çok da fifi olarak özetlenebilecek mevzu. herkes, herkes hakkında istediğini deme hakkına sahip. ne yazık ki kimileri bunu tribünlere oynamak için kullanıyor. amy winehouse'u bir kere dinlemişliğim yoktur, arkasından da su testisi su yolunda kırılır demedim. ayşe özyılmazel'i yolda görsem tanımam, gazetelerde okuduk, yeteneksizsinizde ki yaşlı adamla evlenmiş. sanırsam adamın eski karısı da kansermiş. allah mutlu, mesut etsin. fakat bu reklam kokan hareketlere de daha fazla göz yumamayacağım.
sözlüklerin kimilerinin popülerleşme aracı olarak kullanılmasından son derece rahatsızım. önce her türlü sözlüklere sataşıyorlar, sonra her yazardan ayrı ayar yiyorlar. yazıldım çizildim diye de sanırsam kendi egolarını tatmin ediyorlar, iki dakika sol frame de kalınca celebrity oldum sanıyorlar. üzgünüm sayın kendini ünlü etme meraklısı kişiler, sol frame de kalınca ünlü/değerli olunsaydı, hbbia ün konusunda dünya starlarıyla yarışıyor olurdu.
kendisi çok matah bir yazarmış gibi kalkmış eleştirenleri eleştirmiştir. iki cimleyi biraraya getiren köşe yazarı oluyor memleketimde, lakin e-mail adresiyle sözlük yazarı olanlar itin götüne sokuluyor.
(bkz: bu ne yaman çelişki anne)
amy winehouse üzerinden gerçekleşmiş bir eleştiriyse, ki okumadım okumam da, enteresandır. hayır bu hatunu sevdiğini, dinlediğini beyan edip, ölümüne çok üzüldüğünü ifade eden tonla popçu var ülkede. hem amy dinleyip hem de böyle boktan müzikler yapmaya devam etmek neyin kafası anlamak mümkün değil. san'atçiyiz biz, dayanışma içerisinde olmalıyız durumuysa da çok komik haliyle. yaptığınız sanatsa sikerim ben öyle sanatı zaten.
köşe yazısında başkalarını eleştirirken hiç rahatsız olmayan kişinin,kendini eleştirince celallenmesi. vicdanı rahatsız olan insanın eleştirisidir.
not:susmayı denese belki bu kadar agızlara sakız olmazlardı. reklam mı yapıyor, gercektenmi böyle anlamadım. reklam yapmıyorsa susmalı bir süre sonra unutulur.şu anda inandırıcı değil.
bilen biri olarak söylüyorum. aynı duruşu defne'nin kaybının ardından hıncal reyiz'e karşı da gösterse idi * bu yazdıklarının gözümde bir anlamı olabilirdi. şimdi sadece tribünlere oynuyor, yani her zamankinden pek bir farkı yok.
TESTi KAFANIZDA KIRILSIN
Hiç karşınızdakinin pabucunu giymeyi denediniz mi? Yoook, ayağınızı sıkar değil mi?
Yoksa siz hayatınız boyunca yaptığınız her şeyde onaylandınız mı?
Attığınız her adım alkışlandı mı?
Cümle alem sizi 7/24 anladı mı?
Sizi hiç yargısız infaz etmediler mi?
Şu el alemin derdinin cümle alemi gerdiği dünyada böyle şey mümkün mü?
Su testisi su yolunda kırılırmış.
Su testisi kafanızda kırılsın.
Ölünün ardından "Ben biliyordum, ben demiştim işte, n’aber?" diyebilmek sizi haklı ve de mutlu kılabiliyor mu gerçekten.
Demeçlerinizle ve şipşak tespitlerinizle gurur duyuyor musunuz gerçekten?
Pek merak ettim de; siz ahlak bekçisi misiniz gerçekten?
Son bir sorum-sorunum daha kaldı; Allah aşkına siz kusursuz musunuz gerçekten?
Vay be! Bravo! Ayakta alkışlıyorum.
komik duruma düşmesine sebep olmuştur. millete ahlak bekçisi olmayın diye ders vermeye çalışırken kendisi ahlak bekçisi kesilmiştir. hadi canım hadi, senden çok biz gerçeğiz!!!
ayşe özyılmazel in bugünkü yazısında, sözlük yazarlarını, amy winehouse un ölümü sonrasında yaptıkları 'su testisi su yolunda kırıldı' türü yorumlarindan dolayı, eleştirmesi durumudur.