avukatların kendini bi bok sanması

entry62 galeri1
    47.
  1. bir avukat adayı olarak söyleyebilirim ki, kendilerinin bir orospudan farkı orospunun sadece vaad ettiği şeyi satmasıdır oysa hukukçuların çoğunluğu gerekli mebla karşılığında herşeylerini satabilirler.
    1 ...
  2. 48.
  3. Elini sokakta salla bir avukata denk gelir.
    2 ...
  4. 49.
  5. Sürekli özel üniversitelerden dem vurursunuz ama bu okula gelmek için de belli bir puanının olması gerekiyor. Öyle herkes sözgelimi meslek lisesinden düz liseden çıkan arkadaş milyarder olsa da buraya gelmesi çok zor. Özel üniversitelerdeki hukuk fakültelerinde dahi belli bir seviye vardır. Bu seviye okuldaki diğer fakültelerin hocaları tarafından dahi farkedilir. Sadece parayı bastırıp okunduğunu düşünüyorsanız siz de evladınızı, bir yakınınızı okutmaya çalışın bakalım olanları işte o zaman seyredin. Özel olduğu için her ders takır takır geçilmiyor. Üstüne üstlük hukukçu olmayıp ekonomi, sosyoloji, felsefe dallarında derslere giren hocalar arasında aynı sizin gibi düşünenlerin 'yüksek ihtimalle' çıkmaları yüzünden zaten zor olan bölüm katmerleniyor. Gereksizce, "özelde okuyorsunuz diye hemen geçeceğinizi mi sandınız" şeklinde bu yönde olmayan ama öyle olduğu varsayılan düşüncelerimiz* yüzünden bir nevi cezalandırılmalar yaşanıyor. Sınavda gavura sorar gibi sormak, yazdıkların kitap gibi olsa ben kendi cümlelerinizi istiyorum demek, kendi cümlelerinle yorumlasan ben teorik cevap ağırlıklı istiyorum demek gibi vs. Okullarda hukukçu olmayıp öğrenciye düşman çok fazla hoca olduğunu biliyoruz ve bunlar da zaten zor olan bölümü daha da zorlaştıran etkenler. Ben ingilizce mühendisliği kolay bir bölümdür demiyorum. Bu konuda fikrim olmadığı için haddime değildir zaten. Arkadaş katiplik yaptığını işin içinde olduğunu ileri sürse dahi o fakültede o amfide abartmıyorum 600 sayfalık bir kitabın (bkz: oğuzman) hepsinden sorumlu tutulduğun bir finale girmenin ağır yükünü bu arkadaş hayatında çekmemiştir. Aynı dersin farklı yazarına ait kitabı ise 1000 sayfadan fazladır. "Ezberleyip geçtiği 10 dersinden 8i" mevzusunu ise bu açıklamamla aydınlatmış olduğumu anlarsınız. Yaratıcılık yok belki ama 600 sayfanın hepsini ezberlemeyi göze alabiliyorsan sen de gel yatarak hukuk oku kardeşim. He burada şimdi hukukta ezberci sistem yoktur diyenler de çıkar. Bal gibi de vardır o sistem. Ezberlemenizi istemiyoruz derler bir sonraki blok derste şu şu maddeleri ezberleyin derler. Zaten demeseler de sınavda kanun açık olmadığı için pratikte somut olayı çözümlerken dayandığın kanun maddelerini işaret etmek zorundasındır. Paşa paşa da ezber yapılır. Ezberlenecek kitaplar da o saydığım kitaplarla sınırlı değildir. Dört sene boyunca kitapların kalınlığı sürekli artar ve sistem hep aynıdır, finalde o kitabın hepsinden mesulsündür. Ayrıca dersler de çoğunlukla aralıksız iki saatten oluşmaktadır. Bu insan daha eğitimini alırken iki saat yerinden kalkmayıp ülke meseleleriyle uğraşıyor, yarın öbür gün senin davanda senin tüm yükünü sırtına alarak hakettiği miktar karşılığında o gün sadece mahkeme salonunda dikilmeni ve olanları seyretmeni sağlayacak kişi, sen hala nankörce atıp tutuyorsun bu konuya hiç girmiyorum bile. Hem para veren hem belli bir puana ulaşıp da tercihini yapan* (özellikle belirtiyorum, kimse damdan düşer gibi o fakülteye gitmeye hak kazanmıyor) daha sonra türlü zorluklarla bu insanlar o dört senede çekmediği çile, eziyet kalmayıp üzerine sosyal hayatı da kalmayıp, biri ile buluşacakken daha mezun olmadan günün hangi saatine sıkıştıracağını şaşıran (çünkü arada sadece yemek yiyebileceği ve arta zaman kalırsa yine ders çalışmak zorunda olduğu bir öğle molası vardır onun haricinde sabahtan akşama kadar derse girer) bu insanlara yapılan bu acımasız eleştiriler, Türkiyedeki bu Türk toplumunda ülkedeki asıl sorunlara kafa yormayıp da basit bir şekilde kendisi olamadığı için ya da yalnızca avukatların itibarını zedelemek için bu tarz yöntemlere başvurulması yersiz kalacak bir çaba olmaktan öteye gidemeyecektir.
    2 ...
  6. 50.
  7. ben de dahil olmak üzere türkiyede hukuka bulaşan insan eğer ki bununla övünüyorsa gerizekalıdır.
    o bi kaç ünvanlı profesöründen tut, iki yuvarlağın içini doldurup sikik bi üniversiteye adalet kavramından bihaber gelen öğrencisine kadar pisliğe gömülmüştür.
    hukuk hakkında kim ne derse desin ne doktrinler ne karineler ne şerhler şurhlar yazılırsa yazılsın, ne kadar abartılırsa abartılsın,
    tamel olarak adalet dağıtma aracıdır.
    bu adalet duygusundan yoksun olan ne kadar hukukçu varsa gözümde bi teneke tezekten daha değersizdir.
    0 ...
  8. 51.
  9. 52.
  10. kesinlikle ve kesinlikle doğru tespit.
    (bkz: nerden mi biliyorum?)
    adliyede çalışıyorum da ondan. o havalar, o yürüyüşler falan.
    0 ...
  11. 53.
  12. 4 yıl hukuk fakültesi okuyup derse giren profesörlerin havalarını cekmeyen anlamaz.
    2 ...
  13. 54.
  14. Kusra bakmayın ama adam senelerce okumuş iyi bir yere felmiş bukat olmuş sizin oturduğunuz yerden onlara kendinizi bi bok sanıyordunuz deme hakkınız yok.
    1 ...
  15. 58.
  16. Salak salak hareketler işte...cübbeyi çıkartınca normal vatandaş halbuki onlar da...
    1 ...
  17. 59.
  18. her avukata göre olmayan durumdur. evet..
    1 ...
  19. 61.
  20. Bu arada avukatlık 'yapması' aşırı zeka, uyanıklık ve sağlam psikoloji gerektiren bir meslektir, haberiniz olsun. Hakkıyla yapabilene saygı duyuyorum.
    0 ...
  21. 62.
  22. Almanya'dan izleyebildiğim kadarıyla Türkiye 'de hukuk ölüdür, ve hukukçular kendi popolarını düşünürler, öyle olunca da avukatlar tabii ki de bi bok falan diillerdir.

    Ama mesela hukukun işlediği almanya'da avukatlar bi bokturlar, ve haklıdırlar da.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük