çiçeklerin en güzelidir. bir karakteri, bir olayı var. dönüyor. sapsarı yaprakları var. ele geliyor. ve en önemlisi, çekirdeği var. tazeyken yemesi ne de zevklidir.
Bileşikgiller familyasından, büyük sarı çiçekli bitki. Tanelerinden yağ elde etmek amacıyla tarım bitkisi olarak geniş ölçüde üretilir. Halk arasında Günebakan ya da Gündöndü de denir. Bitkinin boyu 1-2 metreyi geçmez. Gövde kalınlığı, en çok bilek kalınlığını bulabilir. Yüzlerce çiçekten oluşan bileşik çiçeği sapın ucunda yer alır. Tohumlarında yüzde 40-45 oranında yağ vardır. Elde edilen çiçek yağı, doğrudan doğruya kullanıldığı gibi, margarin yapımında da kullanılır. Küspesi, hayvan yemlerinin bileşimine girer. Türkiyenin yıllık ayçiçeği üretimi ortalama 500.000 ton dolayındadır. Bunun dörtte biri Tekirdağ ilinde üretilir.
bitkisinin gövdesi hafif olur ve içinden pamuk gibi bir şeyler çıkar. yumuşacıktır. ayrıca bitki bütünsel olarak müthiş kokar. kuruduğunda, yaprakları, gövdesi, çanağı çok güzel kokar. ısırıp yiyesiniz gelir.
Ülkemizde oldukça geniş bir coğrafyada ekimi yapılsa da, yoğun olarak trakya'da ekilir. Haziran-Temmuz aylarında trakya'nın neredeyse tamamını sarıya boyayan bu bitki, evlerin vazgeçilmezi olan çiçek yağının da hammaddesidir.
"her zaman başı dik, her zaman başı havada, sessiz, gururlu mu gururlu ama kimse bilemezdi ki sebebini, bilmezlerdi ki gecelerini bu sessizliğin altında bir şeyler gizli olmalıydı, geceleri saklanan belki de beklediği bir şeyler vardı, görülme ihtimali sadece gündüz olan... belki de unutmaya çalıştığı bir şeyler vardı, gittiği vakit gece olan
nefes alırken geceleri zorlanan kimdi, niyeydi ?
alması gerekmiyor muydu, gündüz verdiği oksijenlerin bir kısmını geri..? ki en çok güneşe bakan da oydu, en çok o veriyordu kendinden bir şeyler anlatamazdı ki nefes alamayışının sebebini, askının geceleri gidişini hem o bu şekilde de yapabilirdi, ona sadece gündüzleri de yetebilirdi, onun oksijene olan ihtiyaciı bir hayvandan farkıydı, aşık da olabilmeliydi o
olmuştu da... belki aşkına bakarken canı yanıyordu, ama onun icin bu aşk acısıydı, belki ileri de daha fazla bakamayacaktı ona, ama olsun aşkın gözü kördü belki bu aşk imkansızdı ama olsun sebebi yoktu ama yine de olsun
sebebi yok muydu, yoksa yok mu sanıyordu? bu cevabı bilen sadece güneşti...
biliyordu ki ona daha fazla yaklaşırsa yakacağını, yapabileceği tek şeyin ona uzaktan bakmak olacağınıi ve her imkansız aşk gibi içinin asla boş kalmayacağını..."
bir gün kısmet olur da ingiltere'ye gitme şansını yakalarsam oscar wilde için en güzelinden bir günebakan götüreceğim yanımda. mezarının üzerine boylu boyunca koyacağım günabakanı. onun için bundan daha değerli bir hediye olamaz sanırım.nedenini bilen bilir.
ışığın her taraftan eşit gelmesi durumunda düz bir şekilde büyürler. ancak ışık tek bir taraftan geliyorsa, bu durum, bitkinin gelişimini de etkiler. Bitki, hangi taraftan ışık alıyorsa, o tarafa doğru döner. Buna, bitkinin bedenine yerleştirilen "oksin" adlı bir hormon sebep olur. Böylece, bitkinin karanlıkta kalan kısmı daha hızlı büyür ve bitkinin aydınlık tarafa doğru eğilmesine yol açar.