Avukatlık mesleğinin toplumumuzda yanlış bir algı oluşturduğu malumdur. Eskiden Şerefiye olarak geçen bu mesleğin bu hale gelmesi çok acı. Kendimce birşeyleri düzeltmek isterim.
Ceza hukuku açısından bahsediyorsak eğer, avukatlar hak edilen cezanın verilmesini savunurlar. Savunma hakkı herkes için geçerlidir ve kutsaldır. Çünkü hukuk bir bumerangdır yarın gelip sizi de vurabilir. Ve Bu hukukun doğru işlemesi için gereken erklerden biri ise savunma makamıdır.
Bir örnekle devam edeyim. Bir katilin hayatını kurtaran doktor için, katil savunucusu denebilir mi? Onun işi odur ve işinin gereğini yerine getirmek durumundadır. Peki insan öldürmekle suçlanan biri, daha hükmü kesinleşmemiş bile dikkat edin, avukat tarafından savunulduğunda bu neden avukat tarafından bir problem teşkil etmektedir anlayamıyorum.
Hepsi bir yana, biz bu mesleği icra ederken insan doğasını da irdeliyoruz aslında. Katiller, tecavüzcüler; hayvan, canavar, insan olmayan olarak yaftalanır toplum tarafından. Toplum onları kendinden biri olarak görmek istemez. Ama onlar o toplumun aslında reddetmek istediği bir parçasıdır. Çünkü kendinin saf iyi olduğunu düşünür. işte biz o insanları savunurken bu suçların doğasını incelemiş oluyoruz. Ne kadar reddetsek de bunlar insanın doğasında olan şeylerdir. Ve halının altına süpürerek bundan kaçılamaz.