zamanında ingilizler nerede isterse orada savaşmış olan bir ülkedir. kendileri de köken olarak ingilizdir aslında ama şu anda şekil itibariyle amerikalılara daha çok benziyorlar. özellikle çanakkale savaşında ingilizlerin çokça götlüğüne maruz kalan avustralyalılar "yeter ulan" demişler ve zamanla ingilizlerden kopmuşlardır ama yine de hala ingiltere kraliçesinin söz hakkı vardır burada bildiğim kadarıyla.
türkiye ile iyi ilişkileri vardır bunların. özellikle çanakkale savaşında ve sonrasında yaşanmış olaylar iki ülkeyi dost yapmıştır. özellikle atatürk'ün, oğullarını çanakkale'De kaybeden tüm avustralyalı annelere yolladığı mektupta yazdığı güzel ve duygulandırıcı sözler avustralyalılarda çok büyük bir etki yapmıştır. hatta bu sebeple canberra'da atatürkün heykeli vardır ki üstünde mektuptaki sözleri içeren yazı bulunmaktadır.
tüm bunların sonucunda ilişkiler gelişmiştir. 24-25 nisan günü çıkartma yaptıkları bölge yine aynı günler için avustralya toğrağı sayılmakta, her yıl yine aynı günler 20.000 avustralyalı genç buraya gelip içki içip burada ölen dedelerini anmaktalar. tabi sadece onlar buraya gelmemiştir. avustralya ilk işçi talebini türkiyeye yapmış ve buradan da oraya türkler çalışmak için gitmiştir. bunda sadece dostluğun değil, çanakkale savaşından önceki barbar türk imajının avustralyalıların gözünde yıkılması da etken olmuştur.
bu ülke birçok zehirli ve acaip hayvan türlerine de ev sahipliği yapar. birçok acaip böcek ve hayvan görülebilirmiş bu topraklarda. karınca yiyen, uçan dev hamam böceği ve çeşitli en zehrli hayvanlar listesine giren canlılar vb...
ayrıca kendileri zamanında aborjinleri sistematik olarak katletmiş ve geçtiğimiz yıllarda kendilerinden resmi olarak özür dilemişlerdir. ama enteresan bir şekilde aborjinlerin tazminat taleplerini geri çevirmişlerdir. tabi bildiğim kadarıyla nasıl kızılderililer amerika'da pozitif ayrıcalıklara sahiplerse, aborjinler içinde avustralya'da aynı durum söz konusudur. tabi kızılderliler (kızılderililerden geriye kalanlar) tazminat (milyarlarca dolarlık) almışlardır orası ayrı.
tabi bu ülke ve bizim alakalı olduğumuz başka bir olgu da sağolsun galatasaraydır. aynı ülkenin iki ünlü futbolcusu harry kewell ve lucas neill bizim takımımızda oynamaktadırlar. bu iki adam da bizlere bütün avustralyalılar böyle yetenekli, yakışıklı ve profesyonel mi sorusunu sordurmaktadır. en azından ben soruyorum. tabi nasıl erkekleri yakışıklıysa kızları da güzeldir bu ülkenin. zaten içlerinde bir nicole kidman çıkmıştır ki sorguya mahal vermez. ha bir de kylie minogue var.
21 Ağustos 2010 tarihinde yapılacak genel secimler için işçi partisi ve liberal parti cekismesinin olanca hızıyla devam ettigi ülke.su sıralar,şimdiki başbakan julia gillard ve muhalefet lideri tony abbott,ulusal kanallarda kapışma trafigindeler.son anketlere göre,hali hazırda iktidarda olan işçi partisi %52,muhalefette olan liberal parti %48 oy oranında gözüküyor.ucuncu parti olan,ve rakiplerini oldukça geriden takip eden yeşiller partisi'nin anketlere dahil bile edilmemiş olması da enteresan.
vize konusunda çok fazla sorun yaratan ülke. kırmızı pasaport sahibi olmama rağmen hala çalışma vizesi alamadım. normalde bu pasaportla istediğim abrupa ülkesinde çalışma iznine sahibim fakat konu avustralya olunca her şey daha zor oluyor.
Binyıllardır donla gezen, hala mızrakla avlanıp hayvan gibi obalarda yaşayan kabilelerin memleketi, bunnar teknoloji gelişip insanlık g.t ne takacak marjinallik aramaya başladktan sonra kıymete bindiler, adam atı ısırıp yiyo turistler ah negüzel doga yaşam fln diye kendinden geçiyo, öyle bktan kıta işte, bide çok bi zkm varmış gibi kıtalarında, dış dünyaya kibirlidir bu gdşlar.
doğal güzellikleriyle, düzenli şehirleriyle, sosyal devletiyle belki de dünyanın en yaşanası ülkelerinden biri ama o örümcekleri yok mu, daha gitmeden resmen avustralya'dan soğuttu beni. hayatta gitmeyeceğim ülkeler sıralamasında bir numarada avustralya var artık.