bu başlık altında avukatlara verip veriştirenler, itilmelerini kakılmalarını zevkle izleyenler bilin ki bir gün hepinizin bir avukata ihtiyacı olacak. çünkü nereye gitseniz hukuka çarparsınız. araba kullanırken, yolda yürürken, biriyle tartışırken ve hatta bu yazıyı yazarken bile hukukla çevrilidir etrafınız. avukatlar hakkında olur olmadık şeyi say ama bi yerin sıkıştığı zaman avukat ara fellik fellik? bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama? sen tut senelerce emek ver oku, canını çıkara çıkara stajını yap, üç kuruş maaşa başkalarının yanında modern köle ol sonra bi tanesi çıksın desin ki yok onlar şöyle onlar böyle... hadi ordan.
Meslek başlığına anlamla alakasız tanım giren bir gerizekalıyı görmemizi sağlamış meslek grubunun adıdır. Avukatların aranması kanunen ve danıştay içtihadı ile suçtur velhasıl tabiki bunun istisnaları mevcuttur. Gel gelelim daha eylemi yapan kişinin avukat olmadığı belli olalı bu kadar kısa süre geçmişken bu güruha işin faturasının kesilmesi kıskançlıktır. Madem bu kadar fanatiksiniz, 6 ay önce adliyede aşık olduğu katibini silahla rehin alan hakim de gördü bu gözler. Getirin bir objektf düzenleme hakimi, savcısı avukatı hepsi aynı kontrolden geçsin girişte yerse. Sen bir güruhu kontrol altına alamadığından bahisle onların hakkını elinden alamazsın. Mesele üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. Bunu anlamayan da maldır.
gençler size fakültede öğretmediler mi avukatın en büyük düşmanı 2 tanedir;
1. müvekkili,
2. meslektaşı.
dünyada meslektaşına bu kadar geçirmeye meraklı başka bir meslek grubu yoktur. zira doktorlar, mühendisler gibi meslek erbaplarında asla göremeyeceğiniz güler yüzle atılan kazıkları bu meslek grubu mensupları arasında görebilir, meslekte geçen yıllarda artık buna şaşırmayacak ve tebessümle karşılayacak hale gelebilir, cinnet geçirilen noktalardan, bu tip davranışlar karşısında hafif bir tebessüm ederek geçiştirecek kadar sabırlı olmayı, hayata daha olumlu bakmayı, "çok şükür bugün de cinnet geçirip katil olmadım" diyerek şükür etmenin farklı bir boyutunu hissetmeyi bu meslekteki ilk yıllarda öğrenirsiniz.
mesleklerini bizzat kötüleştirirler, bunun için başkasına gerek kalmaz.
adamı ararsın dersin ki meslektaşım işim çıktı 10 dakika gecikmeli gelicem duruşmaya.. Telefonda olumlu yanıt veren işbu meslektaş girer içeri dosyayı takip etmiyoruz diyip dosyayı düşürür, seni müvekkilinin karşısında zor durumda bırakır.
kimisi mesela tevkil ilanı verir çağlayan'daki duruşma için 250 TL teklif eder, keşif için 300 TL teklif eder... Ulan bir yemek yiyip kahve içsen 120 TL zaten bu şehirde. Pezevenk utanmasa ücretsiz gir diyecek. lafa geldi mi hepsi kitap kurdu ama etik ahlak vs hak getire.
Mobilyacılar falan kendi iktisadi koşullarını çok daha iyi korur avukatlara kıyasla, belli bir bedelin altında ürün sattırmazlar, iş yaptırmazlar. Bu avukatlar öylesine aç, öylesine meteliğe kurşun atıyor ki meslektaşlarına kazık atmakta, fiyat kırmakta beis görmezler. Sorsan hepsi çok zeki ama uzun vadede bunun kendisine zarar vereceğinin ya farkında değil ya da umursamıyor.
Keza bağlı çalışan avukatların da çoğunun şartları cidden kötüdür... Asgari ücretin biraz üstünde kazanıp iş yükü de oldukça fazla olan avukat azınsanmayacak kadar çoktur. kimisi 9-7 çalışır, işten genelde Geç çıkarlar, sık sık mesai yaparlar, sorumluluk zaten mesleğin doğası gereği fazladır, yeri gelir 1 gün geciksen hak kaybına uğrarsın.
Adaleti timsali avukat abilerimiz genç meslektaşlarını da bu şekilde ezmeye bayılırlar. daha çok yazarım da Neyse.
siz önce bir kendinize gelin, ondan sonra sağlarsınız adaleti. Şapşikler.
