değil büyü bozulmuş köpek gibi pişmanım..
Aynı anda hem sana hem kendime hem tabiata
yerli yersiz küfürler sıralarken bir taraftan
öptüğüm diğer kızlar da aklımdan geçmedi değil
ama sen başkaydın şarabın içinde aspirin
baş ağrısına engel olur diyen tıp öğrencisi
niye yalan söyledi olsaydın da konuşsaydık..
Hiçbir yere sığamıyorum oh mu olsun ki bana
gidenler bildiklerini de beraberinde götürür
ay tutuldu misal dün sıradan bir doğa olayı
ama aklım ermedi boş boş baktım havaya
olsaydın da anlatsaydın kafam böyle karışmazdı
olmadı öpüşürdük aklıma takılmazdı..
gelmiş geçmiş tüm klişeleri bünyesinde barındıran dizi.
--spoiler--
- genç kadın sevdiği adamdan hamile kalır ancak terk edilir
- evlilik dışı hamilelik nedeniyle klasik olarak babası kızı evden kovar
- ne tesadüftür ki hamile kalması yetmezmiş gibi bir de ikiz doğurur
- e talihsizlik bu kadarla da kalmaz tabii hastanede kendisinden habersiz bebeklerden biri çalınır ve öldüğü söylenir, bu da saf saf inanır
- genç kadın elinde kalan tek bebeği nedense bir kaç gün sonra geri döneceğini söyleyip tipinde bile hayır olmayan bir kadına emanet eder
- hadi bir de üstüne hapse girer 23 yıl yer
- bu arada hastanede çalınan bebek (şebenem) zengin bir aileye verilmiş ihtişamlı bir hayat sürmektedir
- babası bildiği adamın şirketinde çalışan esas oğlana(kenan) aşıktır
- annenin emanet ettiği kız (ayla) ise sıradan bir aileye veilmiştir
- ne tesadüftür ki ayla ikiz kardeşi şebnemin babasının holdinginde çalışmaktadır
- anne 23 yıl sonra nasıl bir akla hizmetse kızını bıraktığı gibi bulacağını umarak emanet ettiği kadının kapısına dayanır tabii avucunu yalar
- sokakta bi çare kızını(ayla) ararken allahın hikmeti çalınan kızının(şebnem) pastanesinde iş bulur (koca istanbulda nasıl olduysa işte tesadüf:))
- bu arada zengin kız esas oğlana aşıktır ya ikizi de esas oğlanın sevgilisidir (dünyada bi bu adam var çünkü)
- esas oğlan patronun kızının kendisine aşık olduğundan habersiz sevgilisine (ayla) evlenme teklif edeceği gün patronunun ahlaksız teklifini kabul eder. kızı ile evlenecektir. neden çünkü patrona minnet borcu vardır(olmasa şaşardık)
- esas oğlan sevgilisini terk eder patronun kızıyla nişanlanır
- ayla terk edilmenin acısı ile her türlü intikam planını devreye sokar ama nafiledir, geri gelmez kenan
- bir gece ayla içer ve kenan ile şebnemin evleniklerinde oturacakları evi ateşe verir
- e tabii ki şebnem evdedir,elektrik kesilmiştir, şebnem karanlıkta başını çarpıp bayılmıştır
- kenan da tam üzerine gelir ve nişanlısını kurtarır
--spoiler--
tahmini klişelerimi de şimdiden yazayım da hatırlatırım zamanı gelince.
--spoiler--
- kenan aylanın şirreti yüzünden şebnemin iyiliğine daha da yaklaşır gün geçtikçe de sevmeye başlar
- ayla delirir de delirir
- bu arada anne kızlarının ayla ve şebnem olduğunu öğrenir
- kızlara bunu açıklar, bir süre kızlar bunu kabullenemez ama en sonunda anne ve kızlar birbirlerine kavuşur
- ayla da kardeşine düşmanlığı bitir ve kenanı şebneme bırakır
- mutlu son
--spoiler--
dizinin tek olmuşu naz elmas a cici kız yerine şirret kız rolü verilmesidir.
dizinin en yazık kısmı ise kenan ece nin böyle dandik bir projede yer almasıdır.
naz elmas o kadar sinir bozucudur ki esas oğlan şebnemle evlensin çoluk çocuğa karışsınlar istiyor insan.
ayrıca şebnem kızımız da pek bi sakar. o topuklularla yürüyemeyeceğin belliydi be yavrum.
türk senaristlerinin yaratıcılıktan nasıl yoksun olduğunu gösteren bir başka dizidir.
--spoiler--
naz elmas arkadaşına çaktırmadan benzin bidonunu ne ara aldı? şebnem halıya takılıp yan sekti ve kafasını vurup bayıldı falan. abi bi kerede kafalarını vurmasınlar, bayılmasınlar. ahh amma acıdı diyip kalsınlar! neyse efendime söyliyim, ev cayır cayır yandı bilmem ne. değiştirin şu kanalı.
--spoiler--
zannederim 8 ya da buçuk gibi başladı hala devam ediyor. annem naz elmas'ı görünce 'ama bu başka dizide de oynuyordu, aa gene bu dizi miydi, bu kadar saatir ne dizisi yahu bu' dedi kekeledi adeta konuşamadı afalladı. tekrar mı başladı naptı?**
tipik bir türk filmi daha. yok efendim asıl kız asıl erkeğe aşık; ama diğer kızın babası plan kurup asıl erkeği kendi kızına yönlendirir. asıl kızla ikinci kızın salak anneleri rastgele bir evden çıkan kızı kendi kızı sanar ve mal mal bakar. sonracığıma... ay yok anlatamayacağım. fenalaştım.
ama hakkını yememek gerekir, sevilen programlar yokken izlenebilir. yani.
bir saat boyunca izlenen, eleştirmek için fikir sahibi olmak istenen ama yanıltmayan dizi. yine saçma sapan, bir yanda fakiri, ezilmişi bir yanda zengini ve onların hayatını anlatan klişe bir hikaye. başarılı olur mu? belki de çok medyatik oyuncular oynamadığı için tutabilir de.
