o lanetli günü daha dün gibi hatırlıyorum. önümdeki 5 yıl boyunca o yeşil kapıdan nefret edeceğimi, her girişimde lanet okuyarak, kalp atışlarım hızlanarak gireceğimi nerden bilebilirdim? adana dan yeni gelmiş istanbula adepte olamamıştım bile daha.
daha hazırlıksındır ve önünde en az 5 yılın vardır. tabi şanslıysan. adapte olamamanın faturası ağır olur. geçmen gereken tek ders almancadır.hiç bir şey öğrenemeden bir yıl geçirilir(tabi okula alıştıysan daha kolaydır her şey) ve lanet olası ikmal(bütünleme) sınavına kalınılır. okulda geçirlen o iğrenç aylar yetmemiş gibi bir de yazın çalışmak zorunda kalırsın. insanlar tatil yaparken sen çalışırsın ama ne de olsa geçeceksindir. sıkı çalışılmış 2 ayın sonunda sınava girersin. almancayı artık çok iyi biliyorsundur ve kendinden eminsindir. ama gelen sonuçla yıkılırsın. sınıfta kalmışsındır. avusturya lisesine en az bir yıl fazladan gideceksindir.
ikinci hazırlık yılı kolay geçer. küçüklerle okumanın ezikliği başlarda hissedilir ama daha sonra bu eziklik yerini iyi arkadaşlıklara bırakır. ne de olsa yazın çalışmanın getirdiği bir birikim vardır. her şey güzel geçer. kötü olan bir şey vardır o da okuduğun okul hala avusturya lisesidir!
lise 1. sınıftasın artık sadece almancadan değil tüm derslerden geçmelisindir. yepyeni bi sınıfın vardır artık. yeni sınıf yeni arkadaşlıklar demektir. yine iğrenç günler başlar. sabahın 6sında uyanmalar. o yeşil kapı ve önünde kıyafet kontrolü yapan iğrenç herr ya da frau bilmemkim. 8de ders zili çalar ve lanet saatler başlar. biri gelir gider. 5dk sonra vir diyeri. her şey çok zor gelir. yapamadıkça daha da batarsın. çalışma şevkin azalır azalır azalır ve sononda kalmaz. evet artık bu noktada anlarsın kı okul seni kurutmaktadır. yine yaz sınavlarına kalınır. matematik, fizik, almanca ve kimya dersleri verilmelidir. bu sefer zor da olsa geçilir ama kimya dersi verilemez çünkü hocası .......nin tekidir. her türlü küfür ona uyar, yakışır. ama bu daha bir şey değildir çünkü artık lise 2. sınıfsındır.
herkesçe kabul edilmiştir lise 2nin avusturya lisesinin en zor senesi olduğu. geçen seneki hocaların yerini daha iğrençleri alır. kimya hocası yine aynı kalmıştır: frau herzele... işte bu sene hayatımın en iğenç ikinci senesi olarak tarihte yerini alır. avusturyalı hocaların hepsi kıldır(biyoloji hocamız hariç. o da arada bir kıllık yapar ama göz ardı edilebilinir.) hepsi seni bırakmaya çalışır. sen de bu kıllığa karşı koyup da pek çabalamazsan kalmak kaçınılmazdır.
evet ben yine kaldım hem de 4 dersten: fizik, kimya, matematik ve ingilizce. bu sene de zor olacak ama geçeceğim.
8. ve 9. senemin son gününde öğrencileri arasında çok ünlü(!) yeşil kapısına zarıl zarıl işediğim okula ait anılar. dün gibi hatırlıyorum metalden çıkan sesi, o hazzı hiç bir hususi ya da umumi tuvalette alamadım.
bir de açılış gününde torba içinde bok atma fantezilerimiz vardı bir kaç arkadaşla, okulu bitirnce şevkimiz kaçtı" sizinle mi uğraşcağız be?" sloganlarıyla olay mahallini terk ettik.
buradan weinmann'a öpücük yolluyor. cemkirazoglu'nu yollayan yönetime "el salla!" diye bağırıyorum.
uludağda şanssızlık eseri okulun beden hocası(nurçin aksoy), avusturya lisesi kayak takımı, alev okulu kayak takımı ve velileriyle aynı otelde kalırken, bir velinin arkadaşıma kaşarımsı bi şey dedikten sonra bir tartışma oldu ve arkasından bağrışmalar geldi. bizi okul müdürü herr kangler (bkz: franz kangler) e şikayet edip okuldan attıracağını söyleyince gülmekten kendimizi alamadık. hatta tabiri cayizse yarıldık. beden hocası olaya müdahele etmeye çalışıp kavga çıkardı daha sonra yüksek seste bir tartışma yaşandı ve giderken siz görürsünüz tehdidini savurdu. tatil dönüşü nurçin hocanın okul türk müdürüne(nurhan şener) içinde "uludağda içip içip sapıtıp otel çatısına çıplak çıktılar" dizelerini içeren bir dilekçeyle bizi disipline verdiğini öğrendik. savunmalarımızı yazdık veliler çağrıldı ve olay bize bi şey olmadan kapandı.
4 dersten kaldıktan sonra okulun borçlu geçme(sorumlu geçme)var yalanına kanarak sınavlara asılmadım. ağustos ayında sınavlara girdikten sonra "borçlu geçme yok" demeleriyle yürekler ağızlara geldi tüm öğrencilerce. yapılan bu aldatmacaya tepki koymak amacıyla bir çok uğraşım oldu. "borçlu geçme var" diye kendi ağzından duyduğum okulun türk müdürü nurhan şenere gittim. tamamen ağız değiştirerk kelime oyunlarıyla borçlu geçmenin olmadığını söyledi. yılmadım il millieğitim müdürlüğüne gittim ama ellerim boş döndüm evime. ama ama ama daha sonra şanslar yaver gitti ve okulun türk müdür yardımcısı kemal hoca bana müjdeli haberi verdi. lise 2lere özel af çıkmıştı ve hepimiz geçmiştik. artık o lanet okuldaki öğrenimime devam edebilirim.